Dorock XL Beşiktaş’ta dayak iddiası

20 Şubat Çarşamba gecesi, üniversite radyoları tarafından, Beşiktaş’taki Dorock XL adlı mekânda düzenlenen partiye giden bir arkadaş grubu, işletmenin güvenlik görevlilerinin sözlü ve fiziksel saldırısına uğradı. RadyoVesaire Haber’den Beyzanur Özer ve Merve Keskin, olayın ayrıntılarını araştırdı, iddiaları dinledi.

‘Hava kirliliği verileri şeffaf değil’

RGB ekranında HaberVesaire’yle Bu Sabah programına konuk olan Temiz Hava Platformu ve Türk Nöroloji Derneği üyesi Doç. Dr. Semih Ayta‘ya göre, Türkiye’de zaten Avrupa’nın çok üzerinde seyreden hava kirliliği değerleri zaman zaman kamuoyundan gizlenebiliyor.

Canlı yayında HaberVs muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Semih Ayta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “hava kalite izleme istasyonları” vasıtıyla ölçülen ve havaizleme.gov.tr adresinden takip edilebilen ölçümler, yoğun bir kirlilik tespit ettiğinde erişime kapatılıyor. Ayta’ya göre ne halk ne de bilim adamları kirlilik değerlerinin arttığı kimi dönemlerde verileri göremiyor. Ayta ölçüm istasyonu sayıca yeterli olduğunu ancak  istasyonların kurulacağı yerlerle ilgili de daha ciddi modellemeler yapılması gerektiğini de ifade ediyor.

Hava kirliliği değerleri, PM 10 ve PM 2,5 olarak ifade edilen partikül maddelerin ölçülmesiyle hesaplanıyor. Civa, kurşun, kadmiyum gibi ağır metaller ile kanserojenik kimyasalları bünyelerinde bulundurabilen bu partiküllerin havadaki varlığı insan sağlığını doğrudan etkiliyor. Özellikle bir saç telinin 30’da biri büyüklüğündeki PM 2,5 akciğer dokularından kolaylıkla geçip birçok dokuda enflamasyona neden olup solup sisteminin yanı sıra, kalp damar sistemini, beyini etkiliyor. Türkiye’de PM 10 düzenli olarak ölçülmesine rağmen PM 2,5 sadece pilot istasyonlarda ölçümleniyor.

Hava temizliğinin “kabul edilebilir kalitede” olması için, içinde bulunan havada bulunan PM 10 ve PM 2,5 seviyesi için belirlenmiş uluslararası limitler mevcut. Semih Ayta’ya göre Türkiye’nin kabul ettiği PM 10 ve PM 2,5 limitleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği limitlerin yaklaşık altı katı. Dünya Sağlık Örgütü’nün limitleri Türkiye’ye uyarlandığında ise ülkede “kabul edilebilir kalitede” havaya sahip tek kent Çankırı.

2017’de Türkiye’de 30 bin kişi hava kirliliğinin doğrudan ya da dolaylı etkisiyle hayatını kaybetti. Semih Ayta dünyada hava kirliliği nedeniyle 9 milyon kişinin ölmesi abartılı gibi durduğunu ama bunun gerçek bir sayı olduğunu belirtiyor.

Solunum sistemini doğrudan etkileyen hava kirliliği inme, kalp krizi gibi rahatsızlık olasılıklarını da arttırıyor. Anne karnından başlayarak çocuk gelişimini de etkide bulunuyor.

Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de yapılan bir araştırmada, sigara kullanmayan gebe kadınların plasentalarında (hamilelik boyunca anne ile bebek arasındaki besin alışverişini sağlayan, doğumdan hemen sonra vücut dışına atılan geçici organ) havadaki zehirli parçacıklara ulaşılmıştı. Semih Ayta’ya göre hava kirliliği erken doğum, düşük gibi sonuçlara yol açabildiği gibi çocuklarda doğumdan sonra da dikkat eksikliği gibi zihinsel sorunlara da neden olabiliyor.

 

 

‘Yeşilçam seninle gurur duyuyor!’

Twitter ve Instagram’da @nerdecekildi rumuzunu kullanan Kürşat Çetin Yeşilçam’ın en vefalı sosyal medya emekçisi: Film mekânlarını iğneyle kazar gibi keşfediyor, fotoğraflıyor. Türkiye sinemasının belirgin karakterlerini ve yıl dönümlerinde de unutmuyor.

Duygularımızla oynayan ‘Black Friday’

Amerika Birleşik Devletleri’nde Şükran Günü’nden bir sonraki cuma günü düzenlenen “Black Friday”(Kara Cuma), büyük indirimlerle adeta çılgınlık boyutlarına varmış bir alışveriş günü. ABD’de 1932’den beri yapılan Black Friday kampanyaları son 7-8 yıldır Türkiye’ye de yansıdı. Ancak “Kara Cuma” olarak Türkçeleştirilen günün, adından başlayarak indirim oranlarına kadar üzerinde bir çok tartışma gerçekleşiyor.

Cumanın müslümanlar için kutsal sayılan bir gün olması ve bu günü “Kara Cuma” olarak adlandırılması muhafazakar kesimin en büyük eleştirisi. Bu nedenle mağazalar Black Friday kampanyalarını “Efsane Cuma”, “Süper Cuma” gibi başlıklarla yürütüyor.

Bu güne yönelik bir başka eleştiri ise aslında ürünlerde söylendiği kadar indirim yapılmadığı, önceden artırılan fiyatlarla tüketicinin kaldırıldığı iddiaları. Tabii bir de gereksiz tüketimi özendirdiği, insanların tasarruf etmesini engellediği, borçlarını artırdığı gibi eleştiriler mevcut.

1961’de ABD’de yaşanan büyük yoğunluk nedeniyle trafik kazaları ve ölümlere yol açan ve o tarihten beri “Black Friday” olarak adlandırılan bu küresel tüketim gününü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Dr. Ayşe Bengi Özçelik‘le konuştuk.

 

Ne ergen, ne yetişkin

Uzmanlara göre 18-25 yaş dönemi, “geç ergenlik” ve “erken yetişkinlik” dönemlerinden farklı. “Beliren yetişkinlik” diye isimlendirilen bu dönemin özellikleri, kimlik arayışı, istikrarsızlık, kendine odaklanma, arada kalmışlık ve sonsuz olanaklar olarak beş başlıkla tanımlanıyor.

Mülteci restoranlarına esnaf tepkisi: “Ya onlar gidecek ya biz kepenk indireceğiz.”

İstanbul’da kazancı azalan restoran sahipleri, Suriyeli komşularını “müşterilerini çalmakla” suçluyor. İşletme sahiplerinin tavrı sert: “Her yeri işgal ettiler. Kapattıracağız.”