Bihter Behlül aşkı ne olacak?

Televizyon dizilerinin son furyasını romandan uyarlananlar oluşturuyor. Şimdiye kadar pek çok roman senaryolaştırılıp seyircilerin beğenisine sunuldu. Hatta son zamanlarda en çok konuşulan diziler de bu grubun içinde. Kimileri uyarlama dizilerle romanların katledildiğini düşünürken kimisi de bu diziler sayesinde edebiyat eserlerinin daha çok tanınacağını düşünüyor. Ancak kitapçılarda, “Aaa Aşk-ı Memnu’nun kitabı çıkmış” gibi cümleler kurulduğuna şahit … Devamını oku

Altyazıyı kim yazdı?

Büyük ilgi gören Lost, Prison Break, Fringe, Dextergibi diziler tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli sayıda takipçiye sahip. Yeri geliyor yeni bölüm için insanlar saatlerini kurup sabah erkenden uyanıyor, yeri geliyor planlarını erteleyip dizinin yeni bölümü için ekrana kitleniyor. İşte bu döngünün içinde bir grup insan var ki, çoğu kez hiç karşılık beklemeden bu … Devamını oku

Hiç Türk hapishanesinde bulundun mu?

İsrail ve Türkiye arasında, iki hafta önce yaşanan “koltuk krizi” bizzat kriz yaratıcısının özür dilemesiyle aşıldı. Konu saçma sapan yerlere gitse de, krizin çıkış noktası İsrail’in Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki bir sahneden duyduğu rahatsızlıktı. Söz konusu sahnede Polat Alemdar, İsrail Büyükelçiliği’ne baskın yapıyor ve vurduğu kişinin kanı Davut yıldızına sıçrıyordu. Polat, “Burası yabancı bir ülke … Devamını oku

Burhan Altıntop’u atlatmak

Bazı karakterler vardır. Sıkkınlığınızı unutturup, moralinizi düzeltir onları izlemek. Avrupa Yakası’nın Burhan Altıntop’u da böyle bir karakter benim için. Engin Günaydın, bu karakterle Türkiye’nin en çok güldüğü oyunculardan biri haline geldi. Nişantaşı’nın taşralı dergi müdürü Burhan’ı o kadar çok benimsedik ki, başka bir Engin Günaydın düşünemez olduk. Öyle ki geçtiğimiz gün gösterime giren, Günaydın’ın kendi … Devamını oku

Yeni başlayanlar için Flash Forward

İngiliz Guardiangazetesi tarafından bu sonbaharda yayınlanması en çok beklenen dizilerin başında gösterilen Flash Forward, 6. sezonun sonunda bitmesi planlanan Lost’un seyirci kitlesine göz dikmeyi hedefleyecek kadar iddialı bir dizi olarak karşımıza çıktı. Türkiye’deki televizyon kanallarında yayınlanan ve ağalardan, basit kurgulu senaryolara uygun kahramanlardan ya da “çağdaş” bir görünüme kavuşturulan romanlardan uyarlanan dizilerin aksine hayli yaratıcı … Devamını oku

Hayalgücünde sınır tanımayan adam

Asıl adı Jeffrey Jacob Abrams ancak kendisi Hollywood dolayarında ismini baş harflerinin kısaltılmasın oluşan J.J. Abrahams ismi ile tanınıyor. 27 haziran 1966’da zamanının verimli yapımcılarından olan Gerald Abrams’ın oğlu olarak New York’da doğdu. Anesi de yapımcı olan ve Los Angeles’ta büyüyen Abrahams’ın sinema tutukusu 8 yaşında dedesinin onu Universal Studios turuna götürmesiyle başladı. Aynı akşam … Devamını oku

Yarışmalar yeniden TV’lerin gözdesi oldu

HaberVS Tüm dünyayı sarsan ekonomik kriz, Türkiye’deki televizyon kanallarında da etkisini göstermeye başladı. Firmaların reklam yatırımlarını azaltmaya gitmesi, kanalların da bazı tedbirler almasına neden oldu. Kanallar, bir yandan reytinglerini yüksek tutarak reklamverenin ilgisini çekmeye çalışırken, diğer yandan ise personel sayısını azaltma, büyük bütçeli yapımları yayından kaldırma gibi çeşitli yöntemlerle de maliyetlerini düşürmeye çalışıyorlar. Yılın ilk … Devamını oku

Ekranın çocuk işçileri

Meltem Ürüt Televizyon dizilerinde ve reklâm aralarında son zamanlarda çocuk oyuncularla ne kadar sık karşılaştığımızı fark ettiniz mi? Neredeyse her dizi ve reklâm filminde mutlaka en az bir çocuk oynuyor. Aileler akın akın çocuklarını, oyuncu arayan ajanslara yazdırıyorlar. Peki, çocuklar bu denli göz önünde olmaktan nasıl etkileniyor ve çalışma koşulları bu “çocuk işçiler” için ne … Devamını oku

‘Bazı çevrelerin sırtınızı okşaması başarı değil’

Bugün Kanal D’de yayınlanmaya başlayan “Yol Arkadaşım” adlı dizinin Senaryosu’nu da yazan ünlü yönetmen Çağan Irmak geçtiğimiz günlerde Colors of Bilgi Kulübü’nün davetlisi olarak santralistanbul’daydı.

“Hayatımda taktik ve başarılı olma çabası yok. İşinize taktik ve başarı çabası girerse o zaman kurallara uygun filmler yaparsınız, belirli çevreler de sırtınızı okşar, ama o da gerçek başarı olmaz” diyen Çağan Irmak, televizyonda hiç yerli dizi seyretmiyor…

Çağan Irmak’la özel söyleşimizi izlemek için videoya tıklayın…

Bilgi’deki söyleşiden notlar…

“Ulak’taki karakterlerin yeterince kötü olmadığını söyleyenler var, Kızını satan kadın, ot satan adam yeterince kötü değil mi? Dünya bu noktaya geldiyse korkmamız lazım”

Çağan Irmak kendi deyimiyle, “yüzlerle senaryo yazan” biri… Kendisini en iyi anlatan filmin “Ulak” olduğunu söylüyor. Bu çok sevdiği filminin bir diğer farkı da “Ulak” karakterinin senaryoyu yazarken yüzü olmamasıymış. Yüzüne bir anda kavuşmuş film; dublörlerden birini görür görmez “Ulak sensin” demiş Çağan Irmak. Ömer’in elinde ekmek taşıyarak beyaz sisin arasından gelmesi ise bu filmde en sevdiği sahne.

Ulak filmindeki kötü karakterler için yeterince kötü değil diyenlere ise şaşırıyor: “Kızını satan kadın ve ot satan bir adam yeterince kötü değil mi?.. Dünya bu noktaya geldiyse korkmamız lazım”

Irmak’ın mesleğiyle ilgili tek “keşke”si ilk filmi. Yayınlanmasını istemediği tek filmi, “Bana Şans Dile”. “O acemilik, ergenlik öfkesi, dünyaya ders vermekti belki de” diyor. Filmini DVD’lerin arasında gördüğünde kafasını çevirmiş. Çağan Irmak’a göre o filmin tek faydası İsmail Hacıoğlu gibi, sinemaya başarılı oyuncular kazandırması olmuş.

Türkiye’yi ağlatan filmi “Babam ve Oğlum” için “Televizyon dizisine yakın bir filmdi. Ağlatması da bilinçli bir tercihti” diyor. Aslında dizileri ve filmleri birbirinin devamı gibi. Televizyon dizisi olan ‘Çemberimde Gül Oya’ 80 darbesinde bitiyor. ‘Babam ve Oğlum’ 80 darbesinde başlıyor. Çocuğun da hayalleri bu filmde başlıyor. Ulak’ta ise hayallerin devamı geliyor.

Çağan Irmak, Türkiye’de pek kimsenin görmediği fark etmediği şeyleri, kişileri fark edip göstermeyi seviyor. Ulak’taki ayakkabıların Troya, Harry Potter gibi Hollywood filmlerinin ayakkabılarını yapan Kayserili ayakkabı ustasının elinden çıkması bunun bir örneği.

“Benim filmlerimde insanlar çok konuşuyor. Ama Türkiye’de insanlar çok konuşuyor zaten” diyor. Senaryolarını gündüz enerjisiyle yazan, sokaklardan, yolculuklardan, yüzlerden beslenen bir sinemacı Çağan Irmak. Gelecekteki en önemli projesi Ulak’ın devamını filmlerini çekip bir üçleme yapmak.


Haber: İşvecan Nur Özen