Ahmet Şık
ahmets@medyakronik.com
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı eski Asayiş Şube Müdürü Ali Oğuz Çağlar da, Hrant Dink’i öldürmek için plan yapıldığı bilgisinin dönemin alay komutanı Albay Ali Öz’e iletildiği halde işlem yapılmadığını söyledi. Dink’in öldürülmesinden sonra Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın açtığı soruşturmalar sırasında ifadesinin alınmadığını belirten ve tanık olarak ilk kez ifadesi alınan emekli Kıdemli Binbaşı Çağlar, “Cinayetin işlenebileceği ile ilgili bilgiler Albay Öz’e ulaştırıldı. Ancak komutan önemsemediği için veya bilerek ya da bilmeyerek yapması gereken görevi yapmamıştır” dedi. Çağlar’ın, 25 Kasım 2005 tarihinden Eylül 2007’e kadar Asayiş Şube Müdürü olarak Trabzon’da görev yapmasın karşın, Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerince bilgisine hiç başvurulmadığı da böylece ortaya çıkmış oldu.
İlk kez suikastın sanıkları arasında yer alan jandarma muhbiri Coşkun İğci’nin dile getirdiği iddia daha sonra Ali Öz’ün emrindeki askerler Okan Şimşek ve Veysel Şahin tarafından da mahkemede anlatılmıştı. Daha sonra dönemin İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız da benzer ifadeyi vererek Ali Öz’ü suçlamıştı. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin iddialar üzerine yaptığı ön inceleme raporu sonunda Trabzon Valiliği’nin hakkında soruşturma izni verdiği Albay Öz ise geçen günlerde konuyla ilgili “tanık” sıfatıyla alınan ifadesinde iddia edilen konuları hatırlamadığını iddia etmişti.
Ali Öz’ü suçlayan ifadeler gerçek
Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürüldüğünde Trabzon Jandarma Alay Komutanlığı’nda kıdemli binbaşı rütbesiyle asayiş şube müdürü olarak görev yapan Ali Oğuz Çağlar, bugün (25 Temmuz) Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak ifade verdi. Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin’in, Hrant Dink’in suikastıyla ilgili “görevi ihmal” iddiasıyla Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davasında ifadesi alınan Ali Oğuz Çağlar, sanık askerlerin 2006 yılı Temmuz ayında suikastla ilgili bilgileri edinip üstlerine ileterek görevlerini yaptıklarını söyledi. Başçavuş Şimşek ve Uzman Çavuş Şahin’in ilk ifadelerini yalanlayarak mahkemeye verdikleri ifadelerinin gerçek olduğunu belirten Çağlar, “Her ne kadar daha önce İl Jandarma Komutanının baskısı ile yalan yanlış ifade verseler de şu anda verdikleri ifade gerçekleri yansıtmaktadır” dedi. Çağlar, “İddianamede sanık konumunda gösterilen iki istihbarat elemanımız çalışıp, çabalayıp elde ettikleri güvenirlik derecesi bana göre yüksek olan cinayetin işlenebileceği ile ilgili istihbari bilgileri edinip o tarihte Trabzon il Jandarma Komutanlığı yapan Jandarma Kıdemli Albay Ali Öz’e ulaştırılmış ancak adı geçen komutan ya önemsemediği veya bilerek ya da bilmeyerek yapması gereken görevi ile ilgili hususlara ilişkin işlemleri her nedense yapmadığını gözledik” şeklinde ifade verdi.
“Nasıl böyle bir haber önemsenmez acaba?”
Ali Oğuz Çağlar ifadesinde, sözkonusu bilgininin 2006 yılı Temmuz ayında, kendisinin yanısıra Albay Öz, İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız, Kaçakçılık ve Organize Suçlar (KOM) Şube Müdürü Yüzbaşı Hüsamettin Polat, istihbarat bölümünden Başçavuşlar Gazi Günay, Hüseyin Yılmaz, Gökhan Aslan ve Başçavuş Okan Şimşek ile Uzman Çavuş Veysel Şahin’in katıldığı istihbarat şube brifingi toplantısında aktarıldığını söyledi. İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız ile istihbarat çavuşları Şimşek ve Şahin’in muhbir olarak kullanılan Coşkun İğci’den, Yasin Hayal ve ekibi tarafından gazeteci Hrant Dink’e bir suikast düzenleneceği konusunda önemli bilgiler aldıklarını belirten Çağlar, “Yasin Hayal’in silah temin etmesi için 500,00 YTL civarında bir parayı da Coşkun İğci’ye verdiğini, toplantıda bulunanlar huzurunda söylediler. Fakat İl Jandarma Komutanı Ali Öz istihbarat şube personelinin kendi haber elamanlarından aldıkları istihbarat bilgisini bilerek ya da bilmeyerek önemsememiş ve ‘Bu konuyu sonra görüşürüz’ demekle yetinmiş, konu bir daha gündeme gelmemiştir. Nedenini bilemiyorum. Alınan bu istihbarat bir daha bizim bulunduğumuz toplantılarda bahis konusu edilmedi. Fakat o brifinge katılanlar arasında brifing sonrası günlerde ara sıra, ‘Nasıl böyle bir haber önemsenmez acaba?’ diye konuşuluyordu. Hatta toplantıya katılan şube müdürleri ile bir araya geldiğimizde biz de konuya ilişkin fikirlerimizi beyan ettik ama komutanımızın emri kesindi, bu konuda hüküm bile yürütmenin nelere mal olacağını tahmin edebiliyorduk” dedi.
“İğci anlatırsa kendisi için iyi olmaz”
19 Ocak 2007’de televizyondan Hrant Dink’in öldürüldüğünü öğrenmelerinden sonra Albay Ali Öz’ün bir toplantıda, muhbir Coşkun İğci ile görüşülerek suikast bilgisinin kendilerine ulaştırdığını kimseye söylememesinin sağlanmasını istediğini anlatan Çağlar, “Eğer İğci bunu başkalarına anlatırsa kendisi için iyi olmayacağını iletmeleri için istihbarat şube müdürüne ve elemanlarına emir verdi. O günden sonra istihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ile bir araya geldiğimizde konu hakkında bana soru sorulduğu takdirde bildiklerimi anlatacağımı defaten söyledim. KOM Şube Müdürü de aynı şekilde birkaç kez söylediğini hatırlıyorum. İl Jandarma Komutanımızın kulağına gitmiş olacak ki her gün yaptığımız istihbarat şube brifingine o günden sonra Asayiş Şube Müdürü olarak beni ve KOM Şube Müdürü Hüsamettin Polat’ı almadı. Konu ile ilgili tüm çalışmalarını istihbarat şube müdürü ile birlikte bizzat kendisi yürüttü. Sözkonusu olay tamamen istihbari nitelikte bir olay olup, kıymetlendirilip komutanlığını yaptığım asayiş şube müdürlüğüne icrai nitelikte bir emir gelmediği sürece beni ve birimimi ilgilendiren herhangi bir yönü bulunmamaktadır” diye konuştu.