“Göstermeyeceksek niye koruyalım”

İşvecan Nur Özen Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), geçtiğimiz günlerde, arşivinde bulunan tüm görüntülü ve ses kayıtlarını yayınlamak üzere Kalan Müzik’le bir anlaşma imzaladı. Bu gelişme sadece müzik severleri değil, sözlü kültürümüzün en önemli belgelerinin raflarda çürüdüğünü bilen insanları heyecanlandırdı. Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık bu anlaşmayı “Bir devlet kurumunun (TRT), kendini korumak için tarihi … Devamını oku

Açık Hava Paramparça

Teoman dün gece Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’ndeydi. Gerçi sahnede azınlık olan taraftaydı. Çünkü arkasında, iki gün öncesine kadar birlikte hiç çalmadığı 50 kişilik bir müzisyen grubu vardı. Aslında Teoman çalmadı da; sadece söyledi. Kendisi de dahil olmak üzere 51 müzisyen, “solist”in parçalarını seslendirdi.

Teoman’ın, İstanbul Senfoni Orkestrası ve Borusan Filarmoni Orkestrası müzisyenlerinden oluşan 50 kişilik toplulukla yaptığı şey, sanırım Türkiye’de bir ilk. Daha önce de bu türde performanslara tanık olmuştuk. Örneğin Bulutsuzluk Özlemi ve Şebnem Ferah parçalarını filarmonik düzende seslendirmişti. Ancak bu performanslarda klasik müzikçilere rockçılar da, gitarları, basları ve davullarıyla eşlik etmişlerdi. Teoman aynı şeyi yapmadı; kendini bir solist olarak klasik müzikçilere emanet etti.

Gelgelelim, bu teslimiyete pek de hazır gözükmedi Teoman. Nota şaşmayan filarmoni orkestrası, parçaya kimi zaman geç, kimi zaman erken giren, hatta Gönülçelen’de olduğu gibi, orkestranın şarkının neresinde olduğunu anlayabilmek için susmak zorunda kalan solistlerinden daha tutarlıydı. Teoman’a, Teoman’dan daha hazır vaziyetteydi yani.

Smokin provası

Ama belki de konserin en iyi tarafı da bu küçük tökezlemelerdi. Teoman’ın zaman zaman gırtlağına abanması haricinde, çalınan şeyin aslında rock olduğunu da bu küçük aksaklar hatırlattı. Ki solisti dinlemeye gelen ve sayısı 5 binin üzerinde olduğu söylenen dinleyicinin de bunlardan rahatsız olduğunu sanmıyorum. (Bu arada, Açık Hava’nın normal oturma kapasitesi 4 bin kişi.)

Teoman da dinleyiciden önce durumun farkındaydı zaten. Orkestra prova yaparken kendisinin ceket provasında olduğunu söyledi, iki kez. Hatta bir ara, kendi performansı yüzünden orkestradan beş altı kişinin o gece intihar edebileceğini de belirtti. Dün gecenin Teoman adına kaybı, bu performansın CD ya da DVD kaydı olarak piyasaya sürülemeyecek olması olabilir.

Yine de, filarmoniye eşlik eden bir iki rock enstrümanın olması, ya da sadece Teoman’ın bile, birkaç parçada olsun sahneye gitarla çıkması, izleyicinin aldığı keyfi katmerleyebilirdi.

Teoman, rock enstrümanlarının eksikliğini, sürpriz olmayacağı üzere, fiziksel performansıyla giderdi. Belli ki o da özenmiş, bu kez daha “efendi” çıkmak istemişti sahneye. Ama rockçı adam, öyle terzi provasında durduğu gibi duramazdı. Daha ilk şarkıda, smokininin düğmesini kopardı. Ona alışık seyirci de daha fazlasını talep etti elbette.

Erkek sesiyle asla!

Giderek daha az giyinik olacağını uman seyirciler, Teoman’ın her bir soyunuşunu, smokinini çıkarışını, kollarını sıvayışını tezahüratla karşıladı. Araya erkek seslerinin girişi, ama daha ziyade arkasındaki orkestra, bu ritüeli kısıtladı. (Şarkı isteğinde bulunan erkek dinleyicilere, erkek sesinden nefret ettiğini, birkaç defa söylemek durumunda kaldı.) Ve konseri, papyonu, pantalonu ve yeleğiyle tamamladı.

Velhasıl kendileri adına sıra dışı bir gece yaşayan filarmoni orkestrası da, Teoman’ın kendine gem vurmasından çok mutlu olmadı. Öyle ya, kendi konserlerinde soyunmalarını talep eden bir izleyici olmamıştı hiç. Tıpkı daha önce, parça aralarında sandalyesinin altındaki kadehe uzanıp, demlenme molası isteyen bir solistleri olmadığı gibi.

Dinleyicinin mutluluğu konser sonunda tekrar çalınan Paramparça’ya yansıdı. Açık Hava ayağa kalktı. Ve hep birlikte Teoman’ın bar taburesindeki doğum gününü kutladı.

(Finaldeki “Paramparça”yı izlemek için video kamera ikonuna tıklayın)

Haber ve video:Gökhan Tan

 

Ben ve ötekini buluşturan sınırlar

Yelda Ülker “Evrimin uzun süreci boyunca insanlık, birey – toplum ilişkilerinden toprak mülkiyetine ve fiziksel mülkiyete kadar uzanan son derece karmaşık bir dizi bölgesel davranış geliştirmiştir. ‘Gerilimli Sınırlar’, tanımlanarak sahip çıkılmış bölgenin, buyurgan bir yanı olup olmadığını sorgulamaktadır.” Küratör Aura Seikkula, santralistanbul’da geçtiğimiz ayın sonunda açılan sergiyi bu sözlerle tanımlıyor. Gerimli Sınırlar, Finli beş sanatçının … Devamını oku

Arena’da ayin

Müge Doğrular Björk’ü bana ilk dinleten kişi babamdı. Küçükken beni Pink Floyd’lar Supertramp’ler dinleterek büyütmüştü, 1997 çıkışlı Björk albümü Homogenic’i de elime o tutuşturmuştu. Homogenic ve Madonna’nın 1998 çıkışlı albümü Raf of Light hayatımın en önemli albümlerindendir. Björk dendi mi aklıma ilk Homogenic gelir. O kadar çok severim ki o albümü, diğer albümlerini de çok … Devamını oku

Lenny Kravitz’i çok sevmiştim

Lenny Kravitz, “sevgi devrimi” projesinin İstanbul ayağında Kuruçeşme Arena’da sahne aldı. Bence erkek adam sevgisini öyle ulu orta yerde, hele 13 bin kişi karşısında konuşmaz. Ben Lenny’yi rock yıldızı bilmiş ve öyle benimsemiştim. Ama dedim ya, aramıza sevgi girdi. Gökhan Tan Lenny Kravitz’in yaptığı müzik türü başta rock olmak üzere soul, funk, reggae gibi tarzları … Devamını oku

Kollarımızda uçan Lenny Kravitz

Müge Doğrular Yer Kuruçeşme Arena. Saat 21:00. Sahnenin en önlerinde rahat görebileceğimiz bir yer bulduk, dünyanın en iyi rock vokalistlerinden biri olarak gösterilen Lenny Kravitz’i heyecanla bekliyoruz. Kravitz’in parçalarını sevmeme rağmen kendisinden pek hoşlanmadığımı belirtmek isterim. Kendi aramızda insanlara “artiz” derken referans alabileceğimiz, kelimenin tam anlamıyla artist olan Lenny Kravitz’in boyundan büyük egosundan pek hoşlanmıyordum. … Devamını oku

Türk fotoğrafçısı dünya vitrinine çıkma konusunda neden başarısız?

Alman coğrafya dergisi GEO’nun fotoğrafçıları “Gezegenin Binbir Yüzü” sergisinde dünyayı anlatıyor. Bu dünyada Türkiye yok. santralistanbul’da açılan fotoğraf sergisinin ortak küratörü Orhan Cem Çetin, bügüne kadar pek çok fotoğrafçı yetiştiren, fotoğraf konusunda Türkiye’nin önde gelen akademisyenlerinden. Çetin’le bu sergi ve Türkiye’deki belgesel fotoğrafçıların neden dünyaya açılamadığı üzerine konuştuk. Yelda Ülker santralistanbul, “Gezegenin Binbir Yüzü” başlıklı … Devamını oku

Olağanüstü Hal ve Hukukun Antropolojik İşlevi

Giorgio Agamben, Olağanüstü Hal, Çeviren: Kemal Atakay, İstanbul: Varlık Yayınları, 2008. Agamben’in daha önce İstisna Hali başlığıyla Otonom Yayınları’ndan çıkmış olan kitabı bu kez Varlık Yayınları tarafından Olağanüstü Hal başlığıyla yayınlandı. Çevirisinde herhangi bir değişiklik olmayan bu kitap, Agamben’in son dönem siyaset felsefesi tartışmalarına damgasını vurmuş olağanüstü hal/istisna hali kavramsallaştırmasının kısa ama yoğun risalesi. Modern … Devamını oku

Beyoğlu’nda bir cam ustası

Cam işçiliği sınır tanımaz. Bu iş bir gönül işidir. Severek yaparsan karşılığını alırsın.”

Bu sözler bir cam ustasına ait. Emrah Evin, İstiklal Caddesi Örs Pasajı’ndaki küçük dükkânında ateş ile cam işleyen ve cama verebilecek her şekli üretebilen bir sanatçı.

Siz onu izlediğinizde ortaya çıkacak şeyi merakla tahmin ederken, o ise beyninden o anda ne geçiyorsa cama yansıtıyor, hayallerini cama işliyor. Yaptığı şeylerin hiçbiri birbirine benzemiyor çünkü her defasında farklı hareketlerle farklı şekiller ortaya çıkabiliyor.

Dedelerinden kalma bu mesleği hala devam ettiren Emrah, yaptığı işin hiçbir zaman bir doyum noktasının olmadığını şöyle açıklıyor: “Cam sınır tanımadıkça benim yaptığım işin bir sınırı olmaz. Camla uğraşmak, ona şekil vermek her an bana yeni şeyler katıyor. Ona ne kadar severek yaklaşırsam o kadar güzel şeyler ortaya çıkıyor. Ondaki özgürlük bana yansıdığı zaman bende sınır tanımıyorum…”

Haber-Kamera: Selahattin Altunkılıç

 

Gitme Turnam Bizim Evden

Simge Sunguroğlu Telli turnanın tükenişi Doğa Derneği ve Irmak Okulları’nı işbirliğine yöneltti. İki kurum, Anadolu’nun sembolü bu türü yaşatabilmek için bir konser düzenliyor. Genç Orkestra, 25 Mayıs saat 20:00’de İstanbul Caddebostan’daki Irmak Okulları’nda, geliri “Son 11 Telli Turna Projesi’’ne aktarılacak konser için sahne alacak. Geleceğin virtüözlerini yetiştirmeyi amaçlayan Genç Orkestra, bu konserde İslam Manavof yönetiminde … Devamını oku