Ne kırmızı tabanlı stilettolar, ne de platform tabanlı botlar… Şimdilerde ayakkabı dünyasının parlayan yıldızı sneaker’lar.
Sessizce ilerlemek anlamına gelen “sneak” kelimesinden türeyen sneaker’lar, isminin hakkını verircesine sessizce moda dünyasının her yerine nüfuz etti ve en çok tercih edilen ayakkabı silüeti haline geldi. Sokak modasının gelişimi ile zaman içinde karşımıza daha çok çıkmaya başlayan bu ayakkabılar, şık davetlerden spor salonlarına, kırmızı halılardan günlük kullanıma kadar hayatın her yerinde kendine yer edindi.
Nike ve Adidas hegemonyası
Sneaker’ın en iddialı markası, yıllardır bu alanda adından söz ettiren Nike. Çünkü Nike, sevilen birçok farklı tasarımı ile zaman içinde sneaker kültürünün oluşmasında büyük rol oynadı. Her dönem ayrı ayrı piyasaya sürdüğü Air Max, Cortez, Dunk ve özellikle Air Jordan 1 modelleri ile bu bilincin oluşmasında en etkili oyuncu oldu.
Günümüzde özellikle Dunk, Air Jordan 1 ve blazer modellerinin talep gördüğü Nike, adeta sneaker kültürünü domine etmekte. Belli aralıklara farklı renk ve materyaller ile satışa çıkardığı limitli modellerinin yanında, Travis Scott, Lil Nas, J Balvin gibi ünlülerle yaptığı işlerle de adından oldukça söz ettiriyor. Ünlülerin katkısıyla satışa sunduğu modeller en çok talep görenler oluyor. Popüler isimlerin tarzından ilham alan bu modellerin bir özelliği de sınırlı sayıda üretilmesi; bu sneakerlar adeta yok satıyor.
Nike rakipsiz değil. Başarısı yıllardır devam eden bir diğer marka ise Adidas.
Adidas, sadece Stan Smith, Superstar gibi yıllardır vazgeçilmeyen klasik modelleri ile değil Ozweego, Forum Low gibi modelleri ile sneaker dünyasına yön veren markalardan biri. Pharell Williams, Jeremmy Scott gibi sanatçılar ile iş birlikleri ile ayakkabılarına yeni silüetler ve yorumlar katıyor. Bunlardan en önemlisi, sneaker dünyasının en çok talep gören ürünlerini doğuran Kanye West ile işbirliği.
West’ın tasarladığı ürünler Adidas’ın ayrı bir uzantısı haline gelen Yeezy adı altında satılıyor. Minimal görünümler sunan Yeezy, 350, 700 ve 500 modelleriyle çok satıyor çok konuşuluyor. Sadece bu üç modelle sınırlı olmayan marka, dönem dönem alışılmışın dışında farklı ayakkabı silüetleri de müşteriye sunuyor. Alışılmışın dışında da olsa bu ayakkabı silüetleri ile moda camiasında kabul görüyor.
Eski dostlar, yeni modeller
Sneaker denince atlanmaması gereken diğer iki spor giyim markası ise Converse ve New Balance.
80’lerdeki modelleriyle Türkiye gençliğinin ilk göz ağrısı olarak niteleyebileceğimiz Converse’in ikonik Chuck 70 modeli 2020’de tekrar popülerleşmeye başladı. Diğer markalar gibi Converse de farklı tasarımcılar ile iş birlikleri yapıyor; değişik kumaş ve taban kalınlıklarında üretime devam ediyor. Ama özellikle Comme de Garçons (Japon tasarımcı Rei Kawakubo’nun 70’lerde kurduğu markası) ile ortak ürettiği Converse X Comme de Garçons modeli, piyasaya sürüldüğü gün tükenen modeller arasında.
New Balance’ın spor salonlarında tercih edilen 530 modeli şuan sneaker olarak geçiyor ve hiçbir yerde bulunamıyor. Özellikle son bir yılda sosyal medya influencer’ları sayesinde popüler hale gelen bu model, resell sitelerinde üç katına yakın satılıyor. Markanın 550 kodlu yeni sneaker silüeti de, çeşitli varyasyonlarıyla epey talep görüyor.
Bilindik silüetlere modacı dokunuşu
Nike, Adidas, Converse gibi geçmişi spor giyime dayanan markaların dışında, dünyaca ünlü moda evleri de sneaker sahnesinin adından bahsedilir oyuncusu olma yarışında.
Balenciaga, Dior, Off-White gibi moda dünyasının iddialı isimleri, aşina olduğumuz markaların bilindik ayakkabı silüetlerine kendi dokunuşlarını ekleyerek günün eğilimlerine kendi dokunuşlarını katıyor ve bu dokunuşlar sneaker kültürünü başka bir seviyeye taşıyor.
Moda ikonları, popüler sneaker modellerinin klasikleşen silüetini bozmadan, kendi stilleri ile yorumluyor. Nike x Dior, Comme de Garçons x Converse, Off-White x Nike ve Maison Margiela x Reebok moda dünyasının sneaker çorbasındaki tuzuna örnek verilebilecek en başarılı işlerden.
Kendi trendini yaratan, Balenciaga
Başlıca moda evleri sadece bilinen spor markalarıyla ortak çalışmalar yapmakla kalmayıp yeni trendler de üretiyor. Bunun en çarpıcı örneği Balenciaga markasının başlattığı “ugly shoes” yani çirkin ayakkabı trendi.
David Tourniaire-Beauciel ve Demna Gvasalia tarafından tasarlanan “triple-s” modeli; kalın tabanı, geniş formu ile aslında büyük ve kaba bir ayakkabı silüeti oluştursa da moda camiasında büyük ilgi topladı. Markanın yaratıcı direktörü Demna Gvasalia “tracker” “speed trainer” ile bu furyayı devam ettirdi. Şimdilerde ise en yeni modeli “defender” Balenciaga mağazalarında satışa sunuluyor.
Balenciaga’nın başlattığı bu akım Dolce&Gabbana, Versace gibi diğer ünlü moda evlerini de etkiledi. Dünyaca ünlü moda evleri kendi çizgilerinin dışına çıkarak sneaker rüzgârına kapıldı. Üstelik sadece var olan görünümlere uyum sağlamayıp, kendi görünümlerini de yaratıyorlar.
Resell: Yeniden satış
Sneaker’lar hali vakti yerinde birçok insan için adeta bir tutku haline geldi. Ancak yine de onlara ulaşmak çok kolay değil. Yukarıda da bahsettiğimiz, iddialı hemen tüm modeller sınırlı sayıda üretiliyor. Satış tarihleri önceden duyuruluyor, mağazalar önünde kuyruk oluyor hatta sabahlanıyor. Ve diğer spor ayakkabılarının iki, üç, dört misli fiyata satılmasına rağmen arz, talebi karşılamaya yeterli olmuyor.
İşte, yüksek talep gören sneaker’ların sınırlı sayıda üretilmesi “resell” (yeniden satış) adı verilen platformların doğmasına neden oldu. Mağazalarda bulunmayan ve genellikle hiç kullanılmamış özel modellerin üstüne kar eklenerek satıldığı bu platformlar başlıbaşına bir sektör gibi. Dünyada StocX, Goat gibi büyük internet sitelerinde, hatta bazı büyük şehirlerde mağazalarına rastladığımız bu yeniden satış platformları Türkiye’de de mevcut.
İstanbul’da yeniden satış yapan girişimcilerden biri de Instagram’da B’kool Resell Store hesabında faaliyet gösteren Özgen Özgenal.
“Ayakkabıya ulaşmak prestij göstergesi”
Özgenal’a göre insanlar, sosyal medyada, influencer ve ünlülerin ayağında gördüğü ayakkabılara ulaşmayı bir prestij göstergesi olarak algılıyor. “Ancak sınırlı sayıda üretildiği için ve satıldığı için bu ayakkabılara ulaşılmak zor. Bizler de bu talebi karşılıyoruz. ‘Resell’in bir iş kolu haline geldiğini söyleyebiliriz” diyor.
‘Sektöre’ yurt dışında satışlar yaparak başlayan Özgenal, Türkiye’deki pazarın zamanla gelişeceği görüşünde:
“Türkiye’deki pazar yurt dışı kadar geniş değil. Orada ürünler daha çok kıymet görüyor. Örneğin, Nike ve Dior gibi, moda dünyası için önemli bir işbirliğiyle üretilmiş bir ayakkabının elinizde olması bir nevi hazine. Ancak yüksek fiyatı nedeniyle Türkiye’de bu modele alıcı bulmak kolay değil.”
Kadınların kullandığı düşük numaralara daha çok talep olduğunu söyleyen Özgenal, kadın müşterilerinin sayıca da daha fazla olduğunu gözlemlemiş. En fazla Air Jordan 1 Lucky Green ve Yeezy 300’in açık renklerine talep olduğunu belirten Özgenal, istek üzerine, elinde olmayan modelleri de müşterileri için bulabiliyor.
Yeniden satış pazarının son derece dinamik olduğuna dikkat çeken Özgen Özgenal, sneaker kültürünün nereye evrileceğini tahmin etmenin güç olduğu görüşünde:
“Birkaç ay önce yüzüne bakılmayan ayakkabılar bir anda popüler olabiliyor. Bazense hiç beğenilmeyen ayakkabılar, önemli bir sanatçıyla işbirliği yapıldığı için ya da dünyaca ünlü markalarla ortak bir silüet sunduğu için ekstra talep görebiliyor. Görünen o ki markalar iddialı üretimlere ve popüler kültürün önemli isimleriyle işbirliğine devam ettikleri sürece pazar genişleyecek.”