Engelliler üç yıl daha evde




Engelli insanlar için Türkiye’de yaşamak  her zaman zordu. Ancak bundan yedi yıl önce, şehir yaşamının engellilere göre düzenlenmesi zorunluluğu getiren bir yasa, tüm engelli bireyler için bir umut olmuştu. 2005'te TBMM'de onaylanan 5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, kent yaşamının, özellikle de devlet daireleri, okullar gibi kamusal alanların, engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi zorunluluğu getiriyor, bunun için de tüm ilgililere yedi yıllık bir geçiş süresi tanıyordu. Fakat kanunun gereğini uygulamak için geçen yedi yıl boyunca konunun ilgilileri olan belediyeler ve bakanlıklarda dişe dokunur hiç bir hazırlık yapılmadı. Yasa hükümlerinin hayata geçirilmesi yerine, iktidar partisine mensup milletvekilleri tarafından hazırlanan ve 302 sayılı torba yasaya eklenen bir önergeyle 5378 sayılı yasanın yürürlüğü üç yıl daha ertelenerek toplam 10 yıla çıkartıldı.

Hükümetin, Meclisin 24. Dönemi başında verdiği Engelli Sorunları Araştırma Komisyonu önergesini kabul etmediğini söyleyen İstanbul Milletvekili Şafak Pavey hükümeti engelli sorunlarını araştırma komisyonu yerine ‘İnternetin Sağlığa Zararlarını Araştırma Komisyonu’ kurmayı tercih ettiğini belirtiyor:
“Eğer Türkiye’de çığ gibi büyüyen, engellilere eziyet olan bu durumu anlayabilselerdi belki biraz daha çaba gösterirlerdi ancak kapılarını tamaman kapattıkları için hiçbir çığlığım duyulmadı. Artık hükümetin, engellilere karşı gösterdiği kötü niyet gizlenemez durumdadır. Engelli hak ihlalleri kaçamayacağı bir uçurumun kıyısına dayandı.’ diyor.

Türkiye’deki engelli vatandaşların sayısının bile bile düşük gösterilerek ayrılan kaynak miktarının da düşürüldüğünü söyleyen Pavey, sağlık sektöründe yaşanan problemleri, ülkemizdeki işsizlik sorununun üzerine engelli vatandaşların özellikle bir köşeye itildiğini, ulaşım engellerini, sosyalleşme problemlerini kısaca Anayasa’da bulunan bütün insan haklarının çiğnendiğini ifade ediyor.

Engelli vatandaşların çektiği eziyetlerin listesinin tek tek çıkartılamayacak kadar çok olduğunu ekleyen Pavey, “Hükümet, tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Engelli İnsan Hakları Sözleşmesi’ni her anlamda ihlal etti ve etmeye devam ediyor. Bütün bu eziyetler yeterli gelmemiş olacak ki, Temmuz 2012 erişilebilirlik taahhüdünü de çiğneyerek şimdi de engelli bireyleri kaç yıl daha evlerine mahkûm edeceği belli olmayan tasarıyı Yüce Meclis'e vicdan, sosyal ahlak, siyasi görgü gibi bütün temel değerleri hiçe sayarak getirdi” diyor.

Pavey'e göre 7 yılda yapılamayan erişilebilirliğin önümüzdeki 3 yılda tamamlanması mümkün görünmüyor. Çünkü erişilebilirlik, görünür bir rampadan ziyade, daha o mahallede inşaat başlamadan önce bu hayatı yaşlılarla, hamile kadınlarla, çocuklarla paylaşacağını düşünerek plan çizmek ve bu planı hiçbir rant için bozmamak anlamına geliyor. Pavey bunun bir “zihniyet meselesi” olduğunun altını çizerek, toplumda engellilerin varlığını hatırlayarak sokağı paylaşmayı düşünmek gerektiğini, ancak bu şekilde herkes için kullanılabilir bir sokak hayatının başlayabileceği söylüyor.

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) Genel Sekreteri Nejat Taştan ise kanun yapılırken kamu kurumları ve belediyeleri erişilebilirlik düzenlemeleri yapma konusunda gevşek davranmaya iten ve 7 yıllık sürenin dolmasına sebep olan üç temel eksikliği ise şöyle sıralıyor:
“Birinci eksiklik, kanunda belirtilen düzenlemeleri yerine getirmeyenler ile ilgili herhangi bir cezai müeyyidenin olmayışı, ikincisi, uygulamayı izleyecek bir mekanizmanın kurulmaması, üçüncüsü, bütçe ayrılması ile ilgili bir düzenlemenin olmaması. Bundan şunu kastediyorum, herhangi bir bakanlık ya da belediye için örneğin bütçelerinin her yıl belirli bir kısmını bu düzenlemeler için ayırırlar ve bu bütçe başka bir amaçla kullanılamaz gibi bir düzenlemenin olmaması.”

Nejat Taştan, uzatılan 3 yıldan ne kadar umutsuz olduğunu da şu cümlelerle anlatıyor: “Bu anlayış devam ederse tabi ki 3 yılda da önemli bir mesafe kaydedilmeyecektir. Zaten bu üç yıl uzatma meselesi de biraz tartışmalı, çünkü öngörülen idari para cezalarının ödenmesi durumunda 3 yıllık sürenin bir önemi olmayacak gibi görünüyor. Yani 4. yılda 5 yılda ceza ödeyerek düzenlemelerin yapılmasını ertelenebilecektir.”

Uzatmayla ilgili düzenlemeyi Meclis'e götüren AKP milletvekilleri Avni Erdemir (Amasya) ve Mehmet Şükrü Erdinç'e (Adana) tüm çabalarımıza rağmen ulaşmak ve bu uzatmanın kamusal faydasının ne olduğunu sormak mümkün olmadı. Gerekçeyi öğrenemesek de sonuç olarak engelliler en az üç yıl daha en doğal haklarını kullanmakta zorluk çekecekler ya da hiç kullanamayacaklar.