En hızlı ve en gizli




BBC’de (British Broadcasting Corporation) 1977’den beri yayınlanan “Top Gear” (‘en üst vites’ olarak çevrilebilir) isimli otomobil programı, bu İngiliz kanalının klasikleri arasında yer alıyor. Program sadece sıra dışı araç testleriyle değil, yaratıcı sunumları ve konularıyla hatırı sayılır sayıda bir kitle tarafından takip ediliyor. Örneğin pilot-sunuculardan biri, ünlü bir psikiyatr tarafından hipnotize ediliyor ve sıradan bir aracın, dünyanın en hızlı aracı olduğuna inandırılıyor. Ve pilot o araçla, üst sınıf hız araçlarıyla yarıştırılıyor. Bir otomobile jet motoru yerleştirilip kayak rampasından fırlatılabiliyor. Ya da 450 beygir gücünde bir Aston Martin, Londra’dan Monaco’ya giden bir trene karşı zaman mücadelesine giriyor.

Sadece İngiltere’de sekiz milyon düzenli seyircisi bulunan Top Gear’ı dünyada 350 milyon kişinin izlediği sanılıyor. Programda “işin doğası gereği” talihsizler de yaşanıyor. Örneğin geçtiğimiz sezon sunuculardan Richard Hammond’ın jet motoru takılmış bir araçla saatte 464 kilometre hız yaparken geçirdiği kaza hafızalardan silinmiyor. Hammond, birkaç hafta sonra programa geri dönmüştü. Geçirdiği kaza ise pist üzerinde gerçekleşmiş en hızlı kaza olarak tarihe geçti.

Richard Hammond programın daimi dört pilot-sunucusundan biri. Bu çok izlenen haftalık programın diğer üç sunucusu ise Jeremy Clarkson, James May ve “The Stig” takma isimli pilot. İşte, kamera önünde kaskını hiç çıkarmayan ve gerçek ismi açıklanmayan bu dördüncü sunucunun kim olduğu programın milyonlarca izleyicisinin en merak ettiği şey.

“The Stig” Top Gear’a, programın formatının değiştiği 2002’de dahil oldu. Programın aynı zamanda yapımcısı da olan Jeremy Clarkson bu gizemli karakteri o yıl “İsmini bilmiyoruz, ismini gerçekten bilmiyoruz ve kimse de bilmiyor. Öğrenmek de istemiyoruz çünkü o bir yarış pilotu” sözleriyle seyirciyle tanıştırmış ve işini “dışarı çıkıp hızlı araba kullanmak” olarak tanımlamıştı. Bu ilk Stig, programın üçüncü sezonunda bir test sürüşü sırasında denize düşürülerek “öldürüldü”. Siyah kask ve elbiseli gizli pilot böylece, 2005’te beyazıyla yer değiştirdi. Program şu anda “Beyaz Stig”le devam ediyor.

“Ask” arama motorunun istatistiklerine göre Stig, bu arama motorunda arama yapılan isimler arasında dokuzuncu sırada yer alıyor. “Google” arama motorunda ise Stig, aranan tüm isimler arasında 41. sırada yer alıyor. Ama bu merak bu kadar ilgiye rağmen cevaplanmış değil.

İzleyici “Stig”in kim olduğunu neden bu kadar merak ediyor? Soruyu yine programın kendisiyle cevaplayalım: Top Gear’ın test sürüşlerini kendine ait bir pistte gerçekleştiriyor. Dunsfold Park’ta bulunan ve ünlü spor otomobil markası Lotus tarafından tasarlanan 3,2 kilometre uzunluğundaki bu pist, test otomobillerin performanslarının tam anlamıyla ölçülmesi hedefliyor. Testler, programın daimi pilotları tarafından gerçekleştirilebildiği gibi konuk, motorlu araç dünyasının önemli isimleri tarafında da yapılabiliyor. Örneğin 2008 Formula 1 sezonu şampiyonu Lewis Hamilton bu isimlerden biriydi. Ancak katıldığı programda Stig tarafından geçildi.

Stig benzer bir performansı Fomula 1’de iki dünya şampiyonluğu bulunan Fernando Alonso’nun katıldığı programda da sergiledi. Öyle ki dünya şampiyonu, hayran olduğu bu pilot için “Bu arabayı kullanan her kimse ciddi şekilde iyi bir sürücü” sözlerini sarf etti. Stig’in geride bıraktığı isimler arasında Nigel Mansel, Damon Hill, Jenson Buton ve Mark Weber de yer alıyor. Peki dünyanın en hızlı pilotlarını geçen bu gizli isim kim olabilir?

Bu gizemli pilotun kim olduğuna dair tartışmalar internet forumlarında ve Facebook’taki “fan” (hayran) sitelerinde devam ediyor. Genel olarak tartışılan şey Stig’in tek bir kişi mi yoksa değişmeli olarak bu kimliğe bürünen birden fazla insan olduğu.

Adaylar arasında Nascar ve Formula 3’te yarışmış olan Perry McCarthy Ben Collins ve eski Formula 1 pilotu Damon Hill, halen Honda adına yarışan Formula 1 pilotu Jenson Button var. Yapımcı Jeremy Clarkson bütün ısrarlara rağmen onun gerçek kimliğini sır gibi saklıyor.