Gazeteciler olmayan suçlardan yargılanıyor

Sanıkları arasında HaberVs editörü Ahmet Şık’ın da bulunduğu 10 gazetecinin yargılandığı Oda TV davasının ilk duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.  İlk duruşmada sanıklardan Gazeteci Soner Yalçın’ın 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi başkanına yönelik reddi hakim talebinin değerlendirilmesi kabul edildi ve dilekçe 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.  Sanık avukatlarının tahliye talepleri ise hemen değerlendirilmek yerine ertelendi. Ahmet Şık’ın Avukatı Tora Pekin bu ertelemenin usule uygun olmadığı görüşünde.

Duruşmayı izleyenler arasında bulunan Erzincan eski başsavcısı ve CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise usül açısından yapılan hatanın davanın esasına göre çok hafif kaldığını düşünüyor:

“Tahliye talebinin değerlendirilmemesi bir usul hatası. Ancak gerek Ahmet Şık'ın gerek Oda TV davasında yargılanan diğer gazetecilerin TCK'da ya da ceza mevzutında tanımlanmış bir eylemi yok. Dolayısıyla tahliye talebinin görüşülmemesi, bu kadar büyük bir hukuk ihlali varken çok naif kalıyor. Çünkü eylem bir suç değil.”

Ahmet Şık’ın avukatlarından Tora Pekin, Savcı’nın tahliye talebine karşı verdiği mütalaada söz ettiği ağır suç  şüphesini de iddianamede göremediklerini dile getiriyor.

Davanın bir sonraki duruşması 26 Aralık saat 10:30’da  Çağlayan’da gerçekleştirilecek.
(BA/AM/EÖ/GG)



Basın özgürlüğü 'ertelendi'

Gazeteciler, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Oda TV davası öncesinde, tutuklu yargılanan meslektaşlarının tahliye kararının çıkacağı konusunda umutluydu.

Duruşma öncesinde Ahmet Şık ve Nedim Şener'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) adına konuşan Eren Eğilmez, aylardır somut deliller olmadan cezaevinde tutulan ve tahliye talepleri defalarca reddedilen gazeteciler için duyulan umudu şu sözlerle özetliyordu: “Bugün mahkemenin karşısında tarihi bir fırsat var. Gazeteciler, arkadaşlarımız derhal serbet bırakılmalıdır.”

Mahkeme, Soner Yalçın ve bazı sanıkların avukatlarının yaptığı “reddi hakim” talebini kabul etti ve üst mahkeme olan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirilmesine karar verdi. Ancak bu kararını gerekçe göstererek sanıkların “tutuksuz yargılanma” isteklerini dikkate dinlemedi ve duruşmayı 26 Aralık tarihine erteledi.

Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun Dönem Başkanı, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, duruşma sonrasındaki görüşlerini şöyle ifade ediyordu:

“Sabah duruşmaya girmeden önce içimizde az da olsa bir umut vardı. 'Acaba kurgulanmış bu davada bir yanlışlık yapılır da arkadaşlarımız serbest bırakılır mı' diye. Fakat gerek duruşmanın seyrinde ve gerek kararda bunun boş bir umut olduğu ortaya çıktı.”

Uluslararası gazetecilik örgütlerinin temsilcilerinin de bulunduğu bir heyetle yarın tutuklu gazetecilerin aileleriyle görüşeceklerini ve Ankara'daki temasları sonrasında bir rapor hazırlayacaklarını söyleyen Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi ise, bu raporun Türkiye'nin utanç belgesi olacağının altını çizdi. (BA/AM/EÖ/GT)

Ahmet ve Nedim 22 Kasım'da Çağlayan'da

Aralarında HaberVs Editörü Ahmet Şık ve Gazeteci Nedim Şener'in de bulunduğu, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Müyesser Uğur gibi gazetecilerin yargılandığı Oda TV davasının duruşma süreci 22 Kasım Salı Çağlayan Adliyesi'nde saat 10:00'da başlıyor.

Davayı Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazetecilere Özgürlük Platformu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi meslek örgütlerinin yanısıra yabancı meslek örgütlerinin temsilcileri de izleyecek.

Ahmet Şık ve Nedim Şener gözaltına alındığından beri sivil inisiyatif olarak pek çok eylem gerçekleştiren “Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları” (ANGA) da İstanbul Özel yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek 'odatv' davasında kamuoyunu, hak savunucuları ve gazetecileri adaletin takipçisi olmaya çağırıyor.

Davaya kamuoyunun dikkatini çekmek ve ifade özgürlüğü konusunda duyarlı herkesi duruşmaya davet etmek için bir de video hazırlandı. HaberVs ekibi tarafından hazırlanan videoda gazetecilerin gözaltına alınmasından bu yana geçen sekiz aylık süreç özetleniyor, özgürlük ve adalet için 22 Kasım'da Çağlayan'da buluşma çağrısı yapılıyor.

Video künyesi
Video tasarımı ve kurgu:
Güventürk Görgülü
HD kamera: Ertan Önsel, Gökhan Tan, Serhat Keskin
Aktüel görüntüler: Batuhan Acar, Tuğçe Erçalık, Duygu Sipahioğlu, Ali Mut
Televizyon görüntüleri: CNNTürk, DHA, NTV, IMC TV

ANGA'nın açıklamasında Oda TV iddianamesiyle soruşturmacı gazetecilik, ifade özgürlüğü, haber kaynağını koruma hakkı, özel yaşamın gizliliği, masumiyet karinesi, tutukluamaya ilişkin delillerin açıklığı ve yasallığı, halkın haber alma hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, adil yargılanma gibi en temel evrensel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği belirtiliyor.

Duruşma günü saat 10.00'dan itibaren Çağlayan Adliyesi ana giriş kapısı önünde olunacak ve davayla ilgili gelişmeler takip edilecek.

Aralarında Avrupa Parlamentosu heyeti, Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ile 94 basın meslek örgütünü temsil eden Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) yetkilileri de davayı izleyecek.

Ulusal ve uluslararası basın meslek örgüt temsilcilerinden oluşacak heyet, duruşmayı izledikten sonra, 23 Kasım Çarşamba günü tutuklu gazetecilerin yakınlarıyla buluşacak, ardından randevu taleplerine olumlu yanıt veren bakan ve hükümet yetkilileriyle 24 Kasım Perşembe günü Ankara’da görüşmeler gerçekleştirecek.

Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün de yer aldığı 14 sanıklı davanın tutuklularından MİT görvlisi Kaşif Kozinoğlu'nun geçtiğimiz hafta Silivri Cezaevi'ndeki ani ölümü sonrasında sanık sayısı 13'e düşmüştü.

Sığınaksız bir dünya!

Aralarında Mor Çatı’nın da bulunduğu 17 kadın örgütü Nevşehir’de biraraya geliyor. 19-20-21 Kasım’da gerçekleştirilecek 14'üncü Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nda kadına karşı şiddetle mücadelede önemli bir araç olan sığınaklardaki uygulamalar, güncel politikalar ve yasaların uygulanmasındaki sorunlar tartışılacak.

8 ayda 125 kadın öldürüldü

İnsan Hakları Derneği Kadına Yönelik Şiddet Raporu'na göre:
 
• Bu yılın ilk 8 ayında, 143 kadın öldürüldü
• 76 kadın cana kasteden saldırı sırasında yaralandı
• 82 tecavüz vakası mahkemelere intikal etti
• Her 100 kadından 16′sı cinsel şiddete uğradı
• 2005 yılından bu yana 4 bin 190 kadın erkekler tarafından öldürüldü
• 3 bin 320 kadın tacize uğradığı gerekçesiyle yargıya başvurdu (110 binin üzerinde kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı fakat mağdurların yüzde 40’ının korktukları için şikayetçi olmadıkları öngörülüyor)
• 7 yıllık verilere göre, tecavüz, taciz gibi cinsel saldırı suçlarında yüzde 38 oranında artış yaşandı.

Kadına karşı şiddet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en yaygın insan hakkı ihlallerinin başında geliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre her 10 dakikada, bir kadın kocası, sevgilisi ya da babası tarafından fiziksel şiddete uğruyor. Dahası şiddet sadece fiziksel değil; aile içi şiddetin sözel, ekonomik, psikolojik ve cinsel boyutları da bulunuyor…

Erkek şiddetine karşı en geniş katılımlı kadın platformu

1998 yılından beri her yıl toplanan Sığınaklar ve Danışma/Dayanışma Merkezleri Kurultayı’nın örgütleyicisi Sığınaksız Bir Dünya,  Kasım ayı boyunca Ethem Özgüven imzalı video ve afişlerle de şiddete dikkat çekecek. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne kadar çeşitli caddelere asılacak olan afişlerle, televizyon kanallarında gösterilmesi planlanan videoların şiddete maruz kalan kadınlara yol göstermesi hedefleniyor.

Kampanyada yer alan uyarılar

“Her gün 5 kadın erkekler tarafından öldürülüyor, görmezden gelme, suça ortak olma” sloganının kullanıldığı afişlerin her birinde ayrı bir uyarı bulunuyor. Bu uyarılardan bazıları şöyle:

• “Bir erkek tarafından şiddete uğradığınızda polis 155, jandarma 156, sağlık kuruluşları 112, Alo Kadın Çocuk Danışma Hattı 183, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 0 212 656 96 96, Cumhuriyet Savcılığı, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, belediyeler, baro ve kadın örgütleri başvurabileceğiniz yerlerdir.”

• “Eğer evden hemen uzaklaşmak isterseniz öncelikle gidebileceğiniz yerleri belirleyin, önemli belgelerinizi ve paranızı yanınıza alın.”

• “Bir erkek size şiddet uyguladığında bulunduğunuz yerdeki en yakın polis merkezine ya da jandarma karakoluna başvurun, yaşadığınız olayla ilgili tutanak tutturun. Emniyet görevlileri tutanak tutmak zorundadır, tutmayanlar hakkında cezai işlem uygulanır. Vücudunuzdaki izler kaybolmadan muayene olmak önemlidir. Tutanak tutulmadan önce hastaneye sevkinizin yapılması konusunda ısrarcı olun. Tutanağı okumadan asla imzalamayın ve imzalı bir örneğini mutlaka kendiniz için alın.”

• “Ailenizden bir erkek size şiddet uyguladığında evinizi terk etmek zorunda değilsiniz. 4320 sayılı ailenin korunmasına dair yasa ile şiddet uygulayanı evden uzaklaştırabilirsiniz. Bunun için en yakın karakol, Cumhuriyet Savcılığı, aile mahkemesi şikayette bulunabileceğiniz mercilerdir. Yaşadığınız şiddeti anlatmanız, bu yasadan yararlanmak istediğinizi belirtmeniz gerekir. Şiddeti kanıtlamanız, bir ödeme yapmanız gerekmez. Yanınızda kimliğinizin bulunması yeterlidir. Yasa gereği şiddete uğramış kadın ve çocuklar istiyorlarsa polis birimlerince en kısa sürede sığınaklara gönderilir.”

Çinekop ve sarıkanat lüfer değil mi?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın  26 Ağustos’ta  2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ üzerinde yaptığı değişiklikle birlikte 20 santimetrenin altındaki lüferin avı ve satışını yasakladı.

Ancak hemen tüm balık pazarları ve marketlerde 20 santimetreden küçük lüferlerin satıldığına tanık oluyoruz. Etiketlerinde çinekop ve sarıkanat yazıyor.

Çinekop ve sarıkanat lüfer değil mi?

HaberVs muhabirleri bu soruyu, deniz biyolojisi konusunda çalışmalarıyla tanınan Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloij ve Genetik Bölüm Başkanı  Yrd. Doç. Dr. Baki Yokeş’e sordu.

Yokeş geçtiğimiz hafta içerisinde Migros’ta, yasal sınırın altında lüfer satıldığına tanık olmuş ve yaptığı başvuruyla 4 Kasım’dan itibaren Migros tezgahlarında satışının durdurulmasına önayak olmuştu.

Elektrik işçileri direnişte

Boğaziçi Elektrik Dağıtım A Ş, BEDAŞ tarafından işten çıkarılan 156 işçi istanbul Taksim’deki Bedaş genel merkezi önündeki direnişlerini 17 gündür sürdürüyor.

Bedaş’ta örgütlenen Enerji Sen üyesi işçiler direnişe devam eden arkadaşlarına destek için genel merkez önünde bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler.

 

 

Vatandaş hafta içi derbisinden rahatsız!

Yıllardır haftasonu oynanan derbi maçlarında bu sezon alışık olmadığımız bir durum yaşanacak ve Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi perşembe günü oynanacak. Şike soruşturması nedeniyle geç başlatılan ligde derbilerin hafta içi oynanması taraftarlar arasında pek de hoş karşılanmıyor. HaberVs, sokaktaki taraftara “hafta içi derbi meselesini” sordu.

Alternatif Medya Festivali

Yeşil Gazete'nin düzenleyicisi olduğu Alternatif Medya Şenliği 16 Ekim Pazar günü Beyoğlu Yeşil Ev'de gerçekleşti. Yeni medyanın, aşağıda ismi bulunan temsilcileri alternatif ve bağımsız haber kaynaklarının Türkiye'deki bugününü ve yarınını tartıştı.

Alternatif Bilişim Derneği, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, marksist.org, Exdergi, Nor Radyo, Kaos GL, Yoyom Tv, 2elinsesivar, Açık Radyo, Şeffaflık Derneği, Yeşil Gazete, Futuristika, Yeni İnsan Yayınevi, yesilist.org, Demokrat Haber,Medya Tekzip Merkezi, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe!,  Sosyal Değişim Derneği,  İnternetime Dokunma, Uluslararası Af Örgütü, turkinternet.com, fikirsahibidamaklar.org ve Greenpeace.

Yağmurlu bir maraton günü

Geçen yıldan beri İstanbul Boğaziçi Köprüsü için “yıkılır mı yıkılmaz mı” tartışmasına neden olan Avrasya Maratonu'nda bu yıl koşu ve meraklıları gruplar halinde köprüye alındı.  Önce 8, 15 ve 42 kilometre yarışlarının yapıldığı Avrasya Maratonu, halk koşusuyla son buldu. HaberVs muhabirleri maratonu Boğaziçi Köprüsü'nden Sultanahmet Meydanı'na kadar izledi ve etkinliğin renkli görüntülerini sizin için derledi…

Ahmet de burada olmalıydı!

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2011/12 öğretim yılına önemli bir eksikle başladı. Medya ve İletişim Sistemleri bölümü Öğretim Görevlisi ve bölüm öğrencilerinin haber portalı HaberVs’nin editörlerinden Ahmet Şık 209 gündür tutuklu.

Gazeteci Ahmet Şık, 26 Ağustos’ta hazırlanan ve 9 Eylül’de mahkemece kabul edilen iddianameye göre “Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım etme” gerekçesiyle yargılanıyor.

Bu gerekçe onun dünya görüşü ve meslek yaşamı boyunca ortaya koyduklarıyla da hiç bir şekilde bağdaşmıyor. Bu nedenle Ahmet’in aramızda olmamasıyla hissetirdiği eksiklik onun fiziksel varlığıyla sınırlı değil. Türkiye’de ilkeli ve adaletli bir düzenin ve bu düzenin en önemli unsurlarından olan dürüst ve tarafsız bir medyanın eksikliğine de karşılık geliyor.

İletişim Fakültesi öğretim üyeleri bu nedenle ilk derslerine, üzerinde Ahmet Şık ve Nedim Şener’in resimleri bulunan “Gazetecilere Özgürlük” tişörtüyle girerek kişisel tepkilerini dile getirdi.

“Ahmet de burada olmalıydı!”

Video Haber: Batuhan Acar