Bu olayın hemen ardından gazeteciler, The Marmara Oteli’nin önünde beliren 6-7 kişiye doğru hareketlendi. Gelenler 2 Haziran 2013 gecesi Gezi protestoları sırasında Eskişehir’de eli sopalı sivil polislerin ve sivillerin saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ailesiydi. Baba Şahap, ağabey Gürkan ve anne Emel Korkmaz’ın yanında Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem duruyordu, Polis te yanlarındaydı ve amirlerden biri, sadece aileden 5-6 kişinin parka girebileceğini söylüyordu. İtiraz edenlere de “Burayı boşaltın, devam edin, beklemeyin” karşılığı veriliyordu.
“Gelmek isteseydi izin vermezdim…”
Sonunda polis amirlerinin istediği gibi sadece aile parka girdi. Parkın dışı ise, “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür” “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarıyla inliyordu. Cumartesi Anneleri de destek için oradaydı. Bir grup Fenerbahçeli taraftar tezahüratlarıyla aileye seslerini duyurmaya çalışıyordu. Gezi’de ortaya çıkan “İstanbul United” ruhunu yansıtırcasına içlerinde Beşiktaş atkılı ve formasının arkasında “Ali İsmail Korkmaz” yazan Galatasaraylılar göze çarpıyordu. Kısa bir süre sonra, aile çıkış için parkın merdivenlerinde göründü ve kalabalığa el salladı. Ancak yanlarındaki amir bu hareketi sakıncalı bularak gözaltı tehdidinde bulunuyordu…
Ali İsmail Korkmaz, 38 gün komada kaldıktan sonra 19 yaşında can vermişti. Anne ve Ağabey Galatasaraylı, baba Trabzonsporlu olmasına rağmen o günden bu yana hepsi Fenerbahçeliydi. Çünkü Ali fanatik Fenerliydi, hatta takımının yenildiği gün, arkadaşları alay etmesin diye servise bile binmezdi. İstanbul’a maç izlemeye hiç gelmemişti. Anne Emel Korkmaz, “Küçüktü zaten yavrum, gelmek isteseydi izin vermezdim” diyordu.
Maç günü…
Bolu Fenerbahçeliler Derneği, Korkmaz ailesini Fenerbahçe-Kasımpaşa maçına davet etmişti. Maç, Gezi Parkı ziyaretinin ertesi günüydü. Önce Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde bir araya gelindi, ardından Yoğurtçu Parkı’na yüründü. Fenerbahçeli taraftarlar parkın ortasındaki basketbol sahasının tellerine Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan ve Ali İsmail Korkmaz’ın büyük posterlerini asmışlardı. Aile, kalabalık bir grup eşliğinde pankartların bulunduğu yere geldi. Genç yaşlı çok sayıda insan anne ve babanın ellerini öpmeye çalışıyordu. Ali İsmail’in ağabeyi Gürkan, “Biz bir evlat kaybettik, binlerce milyonlarca evlat kazandık” diyordu.
Bir diğer mağdur yakını, polisin attığı gaz kapsülü yüzünden 245 gündür uykuda olan 16 yaşındaki Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da aileyi karşılayanlar arasındaydı. Gezi Parkı sürecinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunun ve kısa bir konuşmanın ardından Şükrü Saraçoğlu stadyumuna yüründü. Seyircilerin bir kısmı aileyi tanıyordu, anne babanın elini öpen, sarılan insanların arasından kendilerine ayrılan yere geldiler. Anne Emel Korkmaz’ın önündeki sırada oturan, formasında Ali İsmail Korkmaz yazan genç kadın gibi anneyi fark eden pek çok kişi ağlamaktan kendini alamıyordu…
Maç başlamıştı, aile tek eksikle maça gelmişti… İzlemeye çalışıyor gibiydiler. Baba yer yer etrafına bakınıyor, anne çok uzaklara dalıyordu. 34. Dakikaya gelindiğinde önce “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı atıldı ve ardından Vamos Bien taraftar grubunun bestelediği ve tüm tribünleri saran o tezahürat başladı…
“Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya,
öptüğü çubuklu forma, yaşayacak anısına,
Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz!..”
Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür,resim yapmayı ne kadar beceremesem de Ali İsmail abimin portresini çizicem ASLA UNUTMAYACAĞIZ,UNUTTURMAYACAĞIZ
Ali İsmaili tanımadım tanımak zırundada değildim ciğerimin yanması için.Ne güzel bir aile ne temiz bir çocuk adı ayrı kendi ayrı güzel.hep sordum kendime hepsine yandın ama aliye bi başka yandın dedim.Ben dede kızıyım Ali'de başka bir tılsım var yaşasaydı eminim çok faydalı bir genç olurdu zaten katledilmesinin sebebide bu değilmi evet Ali ismail ölümsüz hep yaşayacak yaşı19. Acısı taze kalacak
Canım Aliş'im, ben de senin gibi düşlerimde özgür ve eşitlikçi bir dünya gördüm.Bunun için sokalara çıktım.Onu almadan eve dönmeyecektik ama şimdilik bu isteğimiz olmadı.Bazılarımız bu uğurda senin gibi yaşamdan uzaklaştı, kimimiz yaralandı, kimimiz hakarete uğradı, darp edildi,gaz soludu.Böyle olması savaşı kaybetik anlamına gelmiyor. Nasıl ki geçmişte Denizler, Mahirler,Kubilaylar ve yobazlara savaş açmış nice delikanlılar bu uğurda boşuna ölmediyse senin ki de boşuna değildir.Adı konmasa da bu bir iç savaştır. Aydınlığın karanlığa açtığı bir savaş.Senin ışığın hiç sönmeyecek ve unutulmayacaksın.Güzel kara gözlerin bize gülümserken kimle ve ne için savaştığımızı , neden bu savaşı asla bırakmamamız gerektiğini hatırlatacaksın bizlere.Keşke yaşarken seni tanısaydım diyerek, hatıran önünde sevgi, saygı ve şükranla eğiliyorum kardeşim Aliş. Emel annem; sana üzülme, ağlama diyemem. bu nafile olur . Herkesten en çok sen yanacaksın , bunu biliyorum.Seni tv de bir çok kez izledim.En son cnn türk te . Seni ve Aliş'in fotoğraflarını gördüğüm anda bir refleks oldu bende.Önce ağlıyorum ,sonra büyük bir öfke duyuyorum senin gibi. Öyle güçlü, öyle büyüksün ki o büyük acınla bile bizlere dayanma gücü verdiğini, örnek olduğunu, cesaret verdiğini biliyor muydun?Her şeyinle çok güzel bir kadınsın, anasın, cansın.Yanındayız, unutmayacak, unutturmayacağız.Ellerinden öperim güzel annem.
Kaybetiğimiz devrim şehitlerimizi bize hiç bir güç unuturamaz gezi parkı halkın parkı biz halkız halktan korktukları için gezi parkını kapatıyorlar kaybetiğimiz fidanlar kalbizde yaşıyor yüreğimiz atıkça unutmuyacağız unuturmuyacağız devrim şehitleri ölümsüzdur nur içinde yatsınlar mekanları cennet olsun .
Ne guzel seysin sen hep yasin 19 . . . Kalbimizdesin Ali Ismail… hepte orada kalacaksın sonsuza dek.. sen ve devrim sehitlerimiz hep kalbimizde olacaksiniz.. Ölum size yakısmadi be çocuklar.. Nur icinde yatın. Mekanlariniz cennet olsun…
Unutmayacağız güzel çocuk ! Unutturmayacağız!