BBC Türkçe 70 yaşında

BBC arşivinden derleyen:

“Burası Londra” bu anons tam 70 yıldır, yani 20 Kasım 1939 tarihinden bu yana Türkiye’den dinlenebiliyor. İlk olarak 1932 yılında imparatorluk servisi olarak kurulan kurum, İngilizce dışında, diğer dillerde yayın yapmaya 1939 yılında başladı. BBC Dünya servisi ya da eski adıyla dış yayınlarına bağlı Türkçe servisi savaş yıllarında doğdu. İlk yabancı dil bölümü Arapça’ydı. Onu İspanyolca ve Portekizce izledi. O dönem 46 ayrı yabancı dilde yayın yopılıyordu. BBC’nin dönemsel misyon değişiklikleri, tarihteki dönüm noktalarıyla paralellik gösteriyor. Türkçe servisinin eski başkanlarından tarihçi yazar Andrew Mango “BBC amaçlarının habercilik olduğunu hiç bir zaman unutmadı”diyor

“Personel tesadüfen toplanmıştı”

BBC Türkçe bölümü arşivinde yer alan bilgilere göre BBC Türkçe yayına başladığı dönemde, spikerlerden ikisi o sıralarda Londra’da Osmanlı Bankası’nın merkezinde çalışan genç Türk stajyerlerdi. Dilleri Osmanlıca-Öztürkçe karışımıydı. Mesela “karşılama” yerine “hoşâmedî töreni” derlerdi. Bir üçüncüsü, BBC’ye girmeden önce Londra’da geçimini manavlıkla sağlamış yaşlı biriydi. Sonra, İngiltere’de okuyan bir-iki öğrenci.Bir de şair ve hikayeci Feyyaz Fergar Fransızca’yı, İngilizce’den iyi biliyordu.

TRT örnek olarak BBC’yi aldı

27 Mayıs’tan sonra 1964 yılında TRT kurulurken BBC örnek olarak alındı. TRT televizyonundan bir ekip BBC’de staj gördü. Sonra BBC televizyonundan bir ekip Ankara’ya giderek eleman yetiştirilmesine yardım etti. Yeni Türkçe terimler o sıralarda üretildi: “yapımcı”, “sunucu”, “çekim” gibi. Ayrıca Eskişehir’de, şimdi Anadolu Üniversitesi olarak bilinen açık öğretim fakültesi kurulurken, BBC Open University (Açık Üniversite) deneyiminden yararlanıldı. Ne var ki iki ülkede şartlar farklıydı. Özellikle o zamanlarda BBC personeli kuruma genç yaşta girer, emekli oluncaya kadar kalırdı. Oysa Türkiye’de hükümetler değişince, TRT müdürleri değiştiği gibi personel de kurumdan ayrılırdı.

BBC Türkçe’den yolu geçen isimler

Bugün basından, politikadan ve iş dünyasından tanıdığımız pek çok ismin yolu değişik zamanlarda BBC’den geçti. Örneğin televizyonculuğu BBC’de ilk öğrenenlerden Betül Mardin, kısa bir süre sonra kurumdan ayrılarak kendi halkla ilişkiler şirketini kurdu. TRT Haber Merkezi’ni ilk kuranlardan Doğan Kasaroğlu, Zeki Sözer, Örsan Öymen gibi gazeteciler, yeni bir kuşak yetiştirmeye vakit bulmadan yazılı basına geçtiler. Bülent Ecevit de basın ataşeliği için Londra’da bulunduğu yıllarda aynı zamanda BBC Türkçe servisi için çalışmıştı. Ecevit BBC tecrübesiyle ilgili şunları söylemişti:
“1946 1950 yılları arasında Lonrda’da Türk basın ataşeliğinde görevliydim. Aynı zamanda vakit bulabildiğim ölçüde öğrenimimi de sürdürmeye çalışırdım. Sanat tarihi ve sanskrit çalışıyordum. O yıllarda benden bazı programlar istenmişti Daha ziyade kültür içerikli, sanat edebiyat içerikli bazı konuşmalar yaptığımı ve bu şekilde BBC Türkçe’ye katkıda bulunmaktan mutluluk duyduğumu anımsıyorum.”
Şair Can Yücel, Cevat Çapan, Hilmi Yavuz, ressam İzgan Baz, sunucu Orhan Boran, Halit Kıvanç, 50’li yılların sonu ile 60’lı yıllarda BBC’de çalışan isimler arasındaydı.

BBC’nin “misyonu”

1945 yılında müttefiklerin savaşı kazanmasından sonra BBC dünya servisinin varoluş sebebi de değişmişti. Türkçe servisinin eski başkanlarından tarihçi yazar Andrew Mango o dönemi şöyle anlatıyor:
“Amaç başlangıçtan beri değişmemişti. İlk önce hebercilik, ondan sonra İngiliz Türk ilişkilerinin geliştirilmesi, canlı tutulması. Hükümet, Türkçe yayın yapması için 1939’da BBC’ye ödenek verdiği zaman amacı karşı propagandaydı. Hitler Almanyası’na ve Mussolini İtalyası’na karşı… BBC bu propagandayı habercilik olarak yorumlamıştı. 1947’den itibaren karşı taraf değişmişti. Yok olan rejimler yerine, Stalin Rusyası karşı taraf olarak gözüküyordu.”

1960’lara doğru, propaganda yerine BBC’nin haber içeriği, yeniden önem kazanmaya başladı. Yayınlarda Türkiye ile ilgili haberlere daha geniş yer veriliyordu. Mango 27 Mayıs 1960 darbesinin BBC Türkçe yayınları açısandan bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.
“Bu dönem, kısmi bir sansürün yürürlüğe konduğu bir dönemdi. Sansür söz konusu olduğu zaman dinleyici dış radyolara yöneliyor.” Mango’nun dikkat çektiği bu faktör BBC Türkçe’nin daha sonra 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde de önem kazanmasını sağlayacaktı.

BBC’nin siyasi açıdan öneminin azaldığı dönemlerde bu kez de alternatif radyoculuk önem kazandı. Dinleyicinin mektuplarına dayalı müzik ve eğlence programları, 1990’lı yılların sonlarına doğru, bir başka yasak kapısını aralıyordu. Türkiye’de henüz özel radyo ve televizyonların olmadığı dönemde o zamanın arebesk gibi yasaklı müzik türlerinin de dinlenebileceği bir platform olmuştu. BBC Türkçe servisinin 70 yıl önce kısa dalga radyoyla başlayan yayın hayatı özellikle son 10 yıldır teknolojide yaşanan büyük gelişmelere ayak uydurarak bugün artık multimedya yayıncılığına dönüşmüş durumda.