Yasemin Sinoplu
ysinoplu@medyakronik.com
Çilek, kiraz, süt, yoğurt, brokoli… Sizce bu besinler yararlı mı? Cevabınız ne olursa olsun, yanılıyor olmanız mümkün. Çünkü uzmanlara göre sağlıklı sanılan birçok besinin bazı kişiler için ölümcül bir risk taşıma ihtimali var. Bilim insanları günümüze kadar herkes için sağlıklı olduğuna inanılan bazı besinlerin aslında bazı kişilere faydadan çok zarar getirdiği gerçeğini ortaya çıkardı. Lüksemburg’daki Reunis Kutter laboratuarı araştırmacılarının bulgularına göre, her gıda maddesi her bünyede farklı etkiler yaratabiliyor. Kimisi için iyi ve sağlıklı olan bir besin, bir başkası için can alıcı şekilde tehdit oluşturabiliyor. Gıda duyarlılığı testiyle kişinin tükettiği besinler ve bu besinleri yeme sıklığı değiştirilerek, kişinin şikâyetlerinden kurtulması hedefleniyor.
Kimine yarar, kimine zarar
Elmadan domatese kadar bütün besinler vücutta sindirildikten sonra ya bağırsaklarda iyi sindirilmediğinden ya da bireyin yatkınlığı olduğundan vücut o besini bir bakteri gibi algılıyor. Bu yüzden de, vücut kendini korumak için bir reaksiyon gösteriyor. Gıda duyarlılığının temeli de buna dayanıyor. Fakat gıda duyarlılığı yaratan besinler bazı testlerle ortaya çıkarılabiliyor.
Bununla birlikte “alcat” isimli yeni bir testle de artık sadece gıda duyarlılığı değil, bazı ilaçlar, mantar ve küf gibi maddelerin vücuda zararları tespit edilebiliyor. Gıda duyarlılığı testinden sonra verilen beslenme reçeteleri ve besin listeleriyle kişilerin yaşam kalitesi yükseltiliyor; bazı kişilerin ise hayatı tamamen değiştiriliyor.
Çoğunlukla farkına varılmasa da, gıda duyarlılığına karşı alerjik reaksiyonlar günümüzde en çok rahatsızlıklara neden olan faktörlerin arasında. İngiliz Alerji Vakfı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, Avrupa ve Amerika nüfusunun yüzde 45’inin gıda intoleransı (duyarlılığı) sorunları yaşamakta olduğu tahmin ediliyor. Gıdaların ve beslenmenin kronik hastalıkların oluşmasında büyük bir etken olduğunu belirten uzmanlar, bu rahatsızlıkların, genellikle bağışıklık sisteminin belirli gıdalara karşı tepki vermeleri sonucunda oluştuğunu söylüyor.
Kişiye özel test
Normalde zararsız olarak bilinen besinlere karşı oluşan duyarlılık, bağışıklık sistemini harekete geçirerek uzun vadede kronik rahatsızlıklara neden oluyor. Son zamanlarda gıdalara karşı duyarlılık diyabet, obezite, mide-bağırsak şikâyetleri, yorgunluk, romatizmal hastalıklar, halsizlik, sinirlilik, egzama, idrar bozuklukları, depresyon, kalp ve dolaşım sorunları gibi rahatsızlıklarla ilişkilendirildi.
Araştırmalarda bu hastalıkların, kadınları erkeklere oranla iki kat daha fazla etkilediği de tespit edilirken, bilimadamları tarafından geliştirilen “imo pro 300” isimli kan testiyle de hangi besin maddelerinin, hangi bünyeler için uyumlu olduğu ve hangilerinin zararlı olduğu belirleniyor. Türkiye’de de uygulanan ve gıda duyarlılık testi anlamına gelen imo pro 300 ile kişilere faydadan çok zarar veren besinler basit bir kan tahliliyle belirlenmiş oluyor.
“Imo pro 300” ile gıda maddeleri ve katkı maddeleri değerlendirilerek, her hastanın kişisel gıda bağışıklık projesi de oluşturuluyor. Bu test aynı zamanda kilo vermek isteyen ama başarılı olamayan kişiler için de kullanılıyor. “Imo pro 300 testi” ile kişinin farkına varmadan alışkanlık geliştirdiği ve aynı zamanda da zarar gördüğü besinlerin izi sürülerek vücudun hangi besinlere karşı duyarlılık geliştirdiği de ortaya çıkartılıyor.