Sünger Bob bize ne anlatıyor?




Dünya çapında milyonlarca hayrana sahip, kimi yorumlara göre 13+, kimine göre 30+ yaş grubunu etkisi altına alan, mizah anlayışıyla çocuklardan çok yetişkinlere hitap eden Sünger Bob Kare Şort, yeni yaşını kutluyor.

Deniz biyoloğu Stephen Hillenburg tarafından yaratılan Sponge Bob karakterinin dizideki yaşı konusunda rivayet muhtelif olsa da, gerçek dünyada tam 10 yaşında. Çizgi dünyada ise, dizinin dikkatli izleyicilerine bakılırsa, süpsünger” karakterin yaşı 23.

Post modern dünyanın insan hallerine keskin bakışı ve ince esprileriyle televizyon dünyasının en sevilen yeni kuşak çizgi film karakterlerinden Sünger Bob, aslında tıpkı Disney’in Varyemez Amca’sı gibi bize kapitalist dünyanın şifrelerini sunuyor. “Vakvak Amca’yı Nasıl Okumalı”* kadar iddialı bir çözümlemeye girilmese bile, Sünger Bob ve onu çevreleyen karakterlere biraz dikkatli baktığımızda anlattıkları hiç de yabancı gelmiyor.

Örnek olarak Bay Yengeç’i ele alalım. Bay Yengeç, tipik bir zamane patronudur. Ama Varyemez Amca gibi cahil yerlileri kandıran, paralarını istifleyen sömürgen fabrikatör tiplemesine uymaz. Zira artık sermaye birikimi ve sanayi üretimi dönemi sona ermiştir. Servetin kaynağı üretim değil, entellektüel birikimdir. Bay Yengeç’in en büyük varlığı “Yengeç Burger”in formülüdür. Bu formül, Bay Yengeç’in varlığının/patronluğunun sorgulanamaması için yeter koşuldur. Çünkü Yengeç Burger taklit edilemez ve benzeri üretilemez. Bu formüle kim elini uzatırsa karşısında Bay Yengeç’i ve Yengeç Restoran personelini bulur. Çünkü Yengeç Restoran çalışanları da “Yengeç Restoran”ı var eden şeyin ne olduğunu bilir, onu hep birlikte savunur. Bu, “Kurum Kültürü”dür.

Bay Yengeç -o karşı konulamaz zamane patronu-, Formül’ü elinde tuttuğu gibi bu dünyada “var olmanın” sırrına da vakıftır… Sünger’le aralarında geçen şu diyalog dünya gerçekliğini çok iyi anlatır: “Bu dünyayı döndüren paradır evlat, senin şortunu kare tutan da paradır…”.

Bay Yengeç ve çalışanları elbette gerçek dünyanın birer parodisidir, gerçek dünyayla dalga geçerler. Ama bu dalga geçme, “Para” örneğinde olduğu gibi, genel geçerin kabullenişini de içerir. Hatta Bay Yengeç’in, şirket ölçeği ve kurumsallığı arttıkça çalışanlara daha az ücret ödeyen günümüz patronlarının birkaç adım ötesinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yengeç Patron, restoranındaki iş olanağını çalışanlara öyle bir pazarlar ki elemanları başlangıçta orada çalışabilmek için kendisine para öder. Sünger ve Squidward arasındaki “müdürlük mücadelesi” (Sünger Bob sinema filminin başlangıcındaki) öylesine gerçektir ki, filmin mi, yoksa gerçek hayatın mı parodi olduğun konusunda şüpheye bile düşersiniz.

Peki, Squidward gibi mutsuz bir ahtapot mu olmak istersiniz yoksa her ay ayın elemanı seçilen başarılı bir çalışan mı? Elbette herkes mutlu olmak ister! İşte o nedenle, Sünger Bob Bay Yengeç’in varlığını ve işini asla sorgulamaz. Bir patronu olması verili bir durumdur ve değiştirilemez. Zaten, her ne kadar mutsuz da olsa, Squidward da konumunu sorgulamaz, yalnızca mutsuz olmakla ve homurdanmakla yetinir.

Günümüz iş dünyasından söz edince Yengeç Restoran’ın “ikinci nesil” öyküsünü de anmadan geçmek olmaz. Bay Yengeç, kızı Pearl’ün mutlu olması için her şeyi yapar. Okul, alışveriş, tatil her türlü olanak genç bir balina (!) olan Pearl’ün ayakları altındadır . Bay Yengeç, kavalye bulamadığı okul partilerinde Bob’u ona kavalye bile yapar. Sonunda iş döner dolaşır Bay Yengeç’in işleri kızına devretmesine kadar dayanır. Sevgili kızı Yengeç Restoran’ın başına geçer geçmez bir “yeniden yapılanmaya” girişir. Restoran tepeden tırnağa değişmiştir. Ama hem çalışanlar hem de patron mutsuz olduktan sonra ne fayda! Neyse ki, “ikinci nesil” işleri eline yüzüne bulaştırmadan “esas patron” ipleri tekrar eline alır, müessese kurtulur…

Dizinin ve sinema filminin kötü karakterine gelince…İşte karşınızda Plankton! Plankton’un kötülüğü, Bay Yengeç’in elindeki Yengeç Burger formülüne göz dikmiş oluşundadır. Türlü numaralar çevirse de eski ortağının elinden formülü almayı başaramaz Plankton. Bir keresinde, Sünger Bob’un beynini ele geçirmesine ramak kalmışken, sırrın hayati önemi Bob’un dimağını diri tutar ve Plankton formülü yine elinden kaçırır. Hatta Sünger Bob filminde, Plankton bu nedenle hapsi bile boylar.

Gelelim kadın erkek ilişkilerine. Dizide esas olarak üç dişi karakter vardır. Bunlardan biri Bob’un sürücü kursu öğretmeni Bayan Paf, diğeri az önce bahsi geçen Pearl, diğeri de, aslında bir kara yaratığı olan sincap Sandy’dir.

Sünger’in sürücü kursu öğretmeni Bayan Paf, bir yardımcı karakter olmakla birlikte, bir ara Bay Yengeç’le karşılaşır ve yılların deneyimli Yengeç’i gönlünü bu çekici dişi balığa kaptırır. Hem de ne kaptırmak. Bay Yengeç kendini kaybetmiş, bütün servetini Bayan Paf’ın önüne sermiştir. Mantığı “Dur” dese de kendine hakim olamaz. Harcadığı her dolar ömründen yıl eksiltecek olsa bile, Bayan Paf’ı hediyelere boğar. Ama sonunda “çalışan ve kendi ayakları üzerinde durmayı bilen” Bayan Paf, aldığı tüm hediyeleri iade eder de, Bay Yengeç’in hayatı da serveti de kurtulur.

Sincap Sandy, Sünger Bob’la eşit duruşu nedeniyle dizinin ana dişi karakteri olarak kabul edilebilir. Zira biri patronun kızı, diğeri ise Bob’un öğretmeni olan diğer dişiler esas karakterle eşitsiz ilişkileri nedeniyle ana eksenden uzaktadırlar. Bu nedenle, Sandy ile Sünger Bob ve Patrick’in ilişkileri dizide kadın-erkek ilişkisini karakterize eder. Muhtemelen Bob Sandy’ye hayran; hatta ona aşıktır. Ve bu iki cins arasındaki fark o kadar açıktır ki, Sandy su altında tüple nefes alan bir kara yaratığı, diğerleri safkan sualtı yaratıklarıdır. Yani “ayrı dünyalar”a aittirler. Bu ayrı dünyalara mensup cinslerden Sandy, tartışmasız üstündür. Hem diğerlerinden daha zekidir, akıllıdır, hem de uyum yeteneği çok yüksektir. Bir keresinde, Sandy ile girdikleri iddia üzerine karada 10 dakika bile yaşayamadan kendilerini suya atan Bay Yengeç, Sünger Bob ve Patrick, Sandy ile “karacı” diye alay ettikleri için ondan özür dilemek zorunda kalırlar. Yani kadınlar Sünger Bob’un dünyasında da hep “haklı”dır.

Dizide Bay Plankton nasıl “kaybeden kötüleri” temsil ediyorsa, Denizyıldızı Patrick de “kaybeden iyileri” temsil eder. Patrick çalışmaz, çünkü çalışamaz; çünkü hayatta adından başka bir şeyi aklında tutamaz. Aslında bu haliyle post modern kapitalizmin ve siyasetin ideal insan tipidir; hafızası balıklardan bile kısadır. İşin ilginç yönü çalışmaya ihtiyaç da duymaz Patrick. Belki de aileden zengindir ve hayatı boyunca zorlanmadan yaşama lüksüne sahiptir. Onun yerine arkadaşı Sünger’le takılmayı tercih eder ve böylece yuvarlanıp gider. Ama bu steril ve kimseyi üzmeyen haliyle bile bize bir “kaybeden” in nasıl olacağını çok iyi anlatır Patrick. Zira sistemin -en azından şimdilik- aklında bir kaç şey tutabilen, elinden ufak tefek işler gelen Sünger Bob gibi iyi huylu çalışanlara ihtiyacı vardır.

Bir zamanlar iddia edildiği gibi Bob ve Patrick arasında eşcinsel bir ilişki olduğunu iddia etmek biraz zorlama bir yorum gibi duruyor. Bu ilişkiyi “çocuksu” veya “saf” diye tanımlamak daha doğru gibi. Ama bu süpsünger yaratığın Bikini Kasabası’ndan bize verdiği mesajlar o kadar masum mudur, o da tartışılır.

___________________

(*) 1971 yılında Ariel Dorfman ve Armand Mattelart tarafından yazılan, Atilla Aksoy tarafından Türkçe’ye çevrilen “Emperyalist Kültür Sanayii ve Walt Disney”, (How to Read Donald Duck: Imperialist Ideology in the Disney Comic) isimli kitap Amerikan yapımı çizgi filmlerde kapitalizm propagandasının izlerini gözler önüne seriyordu.

_______________________________________________________________________

Sünger Bob kimdir?

Rıvan Ardıç

Sünger Bob bu yıl 10 yaşına girdi. 10 yılda dünyanın her yerinde hayran kitlesi yaratan, birçok dile çevrilen Sünger Bob televizyon tarihinin en başarılı çizgi filmleri arasında.

10 yıl önce Sünger Bob Kare Şort’un yaratıcı Stephen Hillenburg Nickelodeon kablolu TV’si için bu karakteri yarattığında belki bu kadar da meşhur olacağını düşünmemişti.

Bir deniz biyoloğu ve çizer olan Stephen Hillenburg’un yarattığı bu karakterin adı ilk önce Spongeboy’du. Fakat böyle bir karakterin zaten var olması nedeniyle karakterin adı SpongeBob’a çevrildi. Toplamda 7 sezonu olan çizgi film serisinin ünlü hayranları arasında Amerikan başkanı Barack Obama ve aktör Johnny Depp de bulunuyor.

Sünger Bob 2004 – 2005 yıllarında ‘homoseksüel temalar içeriyor’ iddiasıyla Amerika’daki Hristiyan toplulukların saldırılarına maruz kalmıştı. Bu iddia yaratıcıları tarafından yalanlandı. Fakat tartışmalar devam etti. Sünger Bob izleyicilerine göre ise Sünger Bob kesinlikle eşcinsel değil, Yahoo forumlarında Sünger Bob izleyicisi bir kullanıcının cevabı şöyle : “Onun “gay” ikonu olarak gösterilmesindeki sebep bazen Patrick’in elini tutması. Fakat bunu oldukça komik buluyorum. Çünkü ben de bazen arkadaşımın elini tutuyorum ve kimse bizim lezbiyen olduğumuzu düşünmüyor.”

Sünger Bob’un eleştirildiği bir diğer nokta ise fast food firmalarının bir şekilde ikonu haline gelmiş olması.

Peki Sünger Bob kaç yaşında? Sünger Bob izleyicileri onun çocuk olduğunu savunduğunu söyleseler de, içerik bir çocuğa fazla gelecek enstantelere sahip. Bu çizgi seri de, çoğu kesme göre büyüklere hitap ediyor; tıpkı “The Simpsons” ve “Family Guy” gibi. Türkiye’de ilk yayınlayan kanal olan CNBC-e’nin dergisinde yazıldığına göre bir bölümde ehliyetinde 1986 yazdığı görülmüştü. Aslında Bob 23 yaşında fakat dizisi 10 yaşında.

Türkiye’de Sünger Bob’un seslendirmesini Murat Prosçiler yaptı. Perihan Mağden’in 4 Mayıs 2007 tarihli ‘Sünger Bob neden mutlu? Sahi, biz neden mutsuzuz?’ başlıklı yazısının ilk cümleleri şunlardı : “Bi’ kere Sünger Bob (Sponge Bob, namı diğer) Bikini Adası’nda yaşıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nde değil.”

Ekşisözlük yazarı Solu’ya göre ‘Memati ile birlikte ekranların en sevilen karakteri’ olan Sünger Bob 10 yaşında. Nice yıllara Bob.