Medyakronik
info@medyakronik.com
Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, İstanbul Tabib Odası, Mazlumlar ve İnsan Hakları İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der), Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü nedeniyle bugün (26 Haziran) ortak bir basın açıklaması yaptı. Taksim Gezi Parkı’nda yapılan açıklamada 2007 yılında TİHV’e 452, İHD’ye 687, Mazlum-Der’e 163, ve TOHAV’a 116 kişinin işkence başvurusu yaptığı belirtildi. Bu yılın ilk 5 ayında TİHV’ye yapılan işkence başvurusu ise 203 oldu.
Türkiye’de işkencenin sistematik bir hak ihlali olma özelliğini devam ettirdiği vurgulanan açıklamada, “Özellikle Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında sıradan polis karakollarında, jandarma birimlerinde, açık alan ve sokaklarda, gösteri ve yürüyüşlere müdahale sırasında işkence ve kötü muamele uygulamalarının nicelik ve şiddetinde ciddi bir artış gözlemleniyor. Bunun başlıca nedeni bir yandan AB kriterlerine uyum amacıyla yapılmaya çalışılan göreli ve kısmi iyileştirmelere son verilmesi iken diğer yandan tüm ülkede muhafazakâr ve otoriter yönelimlerde bir tırmanışın yaşanıyor olması” denildi.
Cezasızlığın, sistematik işkencenin hem bir sonucu hem de işkence yapılmasını mümkün kılmanın araçlarından birisi olduğu vurgulanan açıklamada, “Çünkü işkence failleri ve sorumluları, hukuki ve fiili açıdan cezaya karşı korundukları oranda, yeniden işkence yapma cesareti bulmakta ve yığınlar üzerindeki işkence tehdidi sürekli kılınıyor. Aynı zamanda her işkence iddiası sonrasında mağdurlara yönelik olarak polise mukavemet ettikleri gerekçesiyle karşı davalar açılarak mağdurların maruz kaldığı uygulamalara karşı sesini çıkarması ve hak araması engelleniyor. İşkence yaptığı ve aşırı güç kullandığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri hakkında açılan az sayıdaki dava da zaman aşımı, iyi hal indirimi, sicil affı gibi gerekçelerle cezasızlıkla sonuçlanmaktadır” denildi.
İşkencenin soruşturulması ve sorumluların yargılanmasında en önemli delil olarak kabul edilen tıbbi raporlandırmaların hâlâ eksik ve yetersiz ya da yanlış olabildiğine değinilen açıklamada, “Mahkemeler yargılama sırasında işkence iddiası ya da bulgusu ile karşılaştıklarında, olaya ilgisiz kalmakta, işkence ile ilgili olarak savcılıklara suç duyurusunda bulunma gereği duymamaktadır” denildi. Açıklamada 2008’in ilk 5 ayında Mazlum- Der’e 67 işkence başvurusu ve 3 gözaltında ölüm vakası; TİHV’ye 203 işkence başvurusu ve 2 gözaltında ölüm vakası; TOHAV’a 114 işkence başvurusu yapıldığı belirtildi.