Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra işkenceyle öldürülen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Atışalanı Kemer Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı. Gazeteci Göktepe’nin 17. ölüm yıldönümü anmasına ailesi, başta Evrensel Gazetesi çalışanları olmak üzere meslektaşları ve arkadaşları ile Emek Partisi ve CHP üyeleri katıldı.
Yoğun kar yağışı altında yapılan anma töreninde anne Fadime Göktepe oğlunun gazeteci meslektaşları ve arkadaşlarına seslendiği konuşmasında, “17 yıldır beni yalnız bırakmadınız. Emekçi kızlarım ve oğullarım hepiniz benim için birer Metin’siniz” dedi.
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, Göktepe’nin arkadaşlarının güçlü bir mücadele verdiğini hatırlatarak, “Metin Göktepe olayı, sahiplenildiğinde devletin güvenlik güçleri tarafından öldürülen bir gazetecinin faillerinin cezalandırılabileceğini göstermiştir. Kazanılmış bir davadır Metin Göktepe davası” dedi. Polat, Göktepe’nin ölümünün sorumlularından biri olan ve yalan açıklamalarda bulunan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ile failleri ve sorumluları koruyan dönemin başbakanı Tansu Çiller'i de unutmadıklarını söyledi.
Göktepe'nin mezarına karanfiller bırakılan törende sık sık “Evrensel yazıyor, Metin yaşıyor”, “Özgür basın susturulamaz”, “İnadına hepimiz birer Metiniz” sloganları atıldı. Gazeteci Nazım Alpman da yaptığı konuşmada Metin Göktepe’nin eğer ki ısrarcı olmasaydı o cenazeyi izlemeyeceğini ve şimdi hayatta olabileceğini söyledi. Alpman, kötü hava şartlarına rağmen Metin’in başucundaki dostlarının varlığının, Fadime Ana’nın etrafında toplanılmasının arkadaşı ve meslektaşı Metin’in ölmediğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Toplumsal Bellek Platformu adına konuşan Zeynep Altıok ise daha umutlu şeyler söylemek istediğini ancak on yıllardır değişmeyen tablonun kendisini “sürekli tekrar etmek” zorunda bıraktığını söyledi. Kayıplar ve katliamlardan dolayı aynı şeyleri söylemek ve yaşamak zorunda oldukları ve bunları tekrar tekrar dillendirmekten utandığını dile getiren Altıok, yaşananlardan ders almak için mücadele ettiklerini ifade ederek, “Bizler özür istemiyoruz bizler Metin Göktepe’nin hakkını istiyoruz, adalet ve insanlık istiyoruz” dedi.
Ümraniye Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda öldürülen tutukluların 7 Ocak 1996’daki cenazesini izlemek üzere Alibeyköy’e giden Metin Göktepe, polis tarafından gözaltına alnmıştı. Kendisi gibi gözaltına alınan yüzlerce kişiyle birlikte o gün işkence merkezi olarak kullanılan Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürülen ve saatlerce dövülen Göktepe’nin cansız bedeni 8 Ocak 1996’da bir parkta bulunmuştu.