“AKM projesi kamuoyuna anlatıldığı gibi değil”

Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yenileme işinin durdurulması için yargıya başvuran Kültür Sanat Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkaya HaberVs’ye konuştu: Demirkaya, yenilemeye karşı olmadıkları ancak proje konusunda eksik bilgilendirildikleri görüşünde.

2010’un AKM ile imtihanı

Mimar Tabanlıoğlu’nun Ekim 2008’de tamamladığı Atatürk Kültür Merkezi yenileme projesinin uygulama ihalesi dokuz ay sonra yapıldı. İnşaatın 210 günde tamamlanacağının söylenmesine rağmen, AKM’nin 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’ne yetişip yetişmeyeceği belli değil.

“AKM Ayasofya değil”

2010 İstanbul AKB Ajansı YK Başkanı Nuri Çolakoğlu’nun “AKM’nin yenilenmesi için önlerinde 10 ay gibi kısa bir süre olduğu” açıklaması üzerinden beş ay geçti; yenileme başlamadı. Yenileme projesini Ekim 2008’de teslim eden Mimar Murat Tabanlıoğlu ile AKM yenileme projesini ve gelişmeleri konuştuk.

Da Vinci’s Bridge to rise over Golden Horn

Hilal Özdemir

“I your faithful servant, understand that it has been your intention to erect a bridge from Galata to Stambul…” With these words Leonardo Da Vinci described in a letter to Sultan Bayezid II in 1502 how he would build the greatest single span bridge of the ancient world. Although some sources say that the letter found in the Topkapi Palace archives in 1952 was not in Da Vinci’s handwriting, a leather bound notebook belonging to him at Institute De France in Paris contains two different drawings, one of which is a bird’s-eye view, are explained in detail in Leonardo’s own hand: The bridge, which stretches from Pera to Constantinople, is 40 braccia (1 meter = 1.64 braccia) wide, 70 braccia high above the water, and 600 braccia long, in other words, 400 braccia over the water and 200 over land, and thus has its own abutments.

When converted to modern measurements we see that Da Vinci’s description fits the Golden Horn which has an average width of 244 meters and 400 braccia over water is exactly 244 meters. The entire length would have been 600 braccia that corresponds to 365 meters.

In the letter Da Vinci tells the Sultan that galleons with full sails would be able to pass under the bridge. Because, he says, the bridge will be standing 70 braccia above the water. That is 45 meters which would allow passage to the biggest vessels of the time.

Probably because Sultan Bayezid II was not convinced that the project was feasible, the idea was dropped; until it was taken up by Norwegian artist Vebjorn Sand in 2000. Vebjorn built a replica of Da Vinci’s Golden Horn Bridge, but one fourth in size, as an overpass over the motorway connecting Oslo to the nearby town of Aas. The construction was completed and inaugurated in 2001. Vebjorn continued to build replicas of Da Vinci’s bridge, this time in ice near the South Pole and last year in front of the United Nations Plaza in New York to draw world public opinion to the perils of global warming.

Da Vinci’s Golden Horn Bridge came back to Turkey when the Ministry of Culture and Tourism sponsored a documentary project realized by producer and writer Cengiz Ozdemir and director Adem Ozkul.

The 45-minute documentary shot in Istanbul, Norway, South Pole, Italy, New York and Paris triggered a public debate whether Da Vinci’s Golden Horn Bridge should really be built over the water that demarcates northern and southern parts of Istanbul. In other words, the old Christian quarters of Pera and Galata and the Moslem neighborhoods of Eyup, Sultanahmet and Beyazit.

Turkey’s Prime Minister Tayyip Erdogan also appears on the documentary expressing his approval for the construction of Da Vinci’s bridge. “This project will be launched in 2010 when Istanbul becomes the Culture Capital of Europe and it will be monument to our path to membership in the European Union,” Erdogan says.

The HD format of the documentary’s DVD is available at the Istanbul Kitapcisi (The bookshop of the Metropolitan Municipality) on Istiklal.

Leonardo’ya çırak aranıyor

Kısa bir süre önce yapımı tamamlanan Da Vinci Köprüsü belgeseli, kültür ve sanat çevrelerinde “Da Vinci köprüsü yapılsın mı yapılmasın mı yapılırsa kim yapsın?” tartışmasını yeniden alevlendireceğe benziyor.
Yapımcılığı ve metin yazarlığı Cengiz Özdemir tarafından gerçekleştirilen, Adem Özkul tarafından yönetilen belgesel, Leonardo da Vinci’nin Haliç için tasarladığı köprünün öyküsünü anlatıyor. Köprüye ilişkin en önemli belgelerden biri, Topkapı Müzesi’nde bulunan bir mektup. Mektup, Leonardo da Vinci tarafından Sultan 2. Bayezid’e hitaben yazılmış:

“Ben kulunuz, İstanbul’dan Galata’ya uzanan bir köprü yapmak istediğinizi, yapabilecek biri bulunamadığı için köprüyü yapamadığınızı duydum… Ben kulunuz, nasıl yapılacağını biliyorum… Öyle bir köprü yapacağım ki, yelkenleri fora olsa bile bir gemi altından geçebilecek… Allah sizi bu sözlere inandırsın ve bu kulunuzun her zaman hizmetinizde olduğunu bilin…”

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve bilimadamlarından biri olarak kabul edilen Da Vinci, Osmanlı Sultanı 2. Bayezid’e yazdığı mektupta, Haliç için tasarladığı köprüyü anlatıyor. 1502 yılında Topkapı Sarayı’na gelen bu mektup, yüzyıllarca arşivin bir köşesinde bekliyor ve Saray’a ulaştıktan tam 450 yıl sonra 1952 yılında Leonardo da Vinci tarafından yazıldığı ortaya çıkıyor.

Zamanının en büyük projesi

Bu tarihi gerçeği ortaya çıkaran, Alman Türkolog Franz Babinger. Babinger’in, 1952 yılında yazdığı makale, “Leonardo da Vinci’den Sultan 2. Beyazıd’a Dört Proje Teklifi” başlığını taşıyor. Bu çalışma, mektubun Fransa Enstitüsü’nde bulunan Leonardo da Vinci’ye ait el yazması ile ilişkisini açıklıyor. Paris’teki el yazması eserde, Haliç için Leonardo da Vinci tarafından tasarlanan köprünün iki ayrı çizimi var. Biri kuş bakışı olan bu iki çizimde, köprü Leonardo da Vinci’nin el yazısı ile ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor:

“Pera’dan Konstantinopolis’e uzanan köprü, 40 braccia genişliğinde, sudan 70 braccia yüksekliğinde, 600 braccia uzunluğunda, yani denizin 400, karanın 200 braccia üzerinde, böylece kendi mesnetlerine sahip.”

Braccia, yerel bir ölçü birimi. 1 metre, 1,64 Floransa bracciası ediyor. Haliç’in yaklaşık genişliği 244 metre olduğuna göre, “400 braccia denizin üzerinde” ifadesi, tamı tamına doğru. Köprünün uzunluğunun 600 braccia yani 365 metre olacağı söylendiğine göre, dünya üzerinde o güne kadar inşa edilmiş en uzun köprüden söz ediliyor.
1502 yılına göre düşünüldüğünde, dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük ve en güzel köprüsü için tasarlanan bu çizimin Leonardo da Vinci’ye ait olduğu anlaşıldıktan sonra, zaman zaman köprünün yapılıp yapılamayacağı tartışılmış. Bu tartışma, dünyada çok çeşitli platformlarda da gündeme getirildi ve Norveçli Sanatçı Vebjörn Sand, bu köprüyü dünyaya tanıtan isim oldu. Vebjörn Sand, 2001 yılında Oslo yakınlarındaki Aas kasabasında, köprüyü aslının dörtte biri büyüklüğünde bir otoyol üst geçidi olarak yaptırdı. Aynı sanatçı, daha sonra köprüyü Güney Kutbu’nda buzdan yaparak küresel ısınma sorununa dikkat çekti. Geçen yılbaşında ise, aynı köprüyü, yine buzdan, bu kez New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nin önündeki meydanda inşa etti. Sand, amacının dünyanın modern krizine, küresel ısınmaya dikkat çekmek olduğunu belirtiyor ve bunun için köprünün tarihi gücünden yararlandığını söylüyor.

2010’da Haliç’te

“Da Vinci Köprüsü” belgeselinde Başbakan Tayyip Erdoğan; “Bu proje İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010’da düşünceden uygulamaya geçecek ve AB yolundaki çalışmamızın anıtlaşmış bir eseri olacaktır.” diyerek köprünün Sütlüce-Eyüp Sultan arasında hayata geçirileceğinin altını çiziyor.
Leonardo da Vinci’nin bu hayalinin öyküsünü anlatan belgeselin çekimleri Antarktika, ABD, Norveç, Fransa, İtalya ve İstanbul’da gerçekleştirildi. Belgeselde, Norveç’teki üstgeçidi tasarlayan sanatçı Vebjørn Sand ve Mimar Fredrik Torp, İtalya’daki Leonardo da Vinci Müzesi Küratörü Claudio Giorgione, İtalyan Mimar Luca Scacchetti, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Semavi Eyice, Araştırmacı Yazar Naim Güleryüz, Mimar Faruk Malhan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan röportajlarıyla yer alıyor.

Da Vinci Köprüsü belgeselinin en çarpıcı tarafı, öykü anlatıldıktan sonra geliyor. Belgeseli hazırlayanlar, bu tarihi olaya iki aşırı uçtan da bakmıyorlar. Köprüyü aslının tamı tamına aynısı olarak yapmaya çalışmak da, asla yapılmamalı demek de onlara göre uçlarda gezinmek. Bu köprü için dünyadaki bütün mimarların katılabileceği bir yarışma ile yeni bir yorum bulmanın en doğrusu olacağını düşünüyorlar. Belgeselde Leonardo da Vinci’nin bu çalışmasının dünya çapında bir yarışma sonucunda ortaya çıkacak yeni bir tasarımla yapılması öneriliyor ve hemen arkasından ekleniyor; Leonardo da Vinci anısına açılan bir yarışmaya katılmak yani bir nevi, onun çırağı olmak hangi mimarın düşlerini süslemez?

High Definition (HD) olarak çekilen Leonardo da Vinci Köprüsü belgeseli 45 dakika sürüyor. İngilizce ve Türkçe dil seçenekli olarak hazırlanan belgeselin DVD’si, Beyoğlu İstanbul Kitapçısı, Miniaturk Alışveriş Merkezi, bazı müzik marketler ve kitapçılardan temin edilebiliyor.

Belgeselin tamamını küçük boyutta, yukarıdaki pencereye tıklayarak izleyebilirsiniz.

Filmin Künyesi

Yapım: Progem – Koleksiyon ortak yapımı
Yapım-metin yazımı: Cengiz Özdemir
Yönetmen: Adem Özkul
Kurgu. Aytaç Şahin
Anlatan: Sönmez Atasoy
Müzik: Yücel Arzen
Kamera: Adem Özkul, Nils Lund, Glenn Gabel, Cengiz Bektaş
Proje danışmanları: Prof. Dr. İlber Ortaylı, Engin Yiğitgil
Proje Yönetmeni ve Araştırma: Sultan Polat

İstanbul’un kulağına küpe

İstanbul, 2010 yılında Avrupa’nın kültür başkentliğini yapmaya hazırlanırken, halkı bilgilendirici konferanslar da devam ediyor. 25 Kasım 2008 günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde bu amaçla yapılan “Kente Doğru Konuşmalar”ın ev sahibi, kültür başkentliği için yapılacak tüm çalışmalarda yer alıp, destek sağlayacağını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi. Konuşmacılar, 2004’te bu deneyimi yaşayan Fransa’nın Lille kentinin iletişim sorumlusu … Devamını oku

Her derde deva Kültür Başkenti

İstanbul’un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti (AKB) seçilmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma sürecinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor. Örneğin, AKB girişiminin öncülerinden AB Uzmanı Cengiz Aktar “Bu projeyi başarmamız şart. Başarırsak AB sürecinde işleri kolaylaştıracak” diyor. İstanbul’un, üyesi olmayı istediği birliğin kültür başkenti seçilmesinin Türkiye’ye ne kazandıracağı, kazandıracaksa da bu “proje”nin başarı ölçüsünün ne … Devamını oku

ÖTV, fotoğrafıma dokunma!

Fatma Şişli adlı sitede, bu uygulamaya karşı imza toplamaya başlamıştı. Ağustos ayının son haftasına girilirken imzasıyla siteye destek verenlerin sayısı 12 bine ulaştı. Hali hazırda yüzde 18 Katma Değer Vergisi’ne (KDV) tabi olan fotoğraf makinelerine getirilen yüzde 20 ÖTV, bu ürünlere uygulanan vergi oranını yüzde 40 civarına taşıdı. Fotoğraf severler, bu özel vergiyle birlikte, dünyada … Devamını oku

A’dan Z’ye İstanbul 2010

Nihan Ozannozan@medyakronik.com Uluslararası Avrupa Birliği Jürisi 11 Nisan 2006’da İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti seçildiğini ilan etmişti. İstanbul ise daha Avrupa Kültür Başkenti aday adayı iken hazırlıklara başlamıştı. Seçildikten sonra ise taşlar yerine oturdu ve kurulan Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’yla birlikte çalışmalar hız kazandı. Ajans bütün projelerin değerlendirilmesinde, uygulanmasında ve sürdürülebilirlik kazanmasında büyük rol oynuyor. Danışma … Devamını oku

İstanbul için üniversiteliler ile liseliler el ele

Müge Doğrularmdogrular@medyakronik.comİstanbul, Avrupa Kültür Başkenti (AKB) olacağı 2010 yılına hazırlanırken üniversite öğrencileri de boş durmuyor. İstanbul’un resmi adaylığının ilan edildiği 2006’dan bu yana konuyla ilgili çalışmalar son hız devam ediyor.AKB projesi İstanbul’un kültürel alt yapısını fazlasıyla geliştirilebilecek çok önemli bir fırsat ve bu alanda proje çağrıları sürüyor. Bu proje çağrısı tabii üniversiteleri de kapsıyor. İstanbul … Devamını oku