Kaş -limanı- yaparken göz çıkarmak

/Kaş

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Gökseki köyü kıyısındaki taşocağı yöre halkına korku yaşatıyor. Konutları zarar gören ve resmi kurumlara yaptıkları başvurulardan sonuç alamayan Göksekililer, geçtiğimiz hafta düzenledikleri eylemle taşocağında dinamit kullanımının sona ermesini talep ettiler.

Türkiye’nin en güzel sahillerinden birini işgal eden ocak, Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü’ne (DLH) ait ve Makyol firması tarafından işletiliyor. Taşocağında son günlerde 120 kilo dinamit patlatıldığı iddia ediliyor. Patlamalar, taşocağına 250 metre mesafedeki bazı konutlara ve bu konutlara ait su depolarına zarar veriyor.

Konutları zarar gören ve aralarında Gökseki’ye yerleşen AB vatandaşlarının da bulunduğu köylüler, yetkililerle yaptıkları görüşmelerden sonuç alamayınca 29 Mayıs’ta taşocağında eylem yaptı. AB’li yerleşimcilerle Türk köylülerin elele tutuşarak yaptıkları eylem ilginç görüntülere sahne oldu. Eylemin ardından akşam saatlerinde yazılı bir açıklama ileten yüklenici firma Makyol’un Genel Müdür Vekili Özay Turnaoğlu, ocaktaki taş çıkarma işlemine son verildiğini belirtti.

“Yetkililer yardımcı olmuyor”

Önceki gün sabah saatlerinde Kaş- Kalkan karayolunda bulunan taşocağına gelen yüze yakın köylü, kamyon ve iş makinelerinin ocağa giriş çıkışına engel olmak için elele tutuşarak çalışmanın durdurulmasını istedi. Olay yerinde bulunan Jandarma yetkilileri eylemcilere ocağın yasal olarak çalıştığını belirterek eyleme son vermelerini talep etti. Bunun üzerine eylemciler Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz’ın olay yerine gelmesini ve kendilerine çalışmanın durdurulması konusunda teminat vermesini istedi. Bu sırada bazı eylemcilerle Jandarma arasında tartışmalar yaşandı. Bazı eylemciler, yetkililerin kendilerine yardımcı olmaktan kaçındığını dile getirerek bu eylemle haklarını aradıklarını belirtti.

Çalışmaların durdurulması sözünü almadan ocaktan ayrılmayacaklarını açıklayan eylemciler, Jandarma ekipleriyle birlikte Makyol firmasının proje sorumlusu Osman Almaz’la bir görüşme yaptı. Görüşmede ocaktaki patlamaların sona ereceği sözünü veren firma yetkilisi Almaz, ocağın bulunduğu alanın doldurularak ağaçlandırılacağını belirtti. Bunun üzerine dağılan eylemciler, Gökseki’de yeniden bir araya gelerek patlamaların sürmesi durumunda hukuki yolla mücadele kararı aldı.

Yerleşim alanına 250 metre

Kaş merkezinde yer alan ve Bucak Denizi olarak anılan koyda inşasına başlanan ancak yıllardır bir türlü bitirilemeyen 400 yat kapasiteli marina, geçtiğimiz yıl yap-işlet-devret modeliyle (YİD) Makyol firmasına devredildi. Firma marinayı 2010 yılında bitirmek üzere inşaata başladı. Makyol, dolgu malzemesi temin etmek üzere, marinaya 3 kilometre mesafedeki, DLH’ya ait 20 yıllık atıl taşocağını da devraldı. Ancak yıllar önce köy dışındayken bugün hızlı yapılaşmayla birlikte meskun mahal sınırında kalan taşocağında dinamit kullanılması, ocağa kimi yerde 250 metre uzaklıktaki konutları etkiledi. Patlamalarda konutları zarar gören ve aralarında elliye yakın yabancının da bulunduğu çok sayıda vatandaş 200 imza toplayarak yetkililere iletti.

Yetkililerle yaptıkları görüşmelerden bir sonuç alamadıklarını belirten köylüler, Jandarma gözetiminde yapılan dinamitli çalışmalardan çocukların, kalp hastalarının ve panik ataklı hastaların olumsuz etkilendiğini belirterek eylem yapma kararı aldılar. Gökseki Köyü Muhtarı Bayram Bayır, evlerin bahçe ve balkonlarına kaya parçalarının fırladığını söyledi. Bayır, patlamaların sürmesi durumunda yasal yollardan mücadele edeceklerini de sözlerine ekledi.

Savaş gibi!

Beş yıl önce Gökseki’ye yerleşen İngiliz Richard ve Gwen Gill çifti, taşocağında dinamit kullanımından etkilenen ailelerden. Eşiyle emekliliklerini geçirmek üzere Gökseki’yi seçtiklerini anlatan Richard Gill, burada farklı uluslardan küçük bir topluluğun yaşadığını ve Türkiye’nin güzellikleriyle insanlarının sıcaklığını çok sevdiğini söylüyor. Yunan adası Meis’e bakan evlerine bir de yüzme havuzu yapan İngiliz çift, geçtiğimiz hafta taşocağında patlatılan dinamitlerin ardından havuzlarının çatladığını anlatıyor ve yaşadıkları korku dolu anları “Savaş gibiydi” sözleriyle özetliyor. Patlamanın ardından büyük bir sarsıntı hissettiklerini anlatan Gill, büyük bir şok ve hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtiyor. Yaşadıkları korku dolu saatlerin ardından taşocağının, marina inşaatı için yeniden faaliyete geçtiğini öğrendiklerini belirten Gill, ocağın 2010 yılına kadar faaliyette olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Her an yeni patlamalar olabilir beklentisi içindeyiz. Evlerimizde oluşan zararın yanında, patlama stresinden dolayı sinir sistemimiz de zarar görüyor.”

Taşocağında yapılan dinamitli çalışmadan dolayı evlerinde huzurları kalmayan ve maddi zarar gören köylüler, haklarını aramak için yetkililere başvurduğunda aldıkları yanıt karşısında şoke olduklarını belirtiyor. Kaş’taki adli makamlardan, “İşlem yapabilmemiz için içinizden birinin yaralanması ya da ölmesi gerek” yanıtını aldıklarını iddia eden köylüler, “sorunun çözülmesi için gidip kendimizi kamyonların altına mı atalım” şeklinde isyan ettiler.

Makyol firması: “Çalışmalar yasal”

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Makyol firması yetkilileri, yasal mevzuata harfiyen uyulduğunu belirtiyor. Makyol Grup Şirketleri adına Genel Müdür Vekili Ozay Turnaoğlu imzasıyla iletilen yazılı açıklamada, “DLH’nin ruhsatlı taşocağından inşaatın bu aşamasındaki mendirek ve rıhtım takviyesinde kullanılmak üzere taş çıkarma işlemi için çalışmalara başlanmış emniyet müdürlüğünden resmi ve gerekli patlayıcı kullanma ruhsatı alınmış, ardından jandarma kontrolü altında DLH’a ait olan Gökseki taşocağında bu işin uzmanları tarafından belirlenen güvenilir patlayıcı miktarı ile uygun bulunan mesafede patlatmalar yapılmıştır. Çalışmaların her aşaması konu ile ilgili tüm kamu kurumlarının denetim ve kontrolünde her türlü yasal mevzuata uyularak gerçekleştirilmiştir” görüşüne yer verildi.

Çalışmalar süresince iki ayrı patlatmanın gerçekleştiğinin ve marinanın ihtiyacı olan malzemenin bu ocaktan sağlandığının vurgulandığı açıklamada, “Her ne kadar işin tabiatı gereği patlatma esnasında patlatma alanının çevresindeki gürültü önlenemez olsa da bu gürültünün makul seviyelerde tutulmasına çalışılmıştır. Ancak gürültü ile ilgili halktan bazı şikayetler bildirilmiştir. Bu şikayetler, insan ve çevre yaşamına son derece büyük önem veren ve özen gösteren şirketimize son derece büyük üzüntü vermiştir” denildi.

Konuyla ilgili bir ekip oluşturarak durumun yerinde incelenmesinin sağlanacağının altı çizilen Makyol açıklamasında, marina projesinin tamamlanmasıyla birlikte bölgeye cazip büyüme olanakları sunacağına dikkat çekilirken, “Projenin gerçekleştirilebilmesi için yapılması mecburi olan bu tip işlerde şirketimizce çevreye verilecek her türlü rahatsızlığı en aza indirmek konusunda azami gayret gösterileceğinin sözünü verirken, Kaş halkının da bu süreçte göstereceği sabır ve özveriye şimdiden teşekkür ediyoruz” görüşüne yer verildi. Bundan böyle Gökseki’deki ocakta taş çıkarma işleminin olmayacağının beklendiği vurgulanan açıklamada, “28 Mayıs 2009 itibariyle taş çıkarma işlemine son verilmiştir” denildi.