Pippa’ya Mektubum

Barış mesajı vermek amacıyla ülkesi İtalya’dan yola çıkan ve otostopla Orta Doğu’ya gitmeye çalışan Pippa Bacca’nın ölümünün ardından tam iki koca yıl geçmiş. Bu bize, ölümlerin ardından zamanın ne kadar pervasız ve hızlı geçtiğine dair minik bir kanıt. Bingöl Elmas bu hızlı geçişe “biraz yavaş”, son sürat hafıza kaybına “dur” demek isteyenlerden sadece biri. İstanbul … Devamını oku

Alkazar’da son matine

İstanbul ve Türkiye’nin en eski sinemalarından, Beyoğlu’nun sembol yapılarından Alkazarkapanıyor. İlk film gösterimini 1923’te yapan sinema, 28 Şubat Pazar günü gerçekleşecek son seansın ardından sessizliğe bürünecek. 1925’ten beri aynı ismi taşıyan Alkazar’ın müze ya da benzeri bir işlev üstlenmesi gündemde. Beyoğlu’nun sadece en eski değil, cephe süslemeleri ve heykelleriyle en güzel mimarilerinden birine sahip yapısının … Devamını oku

Yüz yıl öncesinin yüzleri

İstanbul’un 20’nci yüzyıl başındaki görüntülerinden oluşan “Sular, Sokaklar, Suratlar” adlı film projesinin ilk gösterimi 17 Şubat 2010 tarihinde Santralistanbul’da gerçekleştirilecek.İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Erdoğan’nın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği belgesel videoda Hollanda Film Müzesi ve Avusturya Film Arşivi’nden alınan görüntülerle, eski İstanbul portresi günümüzün müziği ve sesleriyle tekrar hayat buluyor. Prof. … Devamını oku

Altyazıyı kim yazdı?

Büyük ilgi gören Lost, Prison Break, Fringe, Dextergibi diziler tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli sayıda takipçiye sahip. Yeri geliyor yeni bölüm için insanlar saatlerini kurup sabah erkenden uyanıyor, yeri geliyor planlarını erteleyip dizinin yeni bölümü için ekrana kitleniyor. İşte bu döngünün içinde bir grup insan var ki, çoğu kez hiç karşılık beklemeden bu … Devamını oku

Şu meşhur ‘gişe sorunu’

Bir filmin ödül alma kriterleri nedir? Ya da, ödüle layık görülen filmler neden gişede başarıya ulaşmaz? Daha da genellersek, Türkiye’de sinemacıların ve halkın sinemadan beklentisi birbirine çok mu uzaktır? Tazeliğini yıllardır yitirmeyen bu ve benzeri soruları tekrar tekrar sormak için yeterince nedenimiz var. Çünkü Türkiye’de, başta en köklü ve önemli sinema festivalimiz Altın Portakal’da olmak … Devamını oku

Kameramda cin var: Paranormal Activitiy

Paranormal Activity2007 yılında İsrail asıllı yönetmen Oren Peli tarafından çekilmiş, bağımsız bir korku filmi. Meraklısının “sokak”tan temin edip çoktan seyrettiği film Türkiye sinemalarında bugün gösterime giriyor olsa da, dünyada ikinci bir Blair Cadısı (Blair Witch) fırtınası kopartttı. El kamerasıyla çekilen korku filmi fenomenini yaratan Blair Witch Project, mütevazı bütçesiyle de takdir toplamıştı. (Bu seriyi Halka[The … Devamını oku

Burhan Altıntop’u atlatmak

Bazı karakterler vardır. Sıkkınlığınızı unutturup, moralinizi düzeltir onları izlemek. Avrupa Yakası’nın Burhan Altıntop’u da böyle bir karakter benim için. Engin Günaydın, bu karakterle Türkiye’nin en çok güldüğü oyunculardan biri haline geldi. Nişantaşı’nın taşralı dergi müdürü Burhan’ı o kadar çok benimsedik ki, başka bir Engin Günaydın düşünemez olduk. Öyle ki geçtiğimiz gün gösterime giren, Günaydın’ın kendi … Devamını oku

Önce ıssız, şimdi adsız ama hep ‘aile’den: Melis Birkan

Hâlâ “Birbirine bağlı çekirdek bir aileyiz” diye tanımladığı anne babasıyla Çekmeköy’de oturuyor. “Annem de babam da ekonomist. Babam bir süre borsada çalıştı. Şimdi ise öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Annem de bir süre gönüllü İngilizce öğretmenliği yaptı, sonra çalışmayı bıraktı. İyi ki de bıraktı çünkü bizim ailenin bu kadar birbirine bağlı olmasının nedeni biraz da odur. … Devamını oku

Yönetmenlik yolunda bir karınca

Azim ve hırs olduğu sürece insanın isteyip de yapamayacağı şey olamasa gerek. İşte, bu azim ve hırs sayesinde, kendi yolunda ilerleyenlerden biri de Mehmet Selçuk Bilge. Üniversitenin ilk yıllarında kısa film çekmeye başlayan Bilge, çektiği ilk filmlerle başarısızlık konusunda ipi göğüslüyor. “Böyle film çekeceksen hiç çekme” diyenler bile oluyor, ama yılmıyor ve sabırla yeni filmlerini … Devamını oku

Görsel-işitsel mirasın peşinde

Traces in Grains, İstanbul Bilgi Ünivesitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü tarafından, bu alana ilişkin varlığı koruma, farkındalığı arttırma ve ulaşılabilir bir görsel-işitsel miras bırakabilme amacına yönelik bir etkinlik olarak göze çarpıyor. Bu yılın seminerleri 23-24-25 Kasım tarihlerinde Santralistanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki etkinliğe katılanlardan biri de uzmanlık alanları eski sinema, Hollywood ve Japon sineması … Devamını oku