Ahmet Şık
Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra, bir öğrencisinin konuyla ilgili sorusu üzerine, “Hiçbir insan düşüncesinden dolayı öldürülmeyi hak etmez” diyen öğretmen, hakkında açılan soruşturma sonunda Trabzon’a sürgün edildi.
Soruşturmayı yürüten Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, İzmir’in Selçuk ilçesindeki İMKB Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan Aysel Kılıç hakkında savcılığa da suç duyurusunda bulundu. Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı Kılıç hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 215 ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca, “suçu ve suçluyu övmek” iddiasıyla dava açtı.
21 yıllık öğretmen Kılıç’ın sürgün edilmesine ve hakkında dava açılmasına neden olan suçlamalar şöyle: “Ders dışına çıkarak Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylemek. Abdullah Öcalan’ın hapiste yaşam şartlarının kötü olduğunu ve koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söylemek. Özdemir Sabancı’yı öldüren Fehriye Erdal’ın terörist olmadığını söylemek. Hrant Dink cinayeti nedeniyle Türk Milletini aşağılamak. Derse siyasi ideolojik gazete ve dergiler getirmek ve buna karşı çıkan öğrencilere düşük puan vererek cezalandırmak.”
“Bir gazeteci öldürülmüş…”
Kılıç’ın ve aynı zamanda Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şubesi’nin de avukatı olan Nedim Değirmenci’nin verdiği bilgiye göre Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesinin ertesinde ders sırasında öğrencilerinden birinin, “Öğretmenim, yine bir gazeteci öldürülmüş” demesi üzerine O.E.Ö. isimli öğrenci de, “iyi ki gebermiş” dedi. Bunun üzerine öğretmen Kılıç da, “Bu şekilde konuşamazsın. Değil Hrant Dink hiçbir insan düşüncesinden dolayı öldürülmeyi hak etmez. Bir suçu varsa ancak buna yargı karar verebilir” diye uyardı. O.E.Ö.’nin, “Türklüğe hakaret eden her kim olursa olsun öldürülmeyi hak eder” diye karşılık vermesi üzerine Kılıç, “Bu konu dersimizi aşıyor” diyerek konuyu kapattı.
Bir sonraki derste öğretmen Kılıç, Dink’in yargılanıp ceza almasına neden olan yazının geneli üzerinden değil belirli bir kısmının seçilerek yanlış neticeye varıldığını söyledi ve öğrencilerinin fikir beyan etmelerini isteyerek yazının tamamını sınıfta okudu.
Şikayet dilekçesinde yok yok
2007 yılı Ocak ayında yaşanan ve herhangi bir şikâyet ve soruşturma konusu olmayan bu olay, 1 yıl sonra sözlü notu yüzünden çıkan bir tartışma sonunda Kılıç hakkında soruşturma açılmasına neden oldu. Emekliliğine birkaç ay kalmış olan öğretmen Kılıç bu yılın ocak ayında, aynı öğrenci O.E.Ö. ile sözlü notu yüzünden tartıştı.
Sözlü sınavından 70 alan ancak notunu beğenmeyen O.E.Ö. öğretmenini düşük not vermekle suçlayıp, “Erkek olsaydın yapacağımı bilirdim. Bu iş burada kalmayacak” diye tehdit etti. O.E.Ö. daha sonra olayı öğretmen olan ve son yerel seçimlerde Selçuk Belediye Başkanlığı’na Milliyetçi Hareket Partisi’nden adaylığını koyan babası Kemal Ö.’ye anlattı. Bunun üzerine Kemal Ö. de meslektaşını Milli Eğitim Bakanlığı, İzmir Valiliği ve Selçuk Kaymakamlığı’na şikâyet etti.
Oğluyla sözlü notu yüzünden tartışma yaşanmasına karşın Kemal Ö.’nün şikâyet dilekçesinde, 1 yıl önce meydana gelen ve Hrant Dink’in ölümünden sonra sınıfta yaşanan tartışma da yer aldı. Şikâyet dilekçesinde, Dink’le ilgili söylenenler dışında Kılıç’a, “Ders dışına çıkarak Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylemek. Abdullah Öcalan’ın hapiste yaşam şartlarının kötü olduğunu ve koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söylemek. Özdemir Sabancı’yı öldüren Fehriye Erdal’ın terörist olmadığını söylemek. Hrant Dink cinayeti nedeniyle Türk Milletini aşağılamak. Derse siyasi ideolojik gazete ve dergiler getirmek ve buna karşı çıkan öğrencilere düşük puan vererek cezalandırmak” gibi suçlamalar da yöneltildi.
Öğrencilerin çoğu suçlamadı
Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerle sürekli sorun yaşadığı belirtilen dönemin okul müdürü Yakup Atasever’in de şikâyet dilekçesini işleme alarak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurması üzerine Aysel Kılıç hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmayı yürüten M.E.B. müfettişleri, iddiaları reddeden Kılıç ve öğrencileri ile bazı öğretmenlerin ifadesine başvurdu.
Suçlamada bulunan O.E.Ö. ile yine babaları MHP ve sağ tandanslı Türk Eğitim Sen yöneticileri olan S.P. Y.Y., İ.K. ve O.K. isimli öğrenciler dışındaki yaklaşık 60 öğrenci ifadelerinde öğretmenlerinin Dink cinayeti ile ilgili konuşmalar sırasında Türk Milletini aşağılayıcı bir anlatımda bulunmadığı ya da iddia edilen suçlamalara tanık olmadıklarını söyledi.
G.T. isimli öğrenci de ifadesinde, O.E.Ö., S.P. ve O.K. isimli öğrencilerin öğretmenleri Kılıç aleyhine diğer öğrencilere yönlendirici propaganda yaptıklarını söyledi. İfade veren öğretmenler de Kılıç’a yönelik suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.
Bir de dava açıldı
Ancak müfettişler Kadriye Uysal ve Çiğdem Özçengel tarafından yürütülen soruşturma sonunda öğretmen Kılıç’a, “Kamu hizmetinin gereğini ifa etmeyerek eğitim ve öğretimi kasten aksatmak, kamu hizmetinin gerçekleşmesine engel olmak” suçlamalarıyla 10 Haziran günü Trabzon Düzköy’e sürgün edildiği tebliğ edildi.
Soruşturmanın yanlı yürütüldüğü ve suçlamaların asılsız olduğu gerekçesiyle İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali için başvuruda bulunun Kılıç hakkında müfettişlerin suç duyurusunda bulunması üzerine Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı da adli soruşturma başlattı.
Soruşturma sonunda Kılıç’a 5 Haziran günü TCK’nin 215 ve Terörle Mücadele Kanununun 7.maddesi uyarınca, “Suçu ve suçluyu övme” iddiasıyla dava açıldı. İddianamede Kılıç, “Bir ırkın özelliği için mücadele eden Abdullah Öcalan”, ”Özdemir Sabancı suikastinin sanığı Fehriye Erdal terörist değildir” demekle suçlandı. Kılıç hakkında Selçuk Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 29 Temmuz günü görülmeye başlanacak.