Hürriyet kafayı buldu!

Ferda Balancar

Hürriyet’in dünkü “Bir kadeh rakı artık yasak!” manşetine konu olan haberin kaynağı Yazgan Şarapçılık’ın patronu Nurtekin Yazgan’ın gazetenin Ekonomi Servis Şefi Vahap Munyar’a gönderdiği bir mektuptu.

Yazgan, mektubunda bugün yürürlüğe girecek alkollü içki satışını düzenleyen 5752 sayılı yasanın bir maddesine dikkat çekiyor ve bundan böyle içkili yerlerde ancak ve ancak şişeyle satış yapılabileceğini, kadehle içki satışının kanunun bu maddesine göre yasaklanacağını belirtiyordu. Hürriyet yazıişleri ise bu mektuba dayanarak “Bir kadeh rakı artık yasak” başlığıyla bu haberi manşete taşıyordu.

Önce Hürriyet’in haberine konu olan yasa maddesine bir göz atalım: “Yetkili olmadıkları halde, açık olarak içki satışı veya sunumu yapanlar ile satışa sunulan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri arz ambalajlarını bozmak veya bunları bölmek suretiyle satanlara 1000 YTL’den 10 bin YTL’ye kadar idari para cezası…”

Bugünkü Sabah’ta Emre Aköz’ün de yazdığı gibi burada içki satma ruhsatı olmayanlar kastediliyor. Yani yasanın amacı tezgâh altından içki satan büfe tipi girişimleri engellemek. Vahap Munyar ve Hürriyet yazıişleri maddenin kötü yazıldığını, bir ifade bulanıklığı olduğunu belirtiyor.

Buna pek katılmasak da söz konusu haberle ilgili aklımıza başka bir soru daha geliyor. Nurtekin Yazgan’ın mektubunda belirttiği ifadeyle ilgili olarak neden haber yapılırken neden Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) Başkanı Kazım Çalışkan’dan ya da kurulun bir başka yetkilisinden görüş alınmadı?

Ayrıca yine Emre Aköz’ün bugünkü yazısında dikkat çektiği gibi Kazım Çalışkan’ın konuyla ilgili Anadolu Ajansı’na verdiği demeç saat 11. 45’te ajans tarafından servise konmuş. Oysa Hürriyet’in haberi akşam saat 17:45 itibariyle “Bir kadeh rakı artık yasak… 10 bin YTL ceza” ibaresiyle duruyordu ve en çok okunan haberler kategorisinde birinciydi. Yani aradan en az altı saat geçmesine rağmen Hürriyet haberinde bir düzeltme yapma ihtiyacı duymuyordu.

Gelelim haberin bugünkü devamına. Vahap Munyar’ın birinci sayfadan “Kadeh rakı var kafalar karışmasın” başlığıyla anons edilen haberi TAPDK Başkanı Kazım Çalışkan’ın konuyla ilgili demecine dayanıyordu. Çalışkan söz konusu maddenin “tezgah altı” kaçak içki satan büfe benzeri yerler için geçerli olduğunun altını çizerek, bu maddeyi yeterince açık bulmayanların yüreğine su serpen şu müjdeyi veriyordu: “Kadeh rakıya engel olmayız, yönetmelikle netleştiririz.” Çalışkan konuyla ilgili hazırlanacak yönetmelikte yasağın “tezgâh altı” satış yapanlar için geçerli olduğunun altını çizeceklerini vurguluyor.

Munyar, “kafalar karışmasın” diyor ama insan kendi kendine sormadan edemiyor: Ortada kafa karıştıracak bir şey pek yok ama diyelim ki vardı neden bunu bir gün önce haberi manşete taşırken başka bir yetkiliye sormadınız? Yoksa amaç “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” mi?

Hürriyet’in bu haberi Refah Partisi’nin kapatılmasıyla sonuçlanan 28 Şubat döneminde örneklerine bolca rastladığımız “şeriat geliyor” haberlerine benziyor ama arada biraz olsun fark var.

O dönemde bu tür bir haber yapıldığında ertesi günü sıkılarak da olsa bir tür düzeltme haberlerine pek rastlanmazdı.

Neyse ki 10 yıl sonra bu kez AKP’nin kapatılmasına meşruiyet zemini oluşturulmaya çalışılan günlerde üstü örtük biçimde de olsa “düzeltme” yapmak söz konusu olabiliyor. Ne diyelim; 10 yılda bu kadar gelişme de az değil galiba.