Aşk için neleri göze alırsın?

Uzun süredir beklediğimiz, kendisinden önce gerçek hikâyesini gazetelerden öğrendiğimiz bir film nihayet gösterime girdi. Gitmek, aşkı uğruna zorlu bir yolculuğa çıkmayı göze alan bir kadının öyküsünü anlatıyor. Anlatan, bu aşkı ilk uzun metrajlı filmine konu yapan yönetmen Hüseyin Karabey. Kahramanlar ise Ayça Damgası ve Hama Ali Khan. İki aşık (oyuncu mu desem?) aşklarını bir de kamera önünde yaşıyor.

İstanbul Kuzey Irak hattı

Ayça İstanbul’da, Hama Ali ise Kuzey Irak’ta yaşayan tiyatro oyuncuları. Türkiye’de, bir film setinde tanışıyor ve birbirilerini seviyorlar. Çekimler bitince evli evine, köylü köyüne dönüyor. Ayça’nın günleri, telefon başında sevdiği adamdan haber bekleyerek geçiyor. Hama Ali, sevdiğine seslendiği video kasetleri gönderebilmek için İstanbul’a giden kaçakçı ve kamyoncuları kovalıyor.

Bu sırada ABD, Irak’ı işgal ediyor. Ayça, Hama Ali’nin ülkesine düşen ilk bombayı duyduğu andan itibaren sevdiğine ulaşmak için paralanıyor. Güneydoğuya gidiyor ancak sınır kapalı olduğu için Irak’a resmi yollardan giremeyeceğini görüyor. İran’a geçip, sevgilisini orada beklemeye karar veriyor. Biz de onun yolculuğu boyunca değişen coğrafyaya, yaşamlara ve elbette savaşın soğuk yüzüne tanık oluyoruz.

“Manipüle ediliyoruz”

Doğu’da var olan savaşa Batı’nın bakışını, gerçek bir aşk hikayesi ile harmanlayan filmin eleştirel, özenli tavrı var. Yönetmen Karabey “Bu filmi, manipüle etmek için değil, manipüle edildiğimizi anlatmak için yaptık” diyor. Film savaş, irtica, Türk-Kürt meselesi üzerinden insan haklarına yaptığı vurguyla, konuyu ele alıştaki titizliğiyle, ortaya koyduğu net tavırla dikkatleri çekiyor.

Sansür iddiası

Gitmek, 30 ve 31 Ekim 2008 tarihlerinde, İsviçre’de yayınlanan Tages Anzegier gazetesinde yer alan, filmin sansüre gördüğü haberiyle gündeme gelmişti. Bu haberler filmin İsviçre’deki Dünya Kültür Festivali’nde, “Bir Türk kızının, Iraklı bir gence aşık olamayacağı ve filmin gösterilmesinin, Türkiye açısından olumsuz bir tanıtıma neden olabileceği” gerekçesiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sansürlendiğini duyuruyordu. Bakanlık yetkilileri ise, herhangi bir sansür veya zorlamasının söz konusu olmadığını, belli grupların kültürel bir aktiviteyi siyasi bir şova dönüştürme gayreti içinde olduklarını belirtmişti.

Festival yıldızı

Yardımcı rolleri Mahir Günşiray, Nesrin Cavadzade, Volga Sorgu, Cengiz Bozkurt, Ani İpekkaya gibi isimlerin paylaştığı filmin çekimleri İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Silopi, Van, İran (Urmiye) ve Kuzey Irak’ta (Erbil ve Süleymaniye) gerçekleşti. Hüseyin Karabey 6. New York Tribeca Film Festivali’nde bu filmle en iyi yönetmen ödülüne layık görüldü. Ayça Damgası 27. İstanbul Film Festivali, 14. Sarajevo Film Festivali ve 15. Adana Altın Koza Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. 45. Antalya Film Festivali ise Volga Sorgu’ya en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü getirdi. Film, 21.Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde en iyi Asya-Ortadoğu filmi seçilirken 25. Jerusalem Film Festivali ve 5. Yerevan Film Festivali’nde özele ödüllere layık görüldü.