Ek gelir, ek kurumlar, ek emlak, ek motorlu taşıtlar vergilerinden sağlanan gelir hariç sadece, özel işlem ve özel iletişim vergileriyle yaklaşık 16 milyon hanenin yaşadığı Türkiye'de devletin deprem için her aileden tahsil ettiği tutar aile başına 1.787 liraya ulaştı.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ve Gelir İdaresi Başkanlığı verileri, yetkililerin açıklamaları, DPT, TÜSİAD ve Dünya Bankası'nın maliyet hesaplamalarından edinilen bilgilere göre, 10 yıl önce geçici olduğu belirtilerek getirilen vergilerin önemli bir kısmı “kalıcı” hale geldi.
Toplanan vergilerin miktarı, depremin öngörülen maliyeti aşmasına karşın felaketin açtığı yaralar bir türlü sarılamadı. Depremin hemen ardından ek gelir ve kurumlar vergisi, ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel iletişim vergisi, özel işlem vergisi ihdas eden 4481 sayılı Kanunla zararların karşılanması amaçlandı. Vergiler bu çerçevede toplanmaya başlandı. 4481 sayılı Kanun 31.12.2003 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılsa da özel iletişim vergisi “Gider Vergileri Kanunu” kapsamına alındı.
Hala halktan toplanmaya devam edilen ve bütçe gelirleri içine yerleştirilen 28.4 milyar liranın hangi “yıkıntıyı” imar ettiği hiçbir zaman açıklanmadı. Deprem vergileriyle gerçekleştirilen hizmetlere ilişkin net bir bilgiye ulaşmak da pek mümkün olmadı.
Yıllar |
Toplanan tutar (binTL)
|
2000 |
420,07
|
2001 |
598,05
|
2002 |
852,25
|
2003 |
1,048,000
|
2004 |
1,882,000
|
2005 |
3,023,000
|
2006 |
3,577,724
|
2007 |
4,210,517
|
2008 |
4,550,775
|
2009 |
4,274,732
|
2010 |
4,127,672
|
Toplam |
26,696,290,37
|
Özel İşlem Vergisi (1) |
1,717,343
|
Genel Toplam |
28,413,633,37
|
Deprem felaketinin yol açtığı hasarın ekonomik büyüklüğü, çeşitli kurumlarca 12 ile 19 milyar dolar aralığında hesaplandı. TÜSİAD, 17 milyar dolar olarak hesaplarken, Devlet Planlama Teşkilatı 15-19 milyar dolar, Dünya Bankası 12-17 milyar dolar öngörüsünde bulundu. TÜSİAD zararın gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 9'una, DPT yüzde 8-10'nu, Dünya Bankası ise yüzde 6.3 ile yüzde 9'una eşit olduğuna dikkat çekti.
Bunun üzerine, “deprem vergileri” gündeme geldi. İlk olarak cep telefonundan bankacılık işlemleri ve vergi beyannamelerine, Spor Toto kuponlarından Milli Piyango biletlerine, uçak biletlerinden gümrük ve pasaport işlemlerine kadar birçok hizmete “depreme özel vergi” getirildi. Bunların adına “Özel İşlem Vergisi” ve Özel İletişim Vergisi” denildi. Konulan vergiler öyle büyük tutarlara ulaştı ki, sadece Özel İletişim Vergisi 2010 yılında toplam bütçe gelirlerinin yüzde 1.8'ini oluşturdu.
Özel İşlem Vergisi 2004 yılı başında kaldırılsa da dört yılda bu yolla yaklaşık 1.8 milyar lira bütçeye aktarıldı. Kalıcı hale gelen ve en önemli gelir kaynağı bugün sayıları 65 milyonu aşan telefon abonelerinden alınan Özel İletişim Vergisi” ise 10 yılda halkın cebinden 22.3 milyar lira çıkmasına neden oldu.
Buna göre, 1999 ile 2010 yılı sonuna kadar “deprem vergileri” adı altında halktan 28.4 milyar lira, eski ifadeyle katrilyon lira toplanmış oldu.
Yaklaşık 16 milyon haneden oluşan Türkiye'de deprem felaketinin sarılması için her ailenin devlete aktardığı tutar 1.787,5 lirayı buldu.
son paragrafta miktar eski parayla yazılmış