İstanbul’un en önemli konser alanı ve kültür merkezlerinden Santralistanbul’da, Efes One Love festivaliyle başlayan alkol yasağı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve Yüksek Öğrenim Kurulu’nun kararı ile perçinlenmiş bir yasak haline geldi. Ancak alkol yasağının ardında, fiili engellemelerden resmi görevlilerin tehditlerine varan bir dizi iddia bulunuyor.
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), tüm üniversite rektörlüklerine 9 Ağustos’ta gönderdiği “Kurulumuza, yükseköğretim kurumlarına ait kampus içi ve dışındaki mekanlarda alkollü içki tüketimi ve sigara yasağına ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı uygulamalar yapıldığı yönünde haber ve bilgiler intikal etmiştir” yazılı uyarı sonrasında Santralistanbul’daki işletmelerden Tamirane, yaklaşık bir ay önce “içki satmama” kararı aldı. Bu kararla Santralistanbul dahilindeki içki satışı tamamen bitmiş oldu. Öğrencilerin zaman zaman açıkhavada yeşil alan üzerindeki alkol tüketme girişimleri de üniversite güvenliği tarafından sıkı bir şekilde takip edilerek engelleniyor.
Hatırlanacağı gibi 11. kez düzenlenen Efes One Love müzik festivalinde ortaya çıkan “içkili festival karşıtları” ve “Eyüplü hassas vatandaşlar”ın tepkisine Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları eklenince, Santralistanbul’daki işletmelerden Tamirane ve Lokma (o zamanki adıyla Otto), içki ruhsatlarını kullanamamıştı. Festival süresince, alanda konuşlandırılan polis ve belediye zabıtası ekipleri hem fiili içki yasağının uygulanmasını sağlamış hem de izleyicilerin alana içki sokmasını engellemişti.
Ancak Santralistanbul’un “alkolden arındırılma operasyonu”nun başlangıcı One Love festival’den biraz daha önceye uzanıyor. Santralistanbul ile ismi özdeşleşen mekanlardan Otto Santral, tam da bu olaylardan kısa bir süre önce, içki ruhsatlarının yenilenmeyeceği korkusuyla mekanı yeni işletmecisi Sütlüce Gıda Hizmetleri’ne (Lokma’nın işletmecisi) devretmişti. Gökhan Tan, 22 Temmuz tarihli Radikal İki’de yayınlanan “Festival gibisin katılmak istiyorum” başlıklı yazısında Otto’nun el değiştirme operasyonunu şöyle anlatmıştı:
“(…) Başarılı ve kârlı Otto, Santral’den neden ayrıldı? Otto’nun ortağı Erol Türkoğlu şöyle yanıtlıyor: ‘Özellikle son iki yılda durumumuz çok iyiydi. Ancak sözleşmemizin sona ermesine bir yıl kalmıştı. İçki ruhsatımızın devam etmeyebileceğinden endişe ettik ve gelen teklifi kabul ettik.’ Mekânın yeni işletmecisi Lokma Gıda Hizmetleri. Firmanın sahibi ise Mustafa Ömer Topbaş. Topbaş’ın ismini sadece gıda sektöründeki başarısıyla değil İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın oğlu olması nedeniyle biliyoruz. El değiştirmeyle birlikte mekânın mönü ve hizmetlerinde belirgin bir değişikliğe gidilecek. Bunlardan en göze çarpanı ise yemekle alkollü içki servisinin sona ermesi.”
Hangi üniversite ne yaptı?
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük, YÖK’ün gönderdiği yazının hemen ardından Meriç Nehri kenarındaki Trakya Üniversitesi Sosyal Tesisleri‘nde içki satışını kaldırdı ve içki firmalarına elde kalan içkileri ve dolaplarını iade ettirdi.
Ankara Üniversitesi’nin Tandoğan Yerleşkesi’nde özel bir şirket tarafından işletilen Akademi Restoran’da alkol servisi durduruldu.
Akdeniz Üniversitesi ana yerleşkesinde bulunan sosyal tesislerde içki satışı durduruldu.
İçki satışının yapılıp-yapılmadığını öğrenmek amacıyla aradığımız üniversitelerden Galatasaray Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi içki satışının zaten yapılmadığı açıkladı.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi kampüsündeki sosyal tesislerde içki satışı 4 gün önce durduruldu. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, sosyal tesislerin girişine bir yazı asarak içki satışının durdurulduğunu personeline bildirdi.
İstanbul Üniversitesi (Profesörler Evi Restaurant), Boğaziçi Üniversitesi (Kennedy Lodge), Koç Üniversitesi (Mezunlar Derneği ve Havuz Café) içki satışı yapılan yerler arasında. Ancak bu mekanların tümü öğrencilere kapalı.
Gerçekten de Gökhan Tan’ın yazısında belirttiği gibi kısa süre sonra tadilata giren Otto, yeniden açıldığında içkisiz bir mekan haline geldi ve ironik bir şekilde “Papaz” adını aldı.
Tehdit mi ticari karar mı?
14-15 Temmuz’daki One Love Festival sırasında “Hassas Eyüplüler”in tepkisini derinden hisseden Başbakan Tayyip Erdoğan, konuyu Bakanlar Kurulu gündemine kadar taşımış ve yasak uygulanmaya başladıktan sonra, 25 Temmuz‘da Kanal24 canlı yayınında “Öğrenci oraya gelip de alkolü alıp kafayı mı bulacak yoksa ilmi alıp kendini mi bulacak” açıklamasını yapmıştı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver de “Üniversite ayrı, içki satan lokantalar ayrı. Kafayı çekip derse girmek diye bir şey olmadığı gibi derslerde alkollü öğrencilerin çıkardığı bir olay yaşanmadı” diyerek konuya açıklık getirmişti.
Tamirane’nin içki satışını durdurmasının ardından işletmeci ve yetkililerle yapmak isteğimiz tüm görüşmeler, “en kısa sürede konuya ilişkin bir açıklama yapacağız” denilerek geri çevirildi. Bunun üzerine İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden bir yetkili Santralistanbul’da bulunan mekanların içki ve tütün satışlarına ilişkin üniversite yönetimi olarak herhangi bir engelleyici veya destekleyici müdahalede bulunmadıklarını dile getirdi. Yetkili, YÖK tarafından rektörlüğe gelen yazıyı sorumlulukları gereği Santralistanbul’daki işletmelere tebliğ ettiklerini, içki satışına ilişkin tartışmaların muhatabı ya da sorumlusunun İstanbul Bilgi Üniversitesi olmadığını söyledi. Kampüslerdeki bütün yiyecek ve içecek hizmetlerinin üçüncü firmalar tarafından verildiğini söyleyen yetkili, Tamirane’nin kararının ticari olduğunu belirtti:
“Üniversitenin işlettiği bir yemek veya içecek tedarikçisi yoktur. Bu sebeple, tedarikçilerin, ilgili bakanlık ve kurumlardan aldıkları ruhsatlarla istedikleri ürünleri satıp-satmama hakları kendi insiyatifleri dahilindedir. Biz hiçbir işletmeye satın veya satmayın diye birşey demedik, demeyiz. Tamirane de satmıyorsa, bu onların ticari kararıdır”
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) internet sitesinde, Santralistanbul’un içinde yer alan iki mekandan biri olan Tamirane’nin içki satış durumu “Faal” olarak görünüyor. Yani Tamirane’nin TAPDK’deki ruhsatı halen geçerli. Diğer yandan turizm belgeli işletme olması nedeniyle Kültür Turizm Bakanlığı’nda yaptığımız araştırmalara göre, işletmenin turizm belgesinin iptali veya yenilenmemesi söz konusu değil. İstanbul İl Kültür Müdürlüğü’nden bir görevli, Tamirane’nin içki satma ruhsatının bulunduğunu, mekanın turistik bir işletme olduğunu ve isterse içki satışı yapabileceğini belirtiyor.
HaberVs‘nin, konuyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay‘a ulaşma çabaları ise karşılık bulmadı.
Bu durumda “içki satmama kararı” Tamirane’nin kendi kararı gibi görünüyor. Ancak bazı iddialara göre, Tamirane’nin içki satışını durdurmasının iki nedeni var. Birincisi, TAPDK görevlilerinin denetim için Santralistanbul’a geldikleri sırada ruhsatı iptal ettirmekle tehdit etmesi. İkinci iddia ise, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli üst düzey bir yetkilinin işletmeyi “satmayacaksınız” diye tehdit ettiği yönünde. Santralistanbul’da pek çok kişinin dilindeki bu iddiaların şu ana kadar doğrulanmadığını da eklemek gerekiyor.
Birçok gazetecinin ve konuya vakıf kişilerin belirttiği üzere Santralistanbul sadece bir üniversite kampüsü değil, aynı zamanda kamuya açık bir kültür merkezi. Santralistanbul’un Enerji Bakanlığı’ndan 20 yıllığına kiralanması sırasında yapılan sözleşmede de mekanın yeni fonksiyonu bu şekilde tarif ediliyor. Santralistanbul’un 8 Eylül 2007’de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen açılışında da içki servisi yapılmıştı.
“Sizin orada içki satılıyor”
HaberVs editörü Gökhan Tan 22 Temmuz Tarihli Radikal 2’de yayınlanan yazısında İstanbul polisinin Santralistanbul’da içki satışı konusundaki hassasiyetine dikkat çekmişti
(…) Bu tartışma bana şube müdürü bir polis ile yaptığım sohbeti hatırlatıyor: Anımsanabileceği gibi 26 Şubat’ta Taksim’de, takriben 20 bin kişi ve İçişleri Bakanı Şahin’in katılımıyla Hocalı katliamı anma mitingi yapılmıştı. Ertesi hafta 4 Mart’ta, bu mitingdeki ırkçı- milliyetçi söyleme tepki olarak aynı yerde Irkçılığa Karşı Halkların Kardeşliği buluşması gerçekleşti. Bu ikinci eylem için basında, milliyetçi grupların provokasyonda bulunacağı konusunda haberler yer almıştı. Bu haberlerin aslının olup olmadığını öğrenmek için konuştuğum müdür, Bilgi Üniversitesi mensubu olduğumu öğrendiğinde konu dışına çıkarak şunu söylemişti: “Sizin okulda içki satılıyor.”
Kentin en popüler ve en iyi iş yapan mekânlarından Otto Santral’in el değiştirmesi de tam bugünlere rastlıyor.
Santralistanbul
Santralistanbul Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin Haliç’e aktığı kesişme noktası Silahtarağa’da 1915’te kurulan Türkiye’nin ilk elektrik santralinin dönüştürülmesiyle ortaya çıkmış bir kültür merkezi. 1980’lerde kapatıldıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından çok büyük bir yatırımla hayata döndürüldü. İçinde Türkiye’nin ilk endüstriyel arkeoloji müzesi olan Enerji Müzesi, çağdaş sanat sergilerin ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirildiği “International Architecture Awards 2010” ödüllü Ana Galeri binası, Krek tiyatrosu, sergi alanlarını içeren Galeri 1 binası bulunuyor. Santralistanbul’un 8 Eylül 2007’de içki servisi ve havai fişekler eşliğindeki açılışına Başbakan Tayyip Erdoğan da katılmış, Kağıthane ve Eyüp sakinleri de bu açılışa büyük bir ilgi göstermişti.
Eski santralın tamirhane ve depo binalarının dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan Tamirane ve Otto Santral, tasarım ödüllü yeme-içme ve eğlence mekanları arasındaydı.
Öğrencilerin bu habere tepki gösterip, yorum yazmalarını beklerdim…
gerici yobaz, memlektini babalr gibi satanlardan ileri deomakrasi örnekleri. yetmezzzzzzzzzzz ama eveeeeetttttçiler nerde ????
sadece orasımı gelin bide üsküdar daha doğrusu malum ikamet yerine yakın içki veren yerlere bakın yaklaşık 2 ay önce ahmet altan bey köşesinde yazdı neresi olduğunu balık hafızalı olduk .