Gizli örgüt Ergenekon’un yasal örgüte tahammülü yok

Ahmet Şık Ergenekon soruşturması sanıklarından Ergun Poyraz’da ele geçirilenler arasında bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir belgede sendikalardan meslek odalarına ve siyasi partilere kadar birçok sivil toplum örgütünün de fişlendiği ortaya çıktı. “Yıkıcı ve bölücü örgütlere destek veren sivil toplum örgütleri” adıyla fişlenen STÖ’ler arasında Türkiye Barolar Birliği (TBB), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Kamu Emekçileri … Devamını oku

Ergenekon’da adliye süreci devam ediyor

Ahmet Şık Ergenekon soruşturması kapsamında çeşitli kentlerde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan zanlıların adliyeye sevk edilme işlemi sürüyor. Aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın da bulunduğu 9 zanlı bugün öğle saatlerinde savcılığa sevkedilerek sorgulamaya alındı. Geç saatlere kadar sürmesi beklenen sorguların ardından … Devamını oku

Ahmet Altan: “Gelirlerse çayımızı içerler”

Ahmet Şık Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın Taraf gazetesine tehdit içeren bir yazı göndererek bazı belgeler istemesi, istenen sonucu vermeyecek gibi görünüyor. Zira Taraf’ın baskın endişesiyle bilgisayarlarını dışarı taşıması ve Taraf’ın yayın yönetmeni Ahmet Altan’ın “Bir savcı bir gazeteye böyle yazı yazma cüretini nereden ve nasıl bulur?” demesi bunun kanıtı. Savcılık, Perşembe günü Taraf gazetesine faks … Devamını oku

Dink cinayetini eleştirmek sürgün nedeni

Ahmet Şık Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra, bir öğrencisinin konuyla ilgili sorusu üzerine, “Hiçbir insan düşüncesinden dolayı öldürülmeyi hak etmez” diyen öğretmen, hakkında açılan soruşturma sonunda Trabzon’a sürgün edildi. Soruşturmayı yürüten Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, İzmir’in Selçuk ilçesindeki İMKB Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan Aysel Kılıç hakkında savcılığa da suç duyurusunda … Devamını oku

Delil karartacaksanız polis hizmetinizde!

Ahmet Şık İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı Baran Tursun’un, “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından öldürülmesiyle ilgili 10 polis hakkında daha dava açtı. Tursun ailesi ve avukatlarının suç duyurusunda delil olarak sunduğu fotoğraf ve görüntü kayıtlarını bilirkişi incelemesine gönderen savcılık, 9 Eylül Üniversitesi’nden gelen rapor doğrultusunda 10 polis hakkında adli kolluk görevini yapmama, delilleri gizleme ve … Devamını oku

Bu kez ölmeden seslerini duyurdular

Ahmet Şık Adına “iş kazası” denilen, çalışanların “işçi cinayetleri” olarak nitelediği işçi ölümleriyle gündemden düşmeyen Tuzla tersaneler bölgesinde bugün (16 Haziran Pazartesi) grev vardı. Her ne kadar greve katılım düşük olsa da, işçiler bu kez ölmeden seslerini duyurabilme fırsatı buldu. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı greve 40 bin tersane işçisinden ancak 400’ü katılırken polis sabah … Devamını oku

Kyoto hedefleri tutturulamıyor

Ahmet Şık Değişen iklim koşulları, küresel ısınma, kuraklık, seller, enerji kaynaklarının hızla tükenişi, temel gıda fiyatlarının inanılmaz yükselişi, açlık isyanları son birkaç yıldır hiç de yabancısı olmadığımız terimler. Hemen her gün dünyanın bir köşesinden, bu tür felaket haberlerine tanık oluyoruz. İnsanlık adeta kendi eliyle dünyanın sonunu hazırlıyor. Bilim insanları da kıyamet teorilerinin yakın gelecekte gerçekleşeceğine … Devamını oku

1 Mayıs şiddetinin yeni belgesi

Ahmet Şık

Polis şiddetinin damga vurduğu İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan şiddet görüntüleriyle ilgili basında çıkan haberlerden sonra açılan soruşturmada iki polise fatura kesildi. İçişleri Bakanlığı müfettişleri, 28 polisin ifadesine başvurulmuş ancak iki polis hakkında adli ve idari soruşturma açılmasını talep etmişti. Müfettişler, polisin şiddet uyguladığını belgeleyen onlarca görüntü ve fotoğrafa rağmen, diğer polislere ulaşamamamıştı.

Buna göre DİSK binası ile Şişli Etfal Hastanesi’ne gaz bombası atılması, yerde yatan savunmasız insanların tekme ve coplarla dövülmesi, ÖDP binasının basılıp parti üyelerinin dövülmesi, 530 kişinin dövülerek gözaltına alınması ve Cumhuriyetgazetesi muhabiri Ali Deniz Uslu’nun kolunun kırılmasını “iki süper polis” gerçekleştirmiş oluyordu.

Sığ soruşturma

Medyakronik’in ulaştığı, Prof. Nurettin Mazhar Öktel sokaktaki bir şirkete ait güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntüler, sorumlularının iki polisle sınırlı olmadığını bir kez daha gösteriyor. Polisin müdahalesi üzerine bu sokağa kaçan grubun bir bölümü Cumhuriyetgazetesinin bahçesine sığınıyor. Kaçmaya devam eden insanlardan, biri yaşlı iki kişi ayakları takılarak yere düşüyor. Üniformalı ve sivil bazı polislerin dövmeye çalıştıkları iki ikişiye, başlarındaki amir engel oluyor. Meslektaşlarını üç kez engelleyen amir sırtını döndüğü anda, polisler yerde yatan insanları tekme ve coplarla dövüyor.

1 Mayıs olaylarından sonra basında çıkan eleştiriler üzerine İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmış ve görüntüleri inceleyen müfettişler de, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli iki polis memuru hakkında “idari ve adli soruşturma açılmasına” karar vermişti. Valilik bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından MOBESE ve televizyon kameraları ile gazetelerde yer alan fotoğraflar incelenmiş ve haklarında soruşturma açılanlar da dahil olmak üzere 28 polisin ifadesi alınmıştı. İnceleme komisyonu tarafından hazırlanan ön raporda Cumhuriyetgazetesi bahçesinde gazeteci Ali Deniz Uslu’un copla kolunun kırılması, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gaz bombası atılması DİSK binası önünde yerde yatan bir kadın göstericinin başına tekme atılması olayıyla ilgili soruşturma başlatılmasına karar verilmişti.

Ön raporun ardından İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen iki müfettiş, bir hafta boyunca incelemede bulunmuş ve “orantısız güç kullandığı” belirlenen iki polis memuru hakkında “idari ve adli soruşturma açılmasına” karar vermişti. Diğer polislerin ise sicil numaralarının üniformalarında bulunmaması ve kasklarının kimliklerini tanımaya engel olması nedeniyle kim oldukları “belirlenememişti”.


Hangi iki kişi?

Her ne kadar 28 polisin ifadesi alınıp sadece iki kişiye fatura kesilse de 1 Mayıs’tan akıllarda kalan ve sadece gazetecilerin tanık olduğu şiddet örnekleri şöyle:
DİSK binasına gaz bombası atıldı. Bir çok işçi gazdan zehirlendi. Sendikacılar ve işçiler dövüldü.

Şişli Etfal Hastanesi’nin bahçesi ile acil servis biriminin yakınındaki kantine kasten gaz bombaları atıldı. Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan onlarca hasta gazdan etkilendi.

Eylem sırasında düşen bir kadın gösterici savunmasız bir şekilde yatarken bir sivil polis tarafından kafasından tekmelendi.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi il merkezi ve Harita Mühendisleri Odası basıldı. ÖDP önünde partilileri döven polisler binanın içine de gaz bombaları attı. Bu olayda gaz bombası ve plastik mermiyle 20’den fazla kişi yaralandı.

Beyoğlu’nda bir gösterici grubunun içinde yer alan Ahmet Seyhan başına cop, kaburgalarına demirle vurulması üzerine yaralandı. Yine aynı grubun içinde yer alan Uğur Özdoğru, polisler tarafından zorla yere yatırılıp dövüldü. Elleri, kulakları ve vücudunun çeşitli yerlerinden coplanarak yaralandı.

Cihangir Firuzağa’da çıkan olaylardan sonra, göstericilerle ilgisi olmayan ve kahvede oturan bir kişi polis tarafından copla dövüldü.

Harbiye’de bir gösterici grubuna gaz sıkılırken kimi polisler de silah çekti.

Gün boyunca polisin attığı gaz bombaları nedeniyle yüzlerce kişi zehirlendi ya da fenalaştı. Şişli ve Taksim arasındaki tüm cadde ve sokaklar gaz bombasından etkilenen ve yerlerde yatanların görüntülerine sahne oldu.

Taksim çevresindeki kafeleri basan polisler içeride oturanları döverken kimi kafelerin içine de gaz bombası atıldı. Bazı kişiler keyfi şekilde gözaltına alındı.

Yaşayanlar ve tanıklar “cinsel tercih” şiddetini anlatıyor…

Ahmet Şık İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel (LGBTT) vatandaşlara uygulanan şiddetle ilgili olarak hazırladığı Türkiye Raporu’nda mağdurlar, avukatlar ve kamu görevlileriyle görüşmelere de yer verdi. 70 ayrı mağdurun anlattıkları yaşanan ayrımcılık ve şiddetin boyutlarını gözler önüne seriyor. Ahlâka aykırı dernek olmaz İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı … Devamını oku