İngiltere Merkez Bankası, mali piyasalarda küresel kredi sıkışıklığından kaynaklanan krizin etkilerini hafifletmek için piyasaya en az yüz milyar dolar pompalayacağını açıkladı.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, yüz milyar dolarlık planla, bankaların riskli emlak krizi alacakları, devlet tahviliyle değiştirilecek.
Planla İngiltere Merkez Bankası, bankalararası para piyasasındaki tıkanmayı açmayı ve yüksek riskli emlak kredi krizinin engellediği normal borçlanma uygulamalarını düzenlemeyi amaçlıyor.
Bankanın, varlık değişimini bir yıl süreyle önerdiği, ancak bu sürenin 3 yıla kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.
İngiltere bankaları planı memnuniyetle karşılarlarken, haberin duyulmasının ardından hisse senedi piyasalarında sınırlı bir yükseliş yaşandı.
Öte yandan, devlet tahviliyle takasın, geçen yılın sonuna kadar edinilmiş varlıklar için söz konusu olduğu belirtilirken, takas edilen varlıklardaki kayıpların ticari bankalarda kalacağı ifade ediliyor.
Merkez Bankasının kararını eleştirenler, bankaların geçmişte attıkları dikkatsiz adımların ve yaşadıkları zararların devletin sırtına yıkıldığını savunuyorlar.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, yaptığı açıklamada, bankanın özel likidite planıyla bankacılık sistemindeki likidite pozisyonlarını geliştirmeyi ve bir yandan da borçlardaki kayıp riskini bankalarda bırakmayı garanti altına alırken, mali piyasalardaki güvenilirliği artırmayı amaçladığını belirtti.
Geçtiğimiz ay ülkenin büyük bankaları, kredi krizinin etkilerini hafifletmek için İngiltere Merkez Bankasının bir acil durum fonu oluşturulmasını talep etmişlerdi.
Diğer yandan Amerikan bankacılık devi Citi Grup, son altı ay içinde ikinci kez rekor bir zarar açıkladı.
Şirket bu yılın ilk çeyreğinde 5,11 milyar dolar zarar açıklarken bu rakamın grubun geçen yılın son üç ayında uğradığı 9,8 milyar dolarlık zararın neredeyse yarısı düzeyinde olması piyasada iyimserlik yarattı.
Dünya çapında kredi krizinden zarar gören yatırımlarda kaydedilen toplam kayıp ise 200 milyar dolar civarında.
ABD’li bazı uzmanlar ABD’de ve dünyada riskli mortgage dönemine son verildiğine dikkat çekerek, bundan böyle işlerin iyiye gideceğini savunuyor.
Buna karşılık piyasalarda güven sarsıldığı için kimsenin borç vermeye yanaşmadığına, ayrıca Amerikan ekonomisinin kötüye gittiğine dikkat çeken bazı çevrelerse daha karamsar.
Bu hafta başında Citi Grup’un başlıca rakibi Merrill Lynch yılın ilk üç ayında 1,96 milyar dolar zarar ettiğini ve 4 bin kişiyi işten çıkaracağını açıklamıştı.
İsviçreli bankacılık devi UBS ise yılın ilk çeyreğinde 12 milyar dolar zarar ettiğini bildirmişti.