Mansur Yavaş: “Genel Merkez katılmadan da MHP kongresi yapılabilir”

Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) olağanüstü kongre toplanması için imza toplayan muhalefet adayları, kurultayı toplamak için Yargıtay’ın kararını bekleyeceklerini duyurdu. Genel başkan adayları Sinan Oğan, Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ yayınladıkları ortak duyuruda Yargıtay’ın, “Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına yaptıkları itirazı yarın (13 Mayıs) mesai bitimine kadar kabul etmesi” durumunda, çağrı heyetinin belirlediği 15 Mayıs’ta kongreye gideceklerini; Yargıtay kararının yarına yetişmemesi durumunda çağrı heyetinin belirleyeceği yeni tarihe uyacaklarını belirtti.

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, muhaliflerin başvurusu üzerine, MHP’de kurultay düzenlenebilmesi için 8 Nisan’da bir çağrı heyeti (kayyum) atamış, MHP Genel Merkezi’nin “itiraz” başvurusunu kabul eden Sivas Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi ise, “Çağrı Heyeti’nce MHP’ye yapılan olağanüstü kongre çağrısının tedbiren durdurulması” yönünde karar vermişti.

Muhalifler bu kez Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına itiraz ederek Yargıtay’a başvurmuştu.

MHP’deki muhaliflerin kongreye katılımı değerlendirmek için toplandığı saatlerde HaberVs, 2009’da MHP’den ve 2014’te CHP’den Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na aday gösterilen, milliyetçi hareketin önemli isimlerinden Avukat Mansur Yavaş’la görüşüyordu.

Çağrı heyetinin aldığı kongre kararının hukuken yeterli olduğu görüşündeki Yavaş, Yargıtay kararının beklenilmesine ihtiyaç olmadığını ancak Yargıtay’ın kongreden önce karar almasının adalete güvenin tesisi için önemli olduğu dile getirdi.

“Genel merkez keyfi davranıyor”

Mansur Yavaş’a göre MHP Genel Merkezi’nin toplanan 547 imzaya rağmen kongre kararı almamasının hiçbir hukuksal dayanağı yok:

“Parti içi tüzüğe göre delegelerin beşte birinin kurultay için imza vermesi, partiyi kurultaya götürmek için yeterli. MHP’nin toplam 1241 delegesi bulunduğuna göre gereken sayı fazlasıyla karşılanmış durumda. Muhalefetin, toplanan imzalarda rağmen kongre kararı almayan genel merkeze karşı mahkemeye başvurması da doğal. Çünkü genel merkezin tutumunun hukuki bir dayanağı olmadığı gibi, sadece oyalamaya yönelik keyfi bir davranış.”

“Asliye mahkemeleri değil, Sulh mahkemeleri yetkili”
Mansur Yavaş (61), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1983'te mezun oldu. Ankara Beypazarı'nda üst üste iki dönem (1999-2009) belediye başkanlığı yapan Yavaş , buradaki başarısı gerekçesiyle 2009'da partisi MHP ve 2014'te ise transfer olduğu CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterildi. MHP adına girdiği ilk seçimde kaybetmesine rağmen aldığı yüzde 27 oy, parti tabanı tarafından başarılı bulunmuştu. 2014'te ise aldığı yüzde 43,8'lik oy, AKP adayı Gökçek'in yüzde 1 gerisindeydi. CHP üyeliğinden geçtiğimiz ayrılan istifa eden Yavaş avukatlık yapıyor.
Mansur Yavaş (61), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1983’te mezun oldu. Ankara Beypazarı’nda üst üste iki dönem (1999-2009) belediye başkanlığı yapan Yavaş , buradaki başarısı gerekçesiyle 2009’da partisi MHP ve 2014’te ise transfer olduğu CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi. MHP adına girdiği ilk seçimde kaybetmesine rağmen aldığı yüzde 27 oy, parti tabanı tarafından başarılı bulunmuştu. 2014’te ise aldığı yüzde 43,8’lik oy, AKP adayı Gökçek’in yüzde 1 gerisindeydi. CHP üyeliğinden geçtiğimiz ayrılan istifa eden Yavaş avukatlık yapıyor.

Muhaliflerin başvurusu sonucu Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin partiye kongre tarihi alması için atadığı Çağrı Heyeti’nin kararlarını durdurma yetkisinin asliye mahkemelerinde olmadığının belirten Yavaş, “Yeni Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre, yetkili mahkeme 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Bir başka mahkemenin tedbir kararı vermesi hukuka aykırıdır” görüşünde. Yetkisi olmayan asliye mahkemesinin aldığı “Çağrı Heyeti’nin kararlarını tedbiren durdurma” kararı nedeniyle beklemeye gerek olmadığını, son kararın Yargıtay tarafından verilebileceğini belirten Yavaş’a göre kongre kararına karşı çıkan birisinin yapabileceği tek şey Yargıtay’a başvurmak. Çünkü kongreyi durdurma veya geçersiz sayma yetkisi sadece Yargıtay’da

Mansur Yavaş, “Genel merkezin katılımı olmadan kongre düzenlenebilir mi” sorusunu ise şöyle cevapladı:

“Genel merkezin katılmaması, kongrenin düzenlemesine engel değil. Toplam delegenin yarıdan bir fazlasının hazır bulunması ile kurultay karar alabilir. MHP tüzüğü bu konuyu şu şekilde açıklıyor: İlk toplantıda salt çoğunluk (toplam delege sayısının yarısının bir fazlası) aranırken, salt çoğunluk ilk toplantıda sağlanamazsa, ikinci toplantının yer ve saati delegelere bildirilir ve toplantı katılım sağlayan delegeler ile gerçekleşebilir.”

“Riskli gördükleri kişileri dışlamak strateji haline geldi”

Deneyimli siyasetçi, MHP’deki karmaşanın da delegelerin demokratik bir şekilde yapılacak kongrede oylarını verip partinin geleceğine ilişkin kararlarını vermesiyle sona ereceğine inanıyor. Ayrışmalara sebep olarak MHP genel merkezini ve genel başkanını gösteren Yavaş, “Sayın genel başkanın riskli gördüğü kişileri dışlaması, genel merkezin siyasi stratejisi haline geldi. Yönetimin, kendisini seçen delegelerin kongre talebini geri çevirmemesi gerekirdi. Geri çevirdiği zaman olanları hep birlikte görüyoruz” görüşünde.

Yavaş, MHP Genel Merkezi’nin “çoğunluk bizde, kongre yapılsa da sonuç değişmeyecek” söylemlerini de yine soruyla cevaplıyor: “Genel merkez delegelerin çoğunluğuna sahipse kongre taleplerinden neden kaçınıyor?”

“Adalete olan güvenin tesisi için kararın alınması gerekir”

Yargıtay’ın dün (11 Mayıs) yaptığı “karar mayıs ayı içerisinde verilecektir” açıklamasını “15 Mayıs’tan önce karar alması daha sağlıklı olacaktır. Adalete olan güvenin tesisi için kararın kongre tarihinden önce alınması gerekir” şeklinde yorumluyor. Eğer karar çıkmazsa da kongrenin yapılması gerektiğini, yapılmasında da bir sakınca olmadığını belirten Yavaş’a  göre Yargıtay’ın “kongre yapılamaz” kararı vermesi durumunda bile süreç devam edebilir;   muhalif kanat bu kararın düzeltilmesine yönelik Yargıtay’dan talepte bulunabilir.
(BB/ÖY/GT)