Restorasyon ve yeniden inşa süreci 14 yıl öncesine dayanan, İstanbul Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından resmen açılıyor. Haliç kıyısında, yaklaşık 70 yıl boyunca mezbaha olarak kullanılan yapı kompleksinin yenilenmesine Avrupa’nın en büyük kültür merkezi olma iddiası ile başlanmıştı. Bu iddiaya ulaşamasa bile bir başka rekoru kırmış bulunuyor. Dünyada ilk defa bir kültür merkezinin inşaatı dört belediye başkanının hizmet döneminde süregeldi.
Sütlüce Mezbahası, İstanbul’un modernleşme atılımlarının önemli bir örneğiydi. Yapım tarihi 1923 olarak bilinen, döneminin ulusal mimari yansıtan binanın mimarları Ahmed Burhaneddin, Osman Fıtri ve Makro Logos. 1990’a kadar mezbaha ve et dağıtım merkezi işlevi gören bu yapı, kentte geleneksel yöntemlerle yapılan kesim işlerinin sağlık koşullarına uygun bir biçimde yapılmasını sağlamak ve denetlemek amacıyla açılmıştı. Aynı zamanda dünyanın ilk kentsel biyolojik atık su arıtma tesislerinden birine sahip olan mezbaha, soğuk hava deposu, laboratuar, üretim işletim sistemi ile İstanbul’un önemli altyapı tesislerinden biriydi.
Dört başkan, 14 yıl
Mezbahanın kültür merkezine dönüştürülmesi ilk olarak Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı döneminde projelendirildi. Projenin inşaat ihalesi 1997’de R. Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde yapıldı. 1998 yılında mezbaha yıkılarak merkezin inşaatına başlandı. Proje, bugün Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin (İMP) yöneticisi olan Mimar Prof. Dr. Cengiz Eruzun’a yaptırıldı. İhaleye göre 1999 Ağustos ayında yapımı tamamlanması gerekiyordu; Ali Müfit Gürtuna ve Kadir Topbaş’ın görev süreleri boyunca devam etti. Ama bir türlü bitirilemedi.
Türkiye’yi ziyaret eden Dünya Su Konseyi Başkanı Dr. Luic Fouchan, 16-22 Mart 2009’da İstanbul’da düzenlenecek Dünya Su Forumu’nda bu yapının kullanılmasını istedi. Ve inşaat hızlandı. Öyle ki 19 Şubat 2007’te Zaman gazetesinde Yasin Kılıç imzasıyla yayınlanan bir haberde binalarının kaba inşaatları ile binaların dış cephe imalatlarının yüzde 95’inin tamamlanmış durumda olduğu duyuruluyordu.
Gerçekten bitti mi?
Gazeteciler 19 Ocak 2009’da açılışı için Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi’ne davet edildiler. Ama merkeze giden gazeteciler kapıda “şantiye girişi” levhasıyla ve içeride Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Gidelim Görelim Hizmet Yerinde Görülür” başlıklı tanıtım programıyla karşılaştı. İnşaat yoğun şekilde devam ediyordu.
Başbakan tarafından yarın resmen açılacağı ve uluslararası bir organizasyona ev sahipliği yapacağı resmen ilan edilmiş olması, merkezin inşaatının bittiğini düşündürüyor. Her ne kadar artık “resmen” açılacağı söylense de, görünen o ki, merkezi işletecek olan UKTAŞ (Uluslararası Kongre Sarayı Tesisleri İşletmeciliği Tic. A.Ş.) bir yandan eksiklikleri tamamlarken, öte yandan kullanılabilir alanlarda işletmeci olarak çalışacak.
Toplam alanı 156 bin metrekareye ulaşan Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi 41 bin metrekare kapalı alana sahip. Merkezde 650 kişi kapasiteli bir lokanta, 8 bin 200 kişi kapasiteli bir sergi salonu da var. Ayrıca 3 bin 500 kişi kapasiteli konser ve kongre salonu, bin 100 kişilik üç sinema salonu, bin 800 kişi kapasiteli dört lokanta bulunuyor. Bir barkovizyon salonu, bin 300 kişilik tiyatro salonu, beş katlı açık otopark, 12 adet dükkân, 500 metre boyunca uzanan rıhtım inşaatı ve 10 bin metre karelik gezi alanı da kompleks içinde yer alıyor. Merkez, aynı anda 12 bin kişiye hizmet verecek kapasiteye sahip. Beş metre derinliği ile rıhtımından deniz ulaşımı da sağlanabiliyor. Tüm salonları çok amaçlı tasarlanan merkez, NATO Zirvesi, Uluslararası Mimarlar Kongresi gibi büyük ölçekli kongrelere ev sahipliği yapacak kapasite ve nitelikte.
Neden yıkıldı?
İstanbul’un en önemli endüstri mirası yapılarından biri olan mezbahanın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun olumsuz yöndeki kararına rağmen yıkılması ve gerekçe olarak mevcut tarihi binanın iç mekan düzeninin müteahhidin öngördüğü inşaat programına uygun olmamasının gösterilmesi tartışmalıydı. Ayrıca bilim insanlarının ilgisini çeken, yurt dışından geldikleri dünyanın ilk biyolojik atık su arıtma tesisleri de inşaat sırasında yok edildi.
Öte yandan inşaat süresinin bu kadar uzun olması, birçok sorunu da beraberinde getirmiş görünüyor. Örneğin binada tasarım hataları olduğu iddia ediliyor. Uzmanlara göre kültür merkezinin yapım aşamasında mutlaka proje yönetiminin olması, yapı tasarımlarının profesyonel olarak ifade edilmiş olması gerekiyordu. Oysa projelendirilme safhasına, sadece Türkiye’deki kültür sanat kuruluşları değil belediyenin kültür alanında sorumluluk taşıyan birimleri bile dahil edilmedi. Katılıma kapalı yürütülen proje, eksikliklerin, kültür merkezinin kullanılması aşamasında ortaya çıkacağını düşündürüyor.
Ve maliyet…
Proje, Kayalar İnşaat’a 1998’de bugünün parasıyla 7 milyon TL’ye ihale edilmişti. Onarım işi için birinci ihalede 120 milyon, ikinci ihalede 60 milyon TL ve son olarak da 40 milyon TL olmak üzere toplam 220 milyon TL harcandı.
Tüm bunlar göz önüne alındığında Sütlüce Kültür Merkezi, daha uzun yıllar örnek bir vaka olarak masaya yatırılmaya devam edecek gibi görünüyor.