Metroda insanlık sırası




Simto Alev (28), ilkokul ikinci sınıfta geçirdiği bir kazadan beri yürüyemiyor; tekerlekli sandalye kullanmak zorunda. Türkiye’de yaşayan hemen her engelli gibi kendinden kaynaklanmayan bazı “engeller”le savaşıyor. Tıpkı 17 Mart Cumartesi akşamı İstanbul Metrosu’nda olduğu gibi…

Fotoğrafta en arkada görünen Alev, metronun Taksim istasyonunda “öncelikle engelli, yaşlı ve çocuklar” için ayrılmış asansörün önünde “sırasını” bekliyor. Ancak asansörün önünde bekleyenler ne giriş kapısında yazan uyarının ne de arkalarında bekleyen gerçek ihtiyaç sahibinin farkında değil. Alev asansörü kullanma önceliği konusunda uyarıyor bu insanları:

“Sadece benimle aynı önceliğe sahip, pusetli (bebek arabası) bir kadın bana yol verdi ve diğerlerini uyardı” diyor Alev. “Ama bekleyenler aynı fikinde değildi. Üstelik uyarıyı yapan kadına da hakaret ettiler.”

Alev (ve kendisine yardımcı olmak için “terbiyesiz” ilan edilen kadın) hariç tüm bekleyenler biniyor asansöre. Bunlar yaşanırken Alev, cep telefonunu bir arkadaşına vererek haberde gördüğünüz fotoğrafı çektiriyor.

Bu Alev’in başına ilk kez gelmiyor. Metroyu her kullanışında aynı olayın yaşandığını söylüyor: “Fotoğrafta da kocaman uyarı tabelasının bir kısmı görünüyor ama ne fayda? Ben asansörün kapısına doğru giderim, orada yoğun bir kalabalık vardır. Ne bir kişi yol açma nezaketini gösterir, ne de sıkılıp uzaklaşır.”

Alev’e göre sadece metro girişleri değil, asansör kullanılan her yerde bu tür duyarsızlıklara tanık olmak mümkün. Ama görünen o ki toplu taşıma araçları ve kamusal alanların engellilere uygun tasarlanması bile bu mekanları rahat kullanabildikleri anlamına gelmiyor:

“AVM, metro gibi yerlerin kalabalık olması doğal. Fakat benim hiçbir şekilde merdiven çıkma imkanım yokken asansörde öncelik tanınmamasını da haksızlık olarak görüyorum.”

“Metroda insanlık sırası” üzerine 4 yorum

  1. Haber güzel değerlendirilmiş fakat kullanılan fotoğraf hbrvs ye özel değil ki ? Simto Alev zaten kendisi bunu twitter hesabında paylaştı. Biraz yanlış olmuş.

  2. Alev bedenen ozurlu ama ulkemizde beyin ozurluler daha onceliklidir. Bunu toplumun her alaninda her gun goruyoruz.

  3. "Asıl Özürlülük Sevgisizliktir" konulu çalışmamla sonderece örtüşen bir konu. Sevgi denen öğe de bitkisel hayatta. Kurtarana; "bir kucak sevgi" ödülü…

  4. Her sistem kendi ahlaki, kültürel, felsefi, sanatsal üst yapı kurumlarını yaratır. Bencilliğe, bireyselliğe, özel mülkiyet anlayışına, soyguna, talana, sömürüye dayanan kapitalist sistemin oluşturacağı ahlak, yukarıdaki resimden öte ne olabilir ki? Önce ben, önce benim işim görülsün, "ahlakının" fotoğrafı ve hikayesi, ancak bu paylaşımdaki kadar olur.
    İnsanların düşünceleri yaşamdan kaynaklanır. Yani yaşadıkları gibi düşünürler, davranırlar. Eh kapitalizmde yaşarsan kapitalizmin değerleri ile düşünürsün.
    Sorun, insanlarda değil, sorun sistemde.

Yorumlar kapalı.