CoVid-19 testini yaygınlaştıran, vaka sayısının yüksekliğine rağmen diğer ülkelere kıyasla ölüm sayısını oldukça düşük olan Almanya‘da koronavirüs tedbirleri gevşetiliyor. 800 metrekareden küçük dükkânlar 20 Nisan’da kapılarını açtı. Ülkedeki okullar ve sosyal mesafe kontrolünün mümkün olduğu işletmeler 4 Mayıs’tan itibaren kademeli olarak açılmaya hazırlanırken, Sağlık Bakanı Jens Spahn‘e göre Almanya futbol ligi Bundesliga bile 9 Mayıs’ta seyircisiz olmak kaydıyla başlayabilir.
23 Nisan itibarıyla 151 bin 332 vaka tespit edilen Almanya, vaka sayısında İspanya, İtalya ve Fransa‘nın ardından Avrupa’da en çok CoVid-19 vakası görülen dördüncü ülke. Ancak tıbbî müdahale konusunda bu ülkelerin açık ara önünde: İspanya, İtalya ve Fransa’da her 1 milyon nüfusta sırasıyla 474, 423 ve 335 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybederken Almanya’da bu sayı 64. Ülke 103 bin 300 iyileşen hasta sayısıyla da Avrupa’da ilk sırada.
Ancak kamuoyunda sağlık sisteminin hasta sayısıyla başa çıkacağına dair güveni arttıran bu durum, uzmanlara göre beraberinde gevşemeyi de getiriyor.
Berlin Humboldt Üniversitesi’nden fizik profesörü Dirk Brockmann, Deutsche Telekom şirketinin Almanya’daki cep telefonlarından sağladığı hareket verilerini Robert Koch Enstitüsü adına değerlendirdiği çalışmasında, insanların hareketlilik eğiliminin yeniden arttığını gözlemliyor. Çalışma kapsamındaki bir simülasyon, Paskalya vesilesiyle yapılacak aile ziyaretlerinin pandeminin Almanya’daki yayılmasını tekrar hızlandırabileceğini ve şimdiye kadar sosyal izolasyonla elde edilen kazanımları yok edebileceğini canlandırıyor.
Türkiye’de de Ramazan ayı ve sonrasındaki Şeker Bayramı bu bağlamda aynı tehlikeye yol açabilir.
Almanya’da karantinanın gevşetilmesine gerekçe olarak, gelen yeni verilerin durumun iyiye gittiğinin sinyallerini vermesi gösteriliyor. Okulların açılma kararı ise bilimsel çalışmaların, çocukların nadiren koronavirüs taşıyıcısı olduğunu göstermesiyle açıklanıyor. Heinsberg kentinde yapılan bir kesit çalışmasından yola çıkılarak, insanların sürü bağışıklığı kazanmış olabileceği varsayılıyor.
Ne var ki alınan önlemlerin gevşetilmemesi, hatta daha da sıkılaştırılması gerektiği yönünde güçlü uyarılar var.
Tehlikeli bıkkınlık
Erfurt Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Cornelia Betsch’in koronavirüs salgını sürecinde insanlardaki duygudurum değişikliğini incelediği araştırması ise endişe verici bir başka değişikliği ortaya koyuyor.
Betsch’in haftalık olarak topladığı verilerden elde ettiği sonuçlara göre “tehlikeli bir bıkkınlık” söz konusu. İnsanlardaki yaygın koronavirüs korkusu yavaş yavaş yok oluyor. Sağlık sisteminin CoVid-19 hasta sayısıyla başa çıkacağına dair güven de arttı.
Betsch’in araştırmasına göre koronavirüs korkusu ortadan kalktığında, insanların ekonomik kaygıları ön plana çıkıyor. Yetkililer tarafından belirlenen genel sınırlamalar kabul görmekle beraber, işyerlerinin kapatılması kararına destek günden güne azalıyor. Alınan önlemleri artık aşırı bulanların sayısı artıyor. Çoğunlukla can sıkıntısı, yalnızlık ve gelecek kaygıları taşıyan gençler arasında hoşnutsuzluk büyüyor.
Araştırmada “afet yorgunluğu” olarak anılan bu hissiyat, bir konudaki çok fazla kötü haberden duyulan bıkkınlık, rahatsızlık ve karşı çıkma isteği olarak tanımlanıyor.
Betsch, bu tür bıkkınlık ve gevşeme sinyallerinin erken bir aşamada belirlenip toplumun ruh halindeki değişime karşı önlem alınmasının bir gereklilik olduğunu ifade ediyor. İnsanları şimdiye kadarki kazanımlarla kumar oynanmaması gerektiği konusunda bilinçli olmaya çağıran Betsch, rehavete izin verilirse şimdiye kadar katlanılan yüksek fedakarlıkların boşa gideceği tehlikesi konusunda uyarıyor.
Türkiye’de tarih verilmese de..
23 Nisan itibarıyla 101 bin 790 CoVid-19 vakası rapor edilen Türkiye’de resmi rakamlara göre ölüm oranı Almanya’dan da düşük: Her 1 milyon nüfusta 30 kişi. Bu tablo, koronavirüs şüphesi taşıyan ancak kesin teşhis yapılmadığı için tabloda yer almayan ölüm vakaları tartışmasına rağmen, Türkiye’nin tibbî müdahalede başarı kazandığı düşüncesini destekliyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Nisan‘da Başakşehir Şehir Hastanesi’nin açılışında “Sağlık hizmetlerinde ülkemiz bir destan yazmıştır. Türkiye’nin birçok sağlık imkanı Avrupa’nın çok ilerisinde. Türkiye, yatak ve doktor sayısında değilse bile yoğun bakım yatağı sayısındaki üstünlüğü ile bu sürece gerçekten oldukça avantajlı girmiştir. Kendi kendimizi yeterli olmanın hatta bunun ötesinde dostlarımıza yardım eli uzatabilecek seviyede bulunmamızın önemini bizzat yaşayarak görüyoruz” diyor.
Vaka artış hızının düştüğünü ifade eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da giderek daha olumlu bir tablo çiziyor. Koca, 17 Nisan’da yaptığı açıklamada ulaşılabilecek en yüksek vaka sayısı olan “pik” (tepe) noktasının bir hafta içerisinde görülebileceğini, iki haftalık yatay seyrin ardından da vaka sayısının düşüşe geçeceğini söylemişti. Bakan Koca 22 Nisan’da ise “Hiçbir iyimser cümle sizi rehavete sürüklememelidir” demesine rağmen “pandemiye rağmen şu anda bile gerek servis gerek yoğun bakım odalarımız pandemiden önceki kadar bile dolu değil. Sayısal bilgiler hastanelerimizin salgınla mücadeleye nasıl hazırlandığını ortaya koymaktadır. Avrupa ülkelerinin, Amerika’nın karşılaştığı dramatik sahneleri yaşamamışsak sebebi açıktır” diyordu.
“Ramazan Bayramı sonrası…”
Koronavirüs tedbirlerinin gevşetilmesine dair Almanya gibi net bir tarih dile getirilmese de, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ramazan Bayramı sonrasını” işaret ediyor. Resmi ağızlardan yayılan olumlu hava ile Türkiye genelinde de sokaklara rağbet sürüyor. Tedbirlerin çalışmak zorunda olan nüfusu göz ardı etmesi bir yana, dışarıda olma mecburiyeti bulunmayan insanlar da özellikle güneşli günlerde evde kalmamayı tercih ediyor. İstanbul’da trafik yoğunluğu karantina öncesindeki görüntüsüne yaklaşıyor.
Cornelia Betsch’in dikkat çektiği ekonomik kaygılar, sürecin en başından beri Türkiye’de daha da ön plana çıkıyor.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da koronavirüs tedbirlerinin akıbetini “uzun soluklu karantinanın ekonomiye maliyeti çok ağır olur” şeklinde ifade ediyor. Faaliyetlerine ara veren banka şubesi, ticarethane, imalathane, fabrika benzeri birçok işletme yeniden açılmaya başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, mayıs ayının ortasından itibaren yoğun bir tanıtıma başlanacağını belirtiyor. Türk Hava Yolları, mayıs sonuna doğru uçuşlara başlamayı planlıyor.