BIFED Büyük Ödülü Meksika’ya gitti

Bifed jürisi

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Bozcaada Uluslarası Ekolojik Belgesel Festivali’nde (BIFED) ödüller sahiplerini buldu. 101 ülkeden başvuran binin üzerinde belgesel arasından 14’ünün finale kaldığı festivalde, Fethi Kayaalp Büyük Ödülü’nü yönetmenliğini Meksikalı yönetmen Sergi Pedro Ros’un yaptığı artık topraklarına su gitmeyen Yaqui Kabilesi’nin direnişine odaklanan “Yo’eme Labirenti” filmi aldı.

Bozcaada ekolojik belgesel festivali Bifed’e 101 ülkeden başvuru geldi

12-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED) bu sene 9’uncu yılına giriyor. Covid-19 salgınından dolayı iki yıldır online olarak izleyicisiyle buluşan festival, bu sene tıpkı önceki senelerdeki gibi ziyaretçilerini yine Bozcaada’ya davet ediyor. Filmler her yıl olduğu gibi ücretsiz izlenebilecek.

Sporcuya boykot etik mi?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Rus takımlarının ve sporcularının spor karşılaşmalarına katılımları yasaklandı. Uzmanlar takımlara ambargo uygulanabileceği, fakat bireylere getirilen yasakların adil ve etik olmadığı görüşünde

5 soruda çocuk fotoğraflarının medyada kullanımı

30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminin ardından, çocuk fotoğraflarının geleneksel ve sosyal medyada kullanımı, paylaşımı ve yaygınlaştırılması tartışma konusu oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Esra Ercan Bilgiç, bu tartışmayı hak temelli perspektiften ele alıyor. Bilgiç’in Dijital Medya ve Çocuk için kaleme aldığı makaleyi aynen paylaşıyoruz…

TikTok nedir, neden bu kadar sevilir?

TikTok nedir

ABD ve Çin arasında gerilime dahi neden olan TikTok, We Are Social’ın 2020 raporuna göre, dünya genelinde 800 milyon kullanıcıyı aştı ve böylelikle kısa bir sürede büyüyen Instagram’ın ünvanını elinden aldı.

Türkiye’ de TikTok en çok kullanılan uygulamalar arasında ilk 10’da yerini alırken, dünyada da Hindistan ve ABD’den sonra uygulamayı en fazla kullanan üçüncü ülke oldu.

Uygulamada yer alan videoları izlemek için TikTok’un kendisini indirmeye gerek kalmıyor. Diğer sosyal medya hesaplarında da paylaşılan TikTok videoları, yine aynı şekilde binlerce görüntülenme sayısına ulaşıyor. Uygulamadan hiç haberi olmayan insanlar dahi bir noktada TikTok videosunu izlemiş oluyor. Bu da platformda ne kadar fazla içerik üretildiğini gözler önüne seriyor.

HaberVs Ekstra ekibinden Tuana Çiftçi TikTok’un nasıl bu kadar hızlı büyüdüğünü ve neden bu kadar sevildiğini araştırdı…

İstanbul Sözleşmesi nedir; kimi, nasıl korur?


Kadına yönelik şiddet, Birleşmiş Milletler tarafından kısaca “Bir kişinin toplumsal cinsiyetine ya da cinsiyetine dayalı olarak, o kişiye yönlendirilmiş şiddet” olarak tanımlanıyor. Kamusal ya da özel alanda gerçekleşmesi farketmeksizin; fiziksel, psikolojik ya da cinsel olarak zarar veren; tehdit, zorlama veya farklı şekillerde özgürlükten mahrum bırakma gibi davranışları kapsıyor. Şiddetin en yaygın biçimlerinden biri olan ve giderek artış gösteren bu şiddet türü, ülkemizde sıklıkla kadın cinayetleriyle gündeme geliyor. Kadın cinayetlerinin yüzde 85’i kocalar, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililer tarafından işleniyor.

11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi“, kısa adıyla “İstanbul Sözleşmesi“, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetle mücadeleyi konu alan ve hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge.

İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddetin önlenmesi için mevcut toplumsal cinsiyet anlayışının değişmesi gerektiğini söylüyor. Sözleşmede, kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesi veya kadın ve erkeğin kalıplaşmış rollerine dayalı ön yargıların ortadan kaldırılması isteniyor ve şöyle deniyor: “Taraflar törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların sonlandırılması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak tedbirleri alacaklardır”

Kadına yönelik şiddeti önleme haricinde; mağdurları koruma, suçluların cezalandırılması gibi birçok konuyu kapsıyor İstanbul Sözleşmesi. Ücretsiz telefon yardım hatlarının kurulması, mağdurlara psikolojik ve hukuki yardım sağlanması, sığınma evi tahsis edilmesi, suçun işlenmesine yardımcı olmanın suç olarak sayılması, sözleşmenin istekleri arasında.

Sözleşme gereğince; zorla evlendirme, kadın sünneti, zorla kürtaj ve zorla kısırlaştırma gibi kasten gerçekleştirilen eylemlerin cezalandırılması için de yasal tedbirlerin alınması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan en önemli konulardan biri ise, sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eyleminin gerçekleşmesi sebebiyle başlatılan cezai işlemlerde; kültür, gelenek, din ve “namus” kavramının, bu eylemlerin gerekçesi olarak kabul edilemez olması.

Sözleşme hükümlerinin taraf devletlerce uygulanıp uygulanmadığını denetleme amacıyla, kısaca “GREVIO” olarak bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzmanlar Grubu (Group of Experts on Action against Violence against Women and Domestic Violence) isimli bir izleme ve denetleme komitesi bulunuyor. GREVIO’nun 2018 raporunda, Türkiye’nin mağdurları koruma konusunda yetersiz kaldığı belirtiliyor. Rapora göre; Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadeleyi zayıflatan durumlardan biri, kadınlara yüklenen annelik ve bakıcılık gibi geleneksel rollere öncelik verilmesi…

Duygu Kılınç‘ın hazırladığı videoda İstanbul Sözleşmesi konusunda merak ettiğiniz soruların cevaplarını bulacaksınız.

Sokağa çıkma yasağında 23 Nisan kutlamaları

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında başrolü oynayan TBMM’nin açılışının üzerinden 100 yıl geçti. Bu özel günü koronavirüs tedbirleri nedeniyle vatandaşlar evlerinden kutlamak zorunda kaldı. İçişleri Bakanlığı’nın aldığı karar sonucu uygulanan sokağa çıkma yasakları beraberinde farklı kutlama yöntemlerini de getirdi.

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını unutmayan vatandaşlar, online törenler ve konserler, balkonlarından okudukları marşlarla günü geçirdi. Akşam dokuzda ise herkes balkonundan, pencerelerinden İstiklâl Marşı ve diğer marşları birlikte söyleyerek 23 Nisan’ı kutladı.

 

Bir kalabalık, aktivite ve seyahat düşkününün evde kalmakla imtihanı

Ortalama bir günde, sabah sekiz gibi evden çıkıyor ve 10.00 sularında eve dönüyordum. Koşu, dersler, toplantılar, konuşmalar, kültür sanat etkinlikleri, derken akşam oluveriyordu… Sonra, ansızın, takvimindeki etkinlikler birer birer yok olmaya başladı… Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Itır Erhart Korona Günleri’ni yazdı.