Başbakan Erdoğan'ın “Kürtaj cinayettir” açıklamasının ardından Türk Ceza Kanunu'nunda (TCK) kürtajla ilgili çalışmalar devam ederken, kadınlar, kanun üzerindeki düzenlemeye eylemlerle tepki vermeye devam ediyor.
Kürtaj Haktır Kadar Kadınların Platformu, bugün yayınladığı basın bildirisi ile tüm kadınları 17 Haziran Pazar günü “yasakçı, denetçi, kadın düşmanı politikalara yol vermemek için” Ankara, İstanbul ve İzmir'de eyleme çağırdı. Ankara ve İstanbul eylemleri saat 16:00'da başlarken, İzmir için toplanma saati 17:00 olarak duyuruldu.
Platformun duyurduğu buluşma noktaları şöyle:
İstanbul: Pangaltı Metro çıkışı, Osmanbey (Saat 16:00)
Ankara: Siyasal Bilgiler Fakültesi önü, Cebeci (Saat 16:00)
İzmir: Cumhuriyet Meydanı, Alsancak (Saat 17:00)
10 hafta sınırı 8 haftaya çekiliyor
Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri ile bilim adamlarından oluşan bir komisyon, TCK'nın 10 haftadan önce gerçekleşecek kürtaj işlemine izin veren maddesi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Cumhuriyet gazetesinden Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre komisyon çalışmalarında ortaya çıkan ilk taslağa göre söz konusu yasa maddesindeki 10 hafta sınırı 8 haftaya çekiliyor. Taslakta, doğumda sezaryenin sınırlandırılması için de bu yöntemin hangi durumlarda uygulanabileceğine ilişkin net bir tanımlama yer alacak.
Kürtaj Haktır Kadar Kadınların Platformu, pazar günü üç kentte eş zamanlı gerçekleşecek eylem için şu çağrıyı yapıyor:
Tüm kadınları, seslerimizi birleştirmek, “kürtaj haktır karar kadınların” demek için 17 Haziran Pazar günü saat 16.00'da Pangaltı Metro çıkışında buluşmaya çağırıyoruz.
Çünkü kürtajın değil, kürtajın yasaklanmasının ya da süresinin kısaltılmasının cinayet olduğunu, kadınları “merdiven altlarında” ölüme terk etmek demek olduğunu biliyoruz.
Çünkü, mevcut düzenlemelerin yetersiz olduğunu söylüyor; bu düzenlemelerin genişletilmesini ve kürtaj süresinin pek çok ülkede olduğu gibi en az 12 haftaya çıkarılmasını istiyoruz.
Çünkü kürtaja yol açan istenmeyen gebeliklerin çoğunun sorumluluğunun, korunmayı reddeden, doğum kontrol yöntemlerini gündemine almayan erkeklerde olduğuna dikkat çekiyor ve erkekler için doğum kontrol merkezleri oluşturulsun istiyoruz.
Çünkü “Her kürtaj bir Uludere'dir” diyen Başbakan'ın aksine, kürtaj ve sezaryenin değil, Uludere'nin cinayet olduğunu biliyoruz.
Çünkü kadınlara yönelik bu son saldırının da, AKP'nin kadın düşmanı politikalarının bir parçası olduğunu biliyoruz. Ne bedenimizin, ne doğurganlığımızın; Başbakanın “nüfus politikaları”na alet edilmesine izin vermeyeceğiz!
Bedenimiz, cinselliğimiz ve doğurganlığımız; ne Başbakan, ne Bakanlar, ne Diyanet başkanları, ne de kocalar, ne babalar, ne sevgililer tarafından denetlenebilir!
Yasakçı, denetçi, kadın düşmanı politikalara yol vermemek için 17 Haziran Pazar günü saat 16:00'da Pangaltı Metro çıkışında buluşalım.