Koronavirüs salgınının Türkiye’yi de etkisi altına almasının ardından devlet, yurt dışı uçuşlarının durdurulması ve bazı ülkelerden Türkiye’ye girişlerin kısıtlanmasını da içeren önlemler aldı. Bunun üzerine eğitim, iş gibi çeşitli nedenlerle yurt dışında bulunan Türkiye vatandaşları, düzenlenen özel uçuşlarla Türkiye’ye getirilerek 14 günlük karantinaya alınmak üzere yurtlara yerleştirildi. Yurt dışında öğrenim gören Türkiye vatandaşı öğrencilerden bu kapsamda Türkiye’ye dönenler oldu, bazılarıysa bu süreçte bulundukları ülkelerde kalmayı tercih etti..
Eğitim hayatını Polonya’nın başkenti Varşova’da bulunan Lazarski Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olarak sürdüren Zeynep Şengül de, okulunda koronavirüs tedbirleri kapsamında eğitime ara verilen dünyadaki milyonlarca öğrenciden biri. Şengül, Polonya’da ilk vakanın açıklanmasından sonraki gün Varşova Üniversitesi, Politeknik Üniversitesi gibi büyük üniversitelerin kapatma kararı aldığını, fakat o gün kendi okulu Lazarski Üniversitesi’nin açık kaldığını ve okula gittiğini söylüyor. Kendi okulundan akşama doğru sayının arttığının ilan edilmesinden sonra bir süreliğine kapalı olacağına dair açıklama geldiğini ekliyor. Ertesi günü ise ilkokul ve ortaokullar dahil bütün kademelerin kapatılması kararı alınmış.
‘Çevrimiçi öğrenim altyapısı eksik’
Polonya’daki çoğu okulda çevrimiçi eğitim sistemi olmadığı için bunun altyapısını oluşturacak bir süreye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Şengül, kendi okulunda da en başta çevrimiçi eğitimden değil de okulun uzayacağından bahsedildiğini, yapılamayan derslerin yazın yapılacağının ilan edildiğini söylüyor. Bu kapsamda vize süresi yeterli olmayan yabancı öğrencilerin vizelerinin uzatılması kararı alınmış. Üniversite düzeyindeki bazı okulların çevrimiçi eğitime geçtiğini söyleyen Şengül, kendi okulunda bazı derslerin Skype ve Zoom aracılığıyla çevrimiçi yapıldığını belirtiyor. İlkokullar ve ortaokullarda ise Türkiye’de olduğu gibi televizyon temelli bir sisteme geçilmediğini, öğretmenlerin ailelere her gün bilgilendirici e-postalar göndererek ödevleri ve çalışmaları bu yolla bildirdiklerini söylüyor.
‘Havaalanlarıında koronavirüs kapmamak çok zor’
Polonya’da okulların tatil edilmesinin ardından Türkiye’ye dönen arkadaşları olduğunu belirten Şengül, Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmediğini söylüyor. Şengül, bu amaçla konan özel uçuşların 700 Euro’dan başlayan fiyatlarını çok pahalı buluyor. Şengül’e göre havaalanları içinde bulunduğumuz durumda en tehlikeli yerlerden biri ve havaalanında koronavirüs kapmamak çok düşük bir ihtimal. “Bize bir şey olmaz” dememek gerektiğini söyleyen Şengül herkesin taşıyıcı olabileceğini ve bir insanın bile korona hastası olmasına sebep olmak istemediğini belirtiyor.
Polonya’da sınırlar Polonya vatandaşı olmayanlara kapatılmış. Şengül, yurt dışından dönen Polonya vatandaşlarına ise yalnızca evden çıkmamaları tavsiye edilerek durumun kişilerin inisiyatifine bırakılmadığını ifade ediyor. Türkiye’de karantinanın çok da sağlıklı uygulanmadığını düşünen Şengül, yurt dışından Türkiye’ye gelenlerin 14 gün tavsiyesine uymadıklarını fakat Polonya’ya gelenler için bu sürecin çok daha ciddi işlediğini söylüyor. Şengül, “Ne yazık ki her şey belirsiz. Ben iki senedir Polonya’da yaşıyorum. Sonuçta burada kurulu bir düzenim var ve Türkiye’ye geldiğimde buradaki düzenime ne olacağını bilemiyorum. Örneğin ben burada çalışıyorum da aynı zamanda. Bir şekilde evimin kirasını ödemem gerekiyor. İşyeri ve okul tekrar açıldığında gitmem gerekiyor” diyor. Bu nedenle Şengül, Türkiye’ye dönmesinin kendisi için doğru bir seçim olmayacağını düşünüyor.
‘Bütün planlar iptal oldu’
Şengül’e göre öğrencilerin yaşamı gelişmelerden oldukça etkilenmiş. Şengül, okulların kapanmasından itibaren 14 gün boyunca dışarı çıkmamaları gerektiğinin söylenmesi nedeniyle okulların kapandığı ilk gün öğrencilerde bir panik havası oluştuğunu gözlemlemiş. Özellikle Erasmus programı kapsamında gelen öğrencilerin bu süreçten fazlasıyla etkilendiğini ifade eden Şengül, bunun nedenini okulların yeni açılmasına ve birçok öğrencinin henüz yurt bulup yerleşememiş olmalarına bağlıyor. Kendisinin de yakın geleceğe dair bütün planlarını iptal ettiğini söyleyen Şengül, şu an için yapabileceği en doğru şeyin evde vakit geçirmek olduğunun bilincinde. Herkesin bu sürecin uzayacağını öngördüğünü belirten Şengül, muhtemelen nisan ayındaki Paskalya tatilinin sonrasına kadar hiçbir okulun açılmayacağını, hatta bahar dönemi boyunca okulların yeniden açılmasının bir hayli zor göründüğünü söylüyor.
‘İtalya gibi ceza yok’
Ülke genelinde ise ilk kez CoVid-19 hastalığı nedeniyle bir insanın öldüğünün açıklanmasına kadar eğitim alanı dışında hayat devam etmiş. İlk ölümün ardından bazı büyük şirketler faaliyete ara vereceklerini duyurmuşlar ve o haftanın sonunda alışveriş merkezleri, kafeler gibi toplu olunabilecek her yer kapatılmış. Bu kararın insanların panik yapmasına ve gergin bir ortam oluşmasına yol açtığını ifade eden Şengül, şu anda sadece marketler ve eczanelerin açık olduğunu, insanların panik kaynaklı alışverişleri neticesinde sıvı sabunların ve tuvalet kağıtlarının oldukça azaldığını bildiriyor.
Toplu taşıma kullanım oranının eskisine göre iyice düştüğünü ve bütün bir trende yalnızca 1-2 kişi olduğunu aktaran Şengül’e göre dışarıda neredeyse hiç kimsenin kalmadığını söylemek mümkün. İtalya’daki gibi dışarı bireysel olarak çıkanlara ceza uygulaması olmadığını, ancak 50 kişi ve üzeri bir topluluğun toplanmasının yasak olduğunu belirten Şengül, yine de insanların bilinçli hareket ederek dışarı çıkmamayı tercih ettiklerini ifade ediyor.
Polonya’da 29 Mart 2020 tarihi itibariyle 1771 vaka bulunuyor ve 20 insanın ölümü gerçekleşti. 10 Mart 2020 tarihinde ise Almanya’da bir toplantıya katılan Polonya Genelkurmay Başkanı Jaroslaw Mika’nın CoVid-19 hastalığına yakalandığı açıklanmıştı.