Köpekbalığına ne oldu?

Yılın ilk günü dünyanın en büyük ve nadir balıklarından biri Edremit Körfezi’nde balıkçıların ağına takıldı. Haberler, 8 metre boyunda ve iki ton ağırlığındaki bu dev canlının bir balina köpekbalığı olduğunu ve yurt dışına ihraç edileceğini bildiriyordu. Oysa yakalanan tür Türkçe’de “büyük camgöz” ya da “güneşlenen köpekbalığı” isimlendirilen “basking shark”tı (Cetorhinus maximus). Türkiye’nin taraf olduğu Barcelona ve Bern sözleşmelerine göre koruma altındaydı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 2/1 No’lu Su Ürünleri Tebliği’ne göre de her ne şekilde olursa olsun avlanması yasaktı. Üstelik -kendi içinde tutarlı olmamakla birlikte- ajans haberleri, balığın Yunanistan’a ya da Rusya’ya ihraç edileceğini iddia ediyordu.

Köpekbalığının gerçek türünü, avının ve ihracının yasak olduğunu ortaya koyan haberimizi 2 Ocak akşamı yayınladık. Haberin HaberVesaire’de yayınladığı saatlerde hemen tüm ana haber bültenlerinde hâlâ “balina köpekbalığının yurt dışına ihraç edileceği”ne dair haberler veriliyordu. Doğru haber ulusal medyada sadece Atlas dergisinin internet sitesinde ve Milliyet‘in 4 Ocak tarihli nüshasında yayınlandı.

Devlet tatildeydi

Küçükkuyu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mustafa Tosun, köpekbalığının üç boyunca Edremit Körfezi’nde dolandığını ve en sonunda balıkçıların ağlarına takıldığını söylüyor. (Ağa takıldığı söylenen sekiz metrelik balığın karaya getirilmek için, birden fazla tekneyle dört beş saat uğraşılmış olması ayrıca merak konusu.)

“Kazara” yakalanan bu dev balık ne yapılmalıydı? Ne yapıldı?

Bırakın hayatlarında ilk kez bu dev canlıyla karşılaşan balıkçıları, su ürünlerinin avının ve satışının denetimini sağlamakla sorumlu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri bile köpekbalığının ne olduğu hakkında bilgi sahibi değil. Üstelik olayın gerçekleştiği 1 Ocak resmi tatil olduğu için, resmi yetkililerin hiçbiri Küçükkuyu’da meraklı kalabalık ve gazeteciler önünde karaya alınan bu balığı görememiş, müdahale edememişti. Bakanlıktan aldığım bilgiye göre –belki de bu nedenlerle -balıkçılar için cezai bir işlem uygulanmadı, uyarıyla yetinildi.

Balıkçılar cezalandırılmadı. Peki balık gerçekten de söylendiği gibi yurt dışına mı gönderildi?

Konuştuğum Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü yetkilileri, koruma altındaki bir tür olduğu için büyük camgözün ticaretine hiçbir şekilde izin verilmediğini dile getiriyor. Yani köpekbalığının, kaçak satılmadığı sürece Türkiye’de balıkçı tezgahına düşmesi mümkün değildi.

Köpekbalığı Ayvalık’a getirildi

Köpekbalığı, balıkçı Ahmet Çelikkaya tarafından, Yunanistan’a balık ihraç eden firmalara satılmak üzere Ayvalık’a getirildi. Bu firmalardan Pelikan Balıkçılık, Yunanistan’da çalıştıkları firmalara böyle bir balığı satın alıp almayacaklarını sordu. Firma yetkilisi Barbaros Atıl’dan aldığım bilgiye göre Yunanistan’daki hiçbir firma “taze balık” sınıfına girmediği ve nakliye masrafının yüksekliği nedeniyle köpekbalığını almak istemedi. Peki ihracatçı, balığa Yunanistan’da müşteri bulsaydı ne olacaktı?

Kısaca CITES olarak bilinen Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’ye göre, balığın yurt dışına gönderilebilmesi için Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün su ürünlerini denetleyen birimlerinden özel izin alınması gerekiyordu. Pelikan Balıkçılık, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’ne yani ilçe Tarım Müdürlüğü’ne balığın Ayvalık’a getirildiğini haber verdi. Fakat müşteri bulamadığı için balığın ihracı için gereken “sağlık sertifikasını” almak üzere başvurmadı. Başvursaydı ne olacaktı?

Köpekbalığının ihracına izin verecek Ayvalık Tarım Müdürlüğü su ürünleri teknisyeni “tüm balık türlerini tanımadıklarını ve köpekbalığını da hayatlarında ilk defa gördüklerini” açık yüreklilikle dile getiriyor. Dolayısıyla ne olduğunu bilemedikleri bir balığın, müşteri bulunması durumunda yurt dışına ihraç edilmesine engel olma ihtimali de düşük görünüyor.

Müdürlük: “Geri gönderdik”, Balıkçı: “Ayvalık’ta bıraktık”

Öte yandan, Tarım Müdürlüğü yetkilileri köpekbalığının Küçükkuyu’ya geri gönderildiğini iddia etse de gerek balığı Ayvalık’a getiren Ahmet Çelikkaya gerek kooperatif başkanı Mustafa Tosun, köpekbalığının Ayvalık’ta kaldığı ve yurt dışına gönderildiği konusunda ısrar ediyor. Hatta Mustafa Tosun “Keşke geri gelseydi” diyor, “her yerde haber olmuş bir canlıyı ilçemizde sergiler ve para kazanırdık. Yurt dışından bile telefonlar aldık!”

İhracatçı Barbaros Atıl’a göre “taze balık” statüsünde satılamayan köpekbalığının başka bir amaçla örneğin sanayide kullanılmak üzere ya da konserve ya da balık unu yapılmak üzere, bir başka firmaya da satılmış olması mümkün. Ayvalık’ta bu alanlarda üretim ve ihracat yapan başka balıkçılık firmaları da mevcut. Köpekbalığı bir şekilde (parçalanarak, dondurularak vs) yurt dışına gönderilmiş ise, tür isminin ihracat belgelerinde mutlaka belirtilmesi ve bu şekilde ihracının yine Tarım Müdürlüğü tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak daha önce de söylediğim gibi, balığın türü bilinemediği için o belgelerde ne şekilde anılacağı ya da Tarım Müdürlüğü’nün bu fark edip edemeyeceği bir muamma.

İkinci bir olasılık da köpekbalığının, Barbaros Atıl’ın bahsettiği amaçlarla iç pazara yönelik -ve yine yönetmeliklere aykırı- pazarlanması. Aynı şekilde bu durumda da, Tarım Müdürlüğü’nün sürece müdahale etmesi ve balığın ticaretine engel olması düşük bir olasılık.

Küçükkuyulu balıkçıların söylediği doğru ise, Cetorhinus maximus’un yolculuğu Ayvalık’ta sona erdi. Dünyanın en nadir ve en büyük deniz canlılarından biriydi. Edremit Körfezi’nde üç gün dolaştıktan sonra balıkçıların ağlarına takıldı ve “istenmeden” yakalandı. Avı ve satışı yasaktı ama resmi yetkililer dahil kimse onu tanıyamadı. 8 metre boyunda ve iki ton ağırlığındaydı. Kayboldu.