Deniz canlıların en yırtıcılarından birisi kuşku yok ki köpek balıkları. Kimi zaman felaket filmlerinde izleyiciyi koltuğuna mıhlayan korku öznesi oldu. Vahşi deniz canlılarının anlatıldığı belgesellerin baş rolü de hep köpek balıklarınındı. Ancak İstanbul’da bir süredir ziyaretçisiyle buluşan bir sergi doğadaki en vahşi canlının insan olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Sergi bu canlıların yaşam hikayesini ve varoluşlarının öneminin yanı sıra son yarım asırdır yüzgeçleri, kıkırdakları ve ciğerleri için insanlar tarafından katledilen köpek balıklarının kimi türlerinin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da anlatıyor. İstanbul Exhibitons ve Trump Towers Mall işbirliği ile gerçekleştirilen “Köpekbalığı Dünyası Sergisi” Şubat ayı sonuna kadar Trump Towers Mall’da devam edecek.
Yok olma tehdidi altında
Okyanuslardaki hükümdarlığı, ekosistem ve okyanus canlıları nüfusunun güçlenmesi için her zaman hayati önemde olan köpek balıkları dünya üzerinde yaşayan en güçlü hayvanlardan biri olarak 450 milyon yıldan uzun zamandır zayıfları avlıyor, ölüleri tüketiyor. Bilim insanlarının tespitlerine göre günümüzde okyanuslarda 350 türden fazla köpek balığı yaşıyor. Çeşitli evrimler geçirmesine rağmen bugüne kadar yaşayabilen tek canlı olan köpek balıkları var oluşlarından bu yana ilk kez yok olma tehdidi altında. Sadece son 50 yılda insanlar, düzinelerce köpek balığı türünü yok oluşun eşiğine getirdi. Zamanında köpek balıklarının yokolmasına sebep olan meteorlar ve yanardağ patlamalarıyken, bugün onların karşısındaki en büyük tehlike insan.
Çevreciler ve bilim insanları dünyadaki tüm köpek balığı türlerinin yarısının tehdit altında olduğunu belirtirken, medyanın ustalıkla yönettiği köpek balığı korkumuz aşırı avlanmayı önem sırasında geriye attı. Bugün köpek balıkları dünyanın her yerindeki balıkçılık tesislerinin hedefi haline geldi. Avlanma tutkunları için tutulması en zor balık olarak görülen köpek balıkları, özellikle de büyük beyazlar, korunma altında olmalarına rağmen hala bilinçsizce öldürülüyor. 2006’da Su Ürünleri Uzmanı Shelley Clarke’ın yaptığı bir araştırmada, yüzgeç ticareti için her yıl 73 milyon köpek balığının öldürüldüğü saptandı. Yasa dışı köpek balığı yüzgeci tüccarlarından verileri de içeren bu rakam, Birleşmiş Millet Gıda ve Tarım Örgütü’ne (Food and Agriculture Organization- FAO) sunulan istatistiklerdeki rakamdan 3 kat daha yüksek. Meksika Körfezi’nde yapılan bir çalışmanın sonucunda da beyazuçlu köpek balığının nüfusu tam %99 oranında düştüğü ortaya çıkıyor.
Yemekten kozmetiğe uzanan tüketim zinciri
Köpek balıklarına olan talebi arttıran ana ürün ise köpek balığı yüzgeci çorbası. Geçen yıl Cihan Haber Ajansı kaynaklı bir habere göreyse nüfusu 23 milyon olan Tayvan’da, her yıl 3,86 milyon köpek balığı tüketildiği son 5 yılda ise, sadece düğün yemeklerinde 3 bin ton köpek balığı yüzgeci kullanıldığı anlatılıyordu. Tayvan’da köpek balığı yüzgecinin tüketimi hakkında yapılan bir araştırmada, 76 büyük otelden 71’inin menülerinde köpek balığı bulundurduğu belirtilen haberde Tayvan’ın, son küresel köpek balığı raporuna göre; 5,8 oranıyla İspanya, Hindistan ve Endonezya’dan sonra en çok köpek balığı avlayan ülkeler arasında 4. sırada yer aldığı belirtiliyordu.
Köpek balığı yüzgeci çorbası tıpkı gergedan boynuzu, denizatı gibi Çin tıbbında şifalı bir madde olarak kabul ediliyor. Ancak bilimsel olarak besin değerinin düşük olduğu ve uzun vadede sağlığa zararlı olduğu kanıtlanan bu besin meddasi aynı zamanda yüksek oranda cıva ve arsenik içeriyor. Yüzgeç ticareti için kullanılacak olan köpek balıklarının çoğu yüzgeçleri canlıyken kesilerek suya geri atılıyor ve bu hayvanlar yavaş ve acılı bir şekilde boğularak can veriyor. Asya’da toptan fiyatı 200-500 ABD doları arasında değişen yüzgeçler, perakende satıldığında kilo başına 4 bin 400 ABD doları ediyor. Bir kase çorba için yüzgeçleri adına katledilen köpek balıklarını kurtarmanın yolu ise tüketiciyi eğitmekten geçiyor.
Köpek balıkları, yüzgeçlerinin yanı sıra kıkırdakları için de öldürülüyorlar. Köpek balığı kıkırdağı kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıkları engellediği ya da onlarla savaştığı düşünülen popüler bir besin olarak görülüyor günümüzde. Bu düşüncenin bilimsel olarak kanıtlanmış temelinin yokluğu ve çeşitli kanserlere etkisi üzerine yapılan çalışmalarda, kanser tedavisinde ve önlenmesindeki etkisinin mevcut olmadığı yönünde bulgulara ulaşılması bile insanlar için caydırıcı olmaya yeterli değil.
Bütün bunların yanında köpek balıklarından kozmetik alanda da yararlanılıyor. Squalene (köpek balığı ciğer yağı); Squalid cinsi köpekbalıklarının karaciğerinden özel yöntemlerle elde edilen 30 karbon ve 50 hidrojen atomundan oluşan doymamış çoklu bir hidrokarbon. Vücuda girince vücuttaki sudan hidrojen alarak üç oksijen atomunu açığa çıkardığı için vücuttaki oksijeni arttırarak yüksek asiditeyi engelen bir özelliği var. Yağ, bu özelliği ile birçok hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılmasının yanında, yaşlanma karşıtı kremlerden dudak parlatıcılarına kadar bir çok ürünün içeriğini de süslüyor. Aslında squalene yağı, zeytinyağı, pirinç kepeği, avokado, patlıcan, peynir gibi besinlerde de bulunuyor ve köpek balıklarından elde edilen yağdan daha üstün, sağlıksal ya da bilimsel avantajlara sahip değil. İnsanlar için bu yağ ne kadar önemli olursa olsun, aslında bir açık deniz köpek balığının bu yağa olan ihtiyacı kadar önemli değil. Çünkü açık deniz köpek balıkları, okyanusun kilometrelerce altında ve yüksek basıçta yaşayabilmelerini vücutlarında bulundurdukları bu yağa borçlu.
İnsanların köpek balıklarına olan önyargılarını kırmayı ve yüzyıllardır korkulan bu hayvanlara karşı insanları bilinçlerdirmeyi amaçlayan Köpekbalığı Dünyası Sergisi, nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan köpek balıklarını kurtarmak adına bir basamak rolü üstleniyor. “Av mı, avcı mı?” sorusuyla girilen sergide köpekbalıklarının mı insanlara, insanların mı köpekbalıklarına zarar verdiği sorusunun yanıtını bulmak mümkün. Türlerinin ne tür tehditler altında olduğu ve insan ealiyle gerçekleştirilen katliamların nerede ve ne sıklıkla gerçekleştiği da anlatılan sergide köpek balıklarının yeryüzünden silinmesinin sonucunda ekosistemimizde nelerin değişebileceği de gözler önüne seriliyor. Grande Exhibitions ve köpek balıkları, akvaryumlar, deniz biyolojisi, okyanus sinematografisi uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından hazırlanan Köpek Balığı Dünyası Sergisinde okyanusların, köpekbalıklarının varoluş öyküsünü ve ekosistemde oynadıkları rol anlatılarak, yeryüzünde en çok yanlış anlaşılan ve kötülenen hayvanlardan biri için empati kurulması hedefliyor. Okyanusların en güçlü balığının anatomisini, yıllar süren takip süreçlerini ve köpekbalığının ilginç serüvenini anlatılan sergi 7 farklı bölümden oluşuyor. Gerçek boyutlu modeller ve köpek balığı çeneleri bulunan sergide köpek balıklarının sahip olduğu etkileyici duyu sistemleri, dokunmatik ekranlarda farklı köpek balıklarının doku ve duyu sistemlerinin incelenmesi gibi çok farklı açılardan köpek balıklarını evrimlerinin ilk şekillendiği dönemlerden günümüze kadar detaylı bir şekilde inceleme olanağı mümkün.