Ahmet 11 yaşında. Dördüncü sınıf öğrencisi. Daha ilk sohbetimizde bana sık sık saati sorması dikkatimi çekiyor. Gözünü bir olsun saatinden ayıramıyor. İkindi namazına daha vakit olduğunu farkedince derin bir oh çekiyor. “Ne oldu ki?” diye soruyorum. Hikâyesini benimle paylaşıyor.
İstanbul Kağıthane’deki Ahmet Hatipoğlu Camii Derneği, çocukları namaza teşvik etmek amacıyla, 1 Mayıs’ta “Haydi Çocuklar Camiye” adlı bir yarışma başlattı. İlköğretim ve lise öğrencilerine yönelik kampanyada, çocuklar bu camide kıldıkları her namazda puan topluyor. En yüksek puanı toplayan öğrencilere, Umre ziyareti, dizüstü bilgisayar, bisiklet, çeyrek altın ve telefon hediye ediliyor. Katılan tüm öğrencilere de hediye verilmesi planlanıyor.
132 erkek, 63 kız öğrencinin katıldığı yarışma 22 Temmuz’a kadar devam edecek. Caminin imamı Hasan Balkanas, hâlâ kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler bulunduğunu belirtirken, son öğrencileri kırmamak adına kayıtları iki hafta uzattıklarını söylüyor. Balkanas, başlarken ilköğretim 6, 7, 8. sınıf ve lise öğrencileri olarak belirlenen yaş sınırının, ilköğretim dördüncü sınıfa kadar indirilmesini de yoğun talebe bağlıyor. İşte Ahmet de bu öğrencilerinden biri.
Namaz puanları
Yarışmada sabah ve yatsı namazından 30 puan kazanan öğrenciler, öğle, ikindi ve akşam namazlarına katıldıklarında 10’ar puan kazanıyor. Haftasonları Kuran dersine katılanlar ise 20 puanı haznesine kazıyor. Namazdan sonra hoca yoklama alarak katılımı kayıt ediyor. Öğrencilerin puan durumları her ayın sonunda panoya asılarak duyurulacak.
Umre ziyaretini birinci olan öğrenciye vermek üzere plan yaptıklarını söyleyen Hasan Balkanas, sponsor bulmaları hâlinde belki de ilk 15-20 öğrenciyi Umre’ye götürmeyi dilediğini belirtiyor. Yaklaşık 10 dizüstü bilgisayar laptop vermeyi planladıklarını söyleyen Balkanas, dört beş öğrenciye de bisiklet hediye edileceğini söylüyor. Eşit puana sahip öğrenciler olması ve hediyelerin yetmemesi durumunda ise kura yoluna gidilecek. Ama küçük de olsa tüm öğrenciler ödüllendirilecek.
Yüksek katılımlı yatsı namazı
En çok katılım yatsı namazında. “Yatsıda gelseniz çok daha fazla öğrenciyle karşılaşırdınız. Katılım yaklaşık 200 kişiyi buluyor” diyor cami cemaatinden Muhammed Bey. Bir öğrencinin nasıl olup da her namazda camiye gelebildiği sorum ise şöyle cevaplanıyor: “Okul saatlerinde camiiye gelemeyenler, okulda namaz kılıp din dersi öğretmenlerine yoklama aldırabiliyor. Biz de o namazları camide kılınmış sayıyoruz.”
“Yarışmacılar” heyecanlı. Namazın hediyelerle daha keyifli hale geldiğini düşünüyorlar. Daha önce namaz kılmasına rağmen düzenli ibadete bu camide başlayanlar çoğunlukta. “Namazı yedi yaşında halamdan öğrendim ama yarışmadan önce ara sıra kılıyordum” diyor Muhammed E. G. (11). İlk kez birkaç yıl önce Kurban Bayramı'nda namaza gittiğini söyleyen Abdullah Ö. (10) de, hediyeler ilgisini çektiği için camiye düzenli devam ediyor. İleride polis olmak isteyen Ertuğrul Y. (13) de onu doğruluyor: “İbadet ederken hediye kazanmak zevkli.” Ama kaçırılan her namaz ve dolayısıyla puan onu üzüyor. “Aslında hiç kaçırmazdım ama uyanamadığım için iki gündür sabah namazına gelemedim” diyor ekşi bir yüz ifadesiyle. Polis, futbolcu ya da doktorluk mesleklerinden birini seçmeyi düşünen Fuat G. (12) de, sabah namazında hava karanlık olduğu için babasının camiye gitmesine izin vermemesinden mustarip.
Aralarında namaza bu kampanya ile başlayanlar da var. Hediyeler arasında en çok dizüstü bilgisayarla ilgilenen altıncı sınıf öğrencisi Tunahan K. (12), bu öğrencilerden biri örneğin. Bir diğeri, büyüyünce mimar olmak isteyen Ebubekir Ç. (11), babasını da camiye gelmeye teşvik ettiği için mutlu.