Sokağın illegal tasarımcısı: Tunç Dindaş




Tunç Dindaş, 12 yaşından bu yana graffiti yapıyor. Bugün 36 yaşında ve Türkiye’nin en önemli sokak sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor. 70’lerde sokak gruplarının bölgelerini işaretlemek için kullandıkları graffitiyi Türkiye’de sanat haline getiren isimlerden biri o.

Graffiti, dünyanın birçok ülkesinde çetelerin kendi bölgelerini işaretlemek, hatta bir çeşit ahkâm kesmek için çizdikleri resimlere verilen ad. Resim yapmayı seven Tunç Dindaş, 1984 yılında izlediği “Beat street” isimli belgeselden çok etkilenerek graffitiye başlamış. 1997 yılında Bakırköy’de apartmanlarının önünde arkadaşlarıyla otururken kurdukları S2K Graffiti, yurtdışında üyeleri bulunan büyük bir ekibe dönüşmüş. Başlangıçta S2K’nin Almanya, İsviçre gibi ülkelerden de üyeleri varmış. Şimdi sadece Türkiye ve Almanya’daki üyeler aktif olarak çizim yapıyor. S2K üyelerinin graffiti çizmek için Şanlıurfa’ya, Ordu’ya bile gittiklerini söyleyen Dindaş, 30 yaşında iş güç sahibi bir adam olunca graffitiyi legal ortamlarda yapmaya başlamış. Türkiye’de birçok illegal graffiti grubunun sokakları boyadığını söyleyen Dindaş, bu grupların genellikle genç arkadaş topluluklarından oluştuğunu anlatıyor. Dindaş, illegal graffitinin asıl amacının grupların kendilerini ifade etmek olduğunu söylüyor. Hedefinin legal graffitiyi yaygınlaştırmak ve detaylı, kalıcı işler çıkarmak olduğunu söyleyen Dindaş, illegal graffiti çizerlerinin yakalanma korkusu yüzünden çizimlerini yeterince özenli yapamadığından yakınıyor. Yurtdışında graffitinin bir sektör haline geldiğini anlatan Dindaş, “Yurtdışında, tekstil, oyuncak gibi birçok sektörde insanlar işlerini pazarlayabiliyor. Ama maalesef ülkemizde graffitinin sektör haline gelmesine daha çok zaman var. Burada ancak mesleği olan insanlar graffiti ya da street art’ı yapabiliyorlar çünkü yaşamlarını sürdürmek için para kazanabilecekleri bir işe ihtiyaçları var” diyor.

Tunç Dindaş da bu insanlardan biri. Şu anda bir ajansta görsel reklam yönetmenliği yapan Dindaş’ın Bienal kapsamında Portekiz ve İstanbul’da birçok graffitisi sergilenmiş. Graffitiyi herkesin yapabileceğini söyleyen Dindaş, sokak sanatı olarak tanımlanan bu resimlerin bir okulu olmadığı için meraklıların kendilerini deneyerek geliştirilebileceğinin altını çiziyor.