Bata çıka Taksim Meydanı

Taksim Meydanı son 60 yıldır çeşitli projelerle birlikte anılıyor. Örneğin 1955’te  Balkanlar’daki en farklı süs havuzu projesiyle gündeme gelmişti. 1964‘te meydana elips şeklinde, içinde yüz dükkanın bulunacağı söylenen çarşının Viyana‘daki yeraltı çarşısının benzeri olacağı duyurulmuştu. 1997 yılında Taksim’e cami yapılması istenmesi de o yıllarda en çok tartışılan konularından biri olmuştu.

Günümüzde İstanbul’un merkezi sayılan Taksim yine tartışmaların tam ortasında. Bu kez projenin adı, “Yayalaştırma”. Projenin ilk ayağı Tarlabaşı’ndan Harbiye’ye uzanan Cumhuriyet Caddesi’ndeki 400 metrelik battı çıktı tünel. Bu tünellerle meydanın yayalaştırılacağı ve  Gezi Parkı’na da etkinlik alanı ve şehir müzesini barındıracak “Topçu Kışlası” adı altında bir alışveriş merkezi inşa edilmesi planlanıyor.

Projeye pek çok sivil toplum örgütüyle birlikte, kent plancıları ve mimarlar da karşı çıkıyor. Bölgedeki tek yeşil alan olan Gezi Parkı’nın ve İstiklal Caddesi üzerindeki Cercle d’Orient gibi bina komplekslerinin de AVM’ye dönüştürülmesi, Taksim-Beyoğlu müdavimlerinde bölgenin ranta kurban edileceği endişesini yaratıyor.

HaberVs bu kez de Taksim’in “Yayalaştırma” projesinin kimi nasıl etkilediğinin izlerini  sürdü…

Emek cephesinde yeni bir şey yok…

Emek cephesinde yeni bir şey yok…

İstanbul Beyoğlu'nda Serkildoryan binası ve Emek Sineması’nı içine alan “yenileme” projesinin sahibi Kamer İnşaat, 6 Nisan'da Sinema Yazarları Derneği'ni (SİYAD) bir basın toplantısına davet etmiş ancak dernek, kendileriyle görüşülmediği gerekçesi ile bu toplantıya iştirak etmemişti.

Toplantıya katılan az sayıda gazeteci, Kamer'in sinemayı aynı yerde inşa edilecek AVM'nin 4. katına taşıyarak “koruma” kararının değişmediğini, firmanın yeni bir şey söylediğini yazmıştı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın “Kamuoyunu ikna edin” talebinin ardından “ikna” turlarına çıkan firmanın ilk girişimi de başarısız olmuştu.

Sinemacılar cevaplarını 15 Nisan'da yine Emek'in önünde verdi: Bu protesto için hazırlanan “Fetih Beyoğlu : Grand Pera 3D” filminin biletlerini yırtarak “biz bu filmi izlemiyoruz” dediler.

Fetih Beyoğlu : Grand Pera 3D

Yönetmenlik
: ???? Kolektif olarak gerçekleştirilmiştir
Yapımcılar: Ahmet Misbah Demircan, Kadir Topbaş, Ertuğrul Günay
Senaryo: Levent Eyüboğlu (Fatih Kesgün'ün katkılarıyla Ahmet Misbah Demircan'ın aynı adlı hikayesinden uyarlama)
Kurgu: Anıtlar Kurulu
Ses Tasarımı: ???
Sponsorlar: Sosyal Güvenlik Kurumu, Anıtlar Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi
Makyaj Ekibi (ya da danisma kurulu da olabilir, bilirkisiler sonucta): Dr. Suat Çakır (baş makyöz), Doç. Dr. Özlem Eren, Yard. Doç Dr. Ömer Şükrü Deniz
Yapım Şirketi: Kamer İnşaat
Dekor ve Işık: Demirören AVM
Moving Sorumlusu: Fatih Kesgün
Basınla İlişkiler: Yurdaer Erköse
Konuk Oyuncular: Bülent Eczacıbaşı, Engin Yiğitgil
Özel Efektler: Recep Tayyip Erdoğan

Beyoğlu'nun tadı kaçıyor

Daha çok Emek Sineması’yla gündeme gelen ancak Beyoğlu’nun tarihi yapıları Cercle D’orient (Serkildoryan), İsketinj Apartmanı, Melek Apartmanı, İpek ve Rüya Sineması’nı kapsayan restorasyon projesiyle ilgili tartışmalar 2012’yi de meşgul edeceğe benziyor.

Mülkiyeti Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ait olan bina grubunun restorasyonu gerçekte 1993’ten beri konuşuluyordu. Tartışmaları hızlandıran gelişme ise İstanbul 9. İdare Mahkemesi 12 Mayıs 2010’ta “uygulanması halinde telafisi güç ya da imkansız zarar doğuracak nitelikte olduğu” gerekçesiyle durdurduğu restorasyon projesini, bilirkişi raporunu gerekçe göstererek 1 Aralık’ta bozmasıydı.

Uzun süredir sessiz kalan proje sahipleri de yavaş yavaş fikirlerini beyan etmeye ve projeye getirilen eleştirileri cevaplamaya başladı. Ancak cevaplar, Emek Sineması ve diğer yapıları kapsayan proje için dile getirilen endişelere yanıt vermekten uzak görünüyor.

Örneğin, projeyj yüklenen Kamer İnşaat’ın ortaklarından Levent Eyüboğlu, kamuoyunun tepkisini dikkate alarak projeye talip olan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın (İKSV) başkanı Bülent Eczacıbaşı’na yönelik şunu söylüyor: “İlk yapacağımız iş, projemizi Bülent Bey’e de anlatmak olacak. Anlatalım, o da bir rahatlasın diye düşünüyoruz.”  (Radikal, 12 Ocak 2012)

Eyüboğlu, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda ise bu ana kadar konuşmamış olmalarını “konunun yargıda olmasına” bağlıyor. Yine Eczacıbaşı’na yönelik “Şimdiye dek Beyoğlu’nda yapılan en korumacı projeyi yaptığımızı anlayınca kendisi de bizi destekleyecektir. Açıklamasını da bir işadamı olarak bilgi eksikliğinden yapılmış bir açıklama olarak görüyorum. Zaten öbür türlü etik değil. Bütün izinleri aldık. Durum, önerdikleri gibi 6 ay bekleyelim, ondan sonra proje üretiriz diyecek bir noktada değil. Bu projeyi daha fazla bekletirsek bir-iki sene sonra yıkıntılar üzerinde hep beraber ‘Emek yıkılmasın’ deriz.” (Cumhuriyet, 10 Ocak 2012)

Levent Eyüboğlu aynı röportajda artık tartışılacak bir durum olmadığını, ürettikleri projenin bilimsel, kültürel, tarihi altyapısını oluşturduklarını ve onay da aldıklarını söylüyor. Bu noktadan sonra tartışılacak tek şeyin işletmeyle ilgili olacağını, buna açık olduklarını söylüyor.

Hukuki süreç tamamlanmış değil.  Ancak Kamer İnşaat, inşaat ruhsatı için başvurmaya hazırlanıyor. Eyüboğlu’na göre inşaat 4 ile 9 ay arasında başlayabilir.

HaberVs, kamerasını, söz konusu projenin hayata geçmesiyle birlikte İstanbul ve Beyoğlu’nun yitireceği bir başka değerine, 1944’ten bugüne Cercle D’orient binasında hizmet veren İnci Pastanesi’ne çevirdi.

Yazı: Gökhan Tan