Gözaltına tepkiler




Aralarında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı ve Ekonomi Gazetecileri derneği gibi 24 meslek kuruluşunun oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu, tutuklu ve yargılanan gazetecilerin durumuna dikkat çekmek, Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi gazetecilerin ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmasına tepki göstermek amacıyla 4 Mart cuma günü saat 12:00’de Taksim Meydanı’nda bir basın açıklaması yapacak.

Basın açıklamasına 11 basın meslek örgütünü bir araya getiren G9 Gazeteciler Platformu da destek veriyor. Platform açıklamasında, “Yalnızca konuşanların değil, susanların da hedef olduğu bir Türkiye’de faydasız son pişmanlıklar yaşamamak için, başta medya kuruluşları ve meslektaşlarımız olmak üzere herkesi uyarmayı görev sayıyoruz” denildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de yaptığı açıklamada Türkiye’de fikir suçlarının yeniden gündeme geldiğine dikkat çekti. Açıklamada Türkiye’nin de imzası bulunan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tavsiye kararlarına aykırı olarak araştırmacı gazeteciliğinin önünün kesilmesinin endişe verici olduğu dile getiriliyor.

Ahmet Şık’ın görev yaptığı İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden de gözaltı kararıyla ilgili bir açıklama yapıldı. Dekan Halil Nalçaoğlu imzasıyla yayınlanan açıklamada,”üniversitemizin öğretim elemanlarından Ahmet Şık’ın evrensel hukuk ilkeleri çercevesinde aksi ispatlanıncaya kadar suçlu kabul edilemeyeceğini kamuoyuna hatırlatmak ve Fakülte olarak meslekdaşımız ve mesai arkadaşımız Ahmet Şık’ın devam eden hukuki süreçten aklanarak çıkacağı umudumuzu paylaşmak isteriz” denildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) de “DİSK/Sosyal-İş üyesi gazeteci Ahmet Şık’a yapılan bu komployu şiddetle kınıyoruz!” diyerek bitirdiği açıklamasında hükümetin komplocu bir zihniyet içinde tüm muhaliflerini sindirmeye çalıştığına dikkat çaktı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanları da yayınladıkları bildiride yöneltilen suçlamaları akla, mantığa ve vicdana uygun bulmadıklarını belirterek “Büyük bir hata yapıldığına inanıyor, arkadaşımıza sahip çıkıyoruz. Vicdanları yaralayan bu hatanın acilen düzeltilmesini talep ediyoruz.” dediler.