Medyakronik/Anadolu Ajansı
Anayasa’nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasında belirlenen, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelmesi” iddiasıyla hakkında kapatma davası açılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) esas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne sundu. Anayasa’nın 69/6. ve Siyasi Partiler Yasası’nın 101/1-b ve 103/2. maddeleri uyarınca kapatılma istemiyle hakkında kapatma davası açılan DTP savunmasında, “İddianamede yeralan 141 eylemin partinin kapatılmasını gerektirecek nitelikte olmayıp 129’unun ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken olaylar olduğunu” ifade etti.
Kürt sorununun çözümü için çalışıyor
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, bağımsız Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, parti avukatları Bayram Bahri Belen ve Fatma Mebuse Tekay, DTP’ye verilen bir aylık ek sürenin son gününde Yüksek Mahkeme’ye savunmalarını bugün (12 Haziran Perşembe) verdi. Gazetecilere açıklama yapan avukat Belen, esas hakkındaki görüşlerine ilişkin savunmalarının 172 sayfadan oluştuğunu belirtti. Belen, savunmanın ayrıntılı olduğunu, DTP’nin yasal, Anayasal, hukuka uygun, demokratik, çağcıl bir parti olduğunu, bu partiyi kapatmanın hukuksal olanaklarının bulunmadığını açıkladıklarını söyledi. DTP’nin hem Meclis’te hem de toplumda “halkın muhalif sesi bir parti olduğunu” savunmalarında ifade ettiklerini bildiren Belen, “DTP’nin Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmek için faaliyette bulunduğunu, bu arada Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan Kürt sorununun çözümü için de çaba sarfettiğini” açıkladıklarını kaydetti. Belen, DTP’nin amaçlarını “demokratik ve barışçıl” yönden dile getirdiğini belirterek, “DTP’nin Türkiye’de akan kanın durması için barışçıl çözüm yollarını arama mücadelesi verdiğini” savunmalarında anlattıklarını ifade etti.
Eylemler düşünce özgürlüğü
“DTP, şiddetten, silahtan ve kandan yana değildir” diyen Belen, iddianamede yer alan 141 eylemin partinin kapatılması için dayanak gösterildiğini, bu eylemlerden 129 tanesinin “düşünce açıklaması eylemi” olduğunu savundu. Bu tablonun davanın dayanağının sadece ifade ve düşünce özgürlüklerinin kullanılmasından ibaret olduğunu gösterdiğini savunan Belen, iddianamede yer alan eylemlerin soruşturma aşamasındayken iddianamede yer almasının hukuksal olmadığını söyledi. Savunmada “İddianamede ulusal çapta yayın yapan bazı gazetelerin anılan iddialara yönelik yaptığı bazı haberlerin de kaynak olarak gösterildiği, haberlerde yer alan iddiaların hukuksal olarak kanıt oluşturmayacağı, haberlerin gerçekliğinin saptaması ve soruşturulmasının geniş olanaklara karşın yetkili organlar tarafından yapılmadığı” belirtildi. Savunmada ayrıca “iddianamede geçen dört olayda isimleri geçen kişilerin parti üyesi olmadığı, sekiz davanın beraatle sonuçlandığı, 33 davanın halen derdest olduğu, 33 hazırlık soruşturmasının devam ettiği, 38 davanın Yargıtay aşamasında olduğu, dokuz davada verilen kısa süreli verilen cezalar nedeniyle cezaların para cezasına çevrildiği, bir davada da kısa süreli ceza nedeniyle erteleme mevcut olduğu” kaydedildi.
Kürtlerin önü hep kapalı
Tekay da “Kürtler ne zaman siyaset yapmak istese önlerinin tıkandığını” belirterek, Kürtlerin kurduğu tüm partilerin kapatıldığını, bunun da adalet duygusunun zedelenmesine yol açtığını savundu. “Kürt sorunu, devletin tabu sorunu ve hepimiz bu tabunun içinde doğduk, bundan etkilendik” diyen Tekay, herkesin yaşananlardan ders çıkardığını ve DTP’nin “üniter devlet yapısı içerisinde sorunlara çözüm aradığını” söyledi. “Kürtler siyaset yapamayacaksa ne yapsınlar?” diye soran Tekay, Anayasa Mahkemesi’nin kardeşçe yaşanabilecek bir ülkenin önünü açacak bir karar vermesini umut ettiklerini söyledi.
Süreç nasıl işleyecek?
Belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
DTP hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak. Anayasa, siyasi parti kapatma kararlarının nitelikli çoğunluğun oyuyla verilebileceğini öngörüyor. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7’sinin oyu gerekiyor.