O gün asansörde neler oldu?




Aslı Bekdik

Bir asansöre bindim hayatım değişti!

Mümkün mü? Size bağlı. Her an birbirini hiç tanımayan insanların girip çıktığı büyük bir alışveriş merkezindeyim, bir kattan diğerine beş saniyede ulaşan çelik ruhsuz asansörün “yukarı” düğmesine basıp bekliyorum. Kapılar açılıyor ve karşıma kuruyemişler bir yanda, kıyafetler diğer yanda, oje şişeleriyle yüz kremleri köşedeki etajerde, şiir kitapları, halısı ve hatta çalan radyosuyla bir oda çıkıveriyor…

İçerdeki iki kadın koyu sohbette. Bana şu kot montu mu giyseler yoksa mavi şalı mı tercih etseler daha yakışacak diye soruyorlar. Fikrim var ama basmayı unuttum, hangi kata gidecektim… Beş saniye geçiyor, ben inmiyorum, hatta bir iniyorum bir çıkıyorum, tam “Şu meyve suyunu içeyim bari” derken bir başkası daha giriyor asansöre. Evet, yer de dar. Ben bu hiç tanımadığım iki kadına “görüşürüz” deyip çıkıyorum dışarıya. Aklıma takılıyor. Bu da neydi?

Bir oyun, bir araştırma, bir ahbaplık mı? Bu binada çalışan bir kuryeyim ben. En iyisi diyorum, bir daha çağırmak şu asansörü. Tekrar biniyorum. Girince raftaki kitaplardan birini alıyorum. Nazım Hikmet’ten bir şiir okuyorum, yüksek sesle… Kenara çekiliyorum, “Günümü güzelleştirdiniz, çok kötüydü moralim” diye “ev sahiplerine” sarılıp teşekkür eden kadın dışarı çıkarken…

Taşıyan mı benim taşınan mı, işte bütün mesele bu!

Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi, 3-4 Ekim tarihlerinde Kanyon Alışveriş Merkezi’nde “Geçici İşgal” adlı bir etkinlik serisi gerçekleştirdi. 11. Uluslararası İstanbul Bienali’nin “İnsan Neyle Yaşar?” teması paralelindeki etkinlikte Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Hareket Atölyesi, RemDans Proje Topluluğu yer aldı. Bağımsız sanatçılar Defne Erdur Bekdik ve Şebnem Yüksel, projeye Defne Erdur Bekdik’in konseptini oluşturduğu “İnişli Çıkışlı Hayatlar” ile katıldılar. İki günlük etkinliğin sanat yönetimi Şule Ateş’e aitti.

xLDen>trGoogleC
HaberVs