Nazlı Hazal Tetik
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görme engelli okullarını kapatmaya niyetli olduğu haberi geçtiğimiz günlerde ortalığı hayli karıştırdı. Türkiye Körler Federasyonu ilköğretim çağında bu okulların gerekli olduğunda ısrar ederken, kendisi de görme engelli olan AKP Milletvekili Lokman Ayva, kapatma uygulamasının doğru olduğunu savunuyor. Ayva’nın bu savunmasına karşılık Milli Eğitim Bakanlığı kapatma uygulamasını kesinlikle yalanlıyor. Bakanlığa göre yalnızca tek bir görme engelliler okulu kapatılıyor, buna karşılık başkalarını açılması düşünülüyor. Yani bu konuda kafalar biraz karışık…
Tartışma, Milli Eğitim Bakanlığı Niğde Cemil Meriç Görme Engelliler İlköğretim Okulunu kapatma kararıyla alevlendi. Türkiye’de halen var olan 15 görme engelli okulu arasından ilk açılanlardan biri olma özelliğine sahip olan okula, son 2 yıldır öğrenci alımı yapılmıyor ve 34 olan öğrenci mevcudu şu an 11’e düşmüş durumda. Okula her sene yapılan 8-10 başvuru bakanlık emri yüzünden reddedilmek durumunda kalınmış. Görme engelli öğrenciler yakın mesafedeki Kayseri Kocasinan Görme Engelliler İlköğretim Okulu’na yönlendiriliyor. Ancak veliler de öğrenciler de bu durumdan şikayetçi; veliler küçük yaştaki çocuklarını yatılı olarak uzak mesafedeki başka okullara göndermek istemiyor. 4 sene önce kapatılması planlanan okul, haberin büyük gazetelerde yer almasından sonra beklemeye alınmış ve karar şu anda uygulamaya geçiriliyor. Yerel halkın tepkisi ve Niğde’deki yerel basının çalışmaları ise yetersiz kalmış görünüyor.
Federasyon tepkili, bakanlık yalanlıyor
Türkiye Körler Federasyonu Genel Sekreteri Burhanettin Fani, Niğde’deki okulun kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu, aldıkları duyumlara göre sırada Çanakkale Gelibolu ve Konya Selçuklu Görme Engelliler İlköğretim okullarının bulunduğunu söylüyor. “Bu, bugünün işi değil” diyen Fani, uygulamanın Hüseyin Çelik Milli Eğitim Bakanı olduğundan beri gerçekleştirilmeye çalışıldığını da belirtiyor. MEB’in amacının AB standartları çerçevesinde okur-yazar oranını artırmak amacıyla “kaynaştırılmış eğitim modeli”ne geçmek olduğunu, ancak bunun “içi boş diplomalılar” yaratmaktan öteye geçemeyeceğini söyleyen Fani, yöntemin baştan aşağı yanlış olduğu görüşünde.
“Bu çocuklar görme engelli. Okuma yazma bilmeden, dört işlem yapamadan, herhangi bir edebi eseri çözümleyemeden mezun olacaklar. Göz göre göre cehaletin içine itiliyorlar. Bu şekilde mezun olanların yükseköğrenim hakkı şansa bırakılıyor. Bunun başka yöntemleri var; var olan illerdeki görme engelli çocukları bulup okutacaklarına kolaycılığı seçiyorlar.” diyen Fani, bu kolaycılığa karşı olduklarını ifade ediyor. Türkiye Körler Federasyonu, görme engelli insanların ilköğretimin en azından birinci kademesini görme engelli okullarında okuyup kendilerine yetebilecek duruma geldikten sonra normal okullarda diğer öğrencilerle beraber eğitim öğretime devam edebileceğini savunuyor.
Bakanlığın yaptığı görme engelliler okullarındaki personel sayısının fazlalığı gerekçesini ise federasyon ve kapatılacak olan okulun yetkilileri mantıklı bulmuyor. Sonuçta okullara atanan personelin de bakanlığın kararıyla atanmış olduğu vurgulanıyor.
Haberler gerçek dışı
Öte yandan MEB’in internet sitesinde yer alan basın açıklamasına göre kapatılma haberleri tamamen gerçek dışı. MEB kararın sadece Niğde Cemil Meriç Görme Engelliler İlköğretim Okulu için geçerli olduğunu belirtiyor; gerekçe olarak ise “yapılan incelemelerde okulun 50 yatılı 30 gündüzlü olmak üzere toplam 80 öğrenci kapasitesine sahip olması ancak 2007-2008 eğitim öğretim yılında 15 öğrencinin yatılı olarak eğitim alması, bu öğrencilerin 4 tanesinin mezun olması nedeniyle halihazırda öğrenci mevcudunun 11 öğrencide kalması ve okulun kontenjanının çok altında bir mevcutla eğitim öğretim hizmetlerini yürüttüğünün gözlemlenmesi” gösteriliyor. Ayrıca basın açıklamasında, öğrenci velileri, öğretmenler ve okul müdürüyle görüşüldüğü, görüşmelere katılan 7 öğrenci velisi ve okul müdürünün okulun kapatılmasına karşı çıktıkları ancak öğretmenlerin büyük çoğunluğunun eğitim öğretime bu şartlarda devam etmenin imkansız olduğunu belirttikleri de yer alıyor.
Lokman Ayva’ya göre kapatma kararı doğru
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz bir diğer isim ise Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez görme engelli biri olarak mecliste yer alan AKP milletvekili Lokman Ayva oldu. Kendisi de ilk ve ortaokulu görme engelliler okulunda okuyan, daha sonra normal liseye devam edip yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlayan Ayva, MEB’in görme engelliler okullarını kapatacağı bilgisini onaylıyor ve bu kararı doğru bulduğunu söylüyor. Yapılan uygulamayı, engelli vatandaşların topluma kazandırılması yönünde bir adım olarak nitelendiren Ayva “Ben lisede ve üniversitede görebilenlerle okudum. Özürsüzlerle olmaktan mutluyum” diyor. Görme engelli vatandaşların görme engelliler okullarında okumalarını gereksiz bulduğunu belirten Ayva, eğer körlükle beraber gelen zihinsel ya da fiziksel bir başka engel varsa ancak o durumda bu kişilere özel uygulamanın gerekeceğini söylüyor. Kaynaştırma eğitiminin faydalı olacağını düşündüğünü ve MEB’ in bu konudaki enerjisine taraftar olduğunu da sözlerine ekliyor. Sistemin hazır olup olmadığı konusundaki şüphelere ise “Sistemin yürümesi için önce başlayalım, eksikleri zamanla tamamlayalım.” cevabını veriyor.
Türkiye Körler Federasyonu’nun ilköğretim konusundaki ısrarını ise Lokman Ayva doğru bulmuyor. “Bu çocuklar ailelerinden gelecek ilgi ve sevgiye en muhtaç oldukları zaman olan 6-7 yaşlarında ailelerinden koparılıp yatılı ilkokullara gönderilecekler, bu ne kadar doğru? ” diyen Ayva, çocuğun ailesine küçük yaşta rehberlik edilmesi ve görme engelli çocuğun 3 yaşında kreşe alınıp ilkokula başlayabilecek düzeye getirilmesinin önemli olduğunu vurguluyor.
Görme engelliler okullarında personel sayısının gerekenden çok fazla olduğunu, körlerin eğitiminin çok pahalı olduğunu da ifade eden Ayva, Amerika’da çok az sayıda körler okulu olduğunu, Avrupa ülkeleri Norveç ve diğer İskandinav ülkelerinde de durumun benzer olduğunu kaydederek ekliyor: “Benim vatandaşımın Amerika’dakinden ne eksiği var?”
“Oyalama Süreci”
Lokman Ayva’nın kapatma kararına verdiği desteğe karşılık, bu uygulamayı yazılı ve sözlü olarak kesinlikle yalanlayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tavrı, Türkiye Körler Federasyonu tarafından “Oyalama taktiği” olarak nitelendiriliyor. “Madem kapatmayacaklar, neden 2 yıldır Niğde’deki okula öğrenci almıyorlar? ” diyen federasyon kapatma kararının sadece başlangıç olduğu ve sırada diğer okulların bulunduğu konusunda ısrarlı. Öte yandan engelli öğrencilerin normal ilköğretim okullarında okumaları konusunda ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın herhangi bir hazırlığı bulunmuyor. Bakanlık zaten Lokman Ayva’nın dediği türde bir uygulamanın başlatılması yönündeki çalışmaları kesin bir dille reddediyor.
Konu hakkındaki tartışmalar daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Taraflar bir anlaşma sağlayamadığı gibi, tartışılan konunun ne olduğu konusunda dahi bir fikir birliğine varılabilmiş değil. Tabii önemli olan bu süreçten görme engelli öğrencilerin zararlı çıkmaması.