Türkiye Berkin için sokakta…

Gezi eylemleri sırasında Okmeydanı'nda ekmek almaya çıktığı sırada polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanan Berkin Elvan'ın ölümüyle Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde ve sokaklarda eylemler gerçekleştiriliyor.

ODTÜ, Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Işık Üniversitesi, İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yaşar Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Malatya İnönü Üniversitesi gibi pek çok üniversitede öğrenciler forumlar düzenleyerek derslere girmeme kararı aldı. ODTÜ'de kent merkezine yürümek isteyen öğrencileri polisin gaz ve suyla engellemesi sonucu yaralananlar oldu. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde de öğrencilerin boykot çağrısı geniş yankı buldu.Saat 14:00'te Kuştepe'de forum için toplanan öğrencilerin üzerine dışarıdan bir grup saldırmak istedi. Olay güvenlik görevlileri ve öğrenciler tarafından engellendi.

14:30'da Santralistanbul'da dersleri boykot eden öğrenciler bir forum gerçekleştirdi. Forum sırasında bazı derslerin iptal edilmesiyle kalabalık yaklaşık bin kişiye ulaştı. “Berkin Elvan ölümsüzdür”, “AKP'den hesabı gençlik soracak”, “Berkin'in katili AKP'nin polisi” sloganlarını atıldığı forumda Bilgi öğrencilerinin yarın (12 Mart) Berkin Elvan'ın cenazesine katılması kararı alındı. Cenaze için yarın saat 11:00'de Kuştepe ve Santralistanbul'da buluşulacak. Berkin Elvan'ın cenaze töreni ise saat 12:00'de Okmeydan Cemevi'nde gerçekleştirilecek. Ardından saat 15:00'te Şişli Meydanı'nnda toplanılarak Berkin'in toprağa verileceği Feriköy Mezarlığı'na yürünecek.

İki metreden plastik mermi!

İnternet sansürüne karşı bugün gerçekleştirilmek istenen protesto gösterisi polisin aşırı güç kullanımıyla engellendi. HaberVs'nin bu akşam 21:15'te çektiği görüntüler polisin vatandaşlar üzerinde orantısız güç kullandığını açıkça belgeliyor.

İstiklal caddesi üzerinde bulunan bir bankanın önünde bekleyen vatandaşları, gitmeleri yönünde uyaran polisle vatandaşlar arasında tartışma çıktı. Bu esnada yerde tabanca mermisi fark eden vatandaşlar, bu merminin polise ait olabileceğini ve almaları gerektiğini söyledi. Bunun üzerine çıkan arbedede bir polis 2 metre mesafeden çevresindeki insanlara doğru plastik mermiyle ateş etmeye başladı.(Videonun 24. saniyesinde polisin, elinde  fotoğraf makinesi bulunan bir adama doğru plastik mermi sıktığı açıkça görülüyor.)  Olay sırasında vurulan adam, ''gözüme sıktın yeter!'' diyerek polise bağırdı.

İnternet sitelerine erişimin yargı kararı olmadan TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) inisiyatifiyle gerçekleştirilebilmesine olanak veren yasal düzenlemenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanması internet kullanıcılarını yine sokağa döktü.

22 Şubat cumartesi günü saat 19:00'da Taksim Meydanı için yapılan  çağrılar önceki gösteriler gibi yine polis tarafından engellendi.  Saat 17:00'den itibaren Taksim ve İstiklal Caddesi'nde çok sayıda TOMA, Akrep ve Çevik Kuvvet ekipleriyle önlem alan polis, göstericilerin alana ulaşmasına izin vermedi.

Saat 19:00 sularında Fransız Konsolosluğu önünde “Sansüre karşı direnerek kazanacağız” yazılı pankart açanlara sert müdahalede bulunan polis, vatandaşları yaka paça gözaltına aldı. İstiklal Caddesi ve Taksim'in ara sokaklarında göstericileri kovaladı. Ayrıca gece boyunca Cihangir'de de çatışmalar devam etti.

Tarlabaşı'nda Yenikapı-Kurtuluş seferini yapan bir halk otobüse polisin attığı biber gazı kapsülünün isabet etmesi sonucu yolcular hayati tehlike atlattı. Çatışmalar sırasında önceden by-pass geçirdiği belirtilen bir vatandaş da yoğun biber göza nedeniyle kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı.

İstanbul Barosu'na ulaşan bilgilere göre gece boyunca 11'i çocuk olmak üzere 40'a yakın kişi gözaltına alındı. Yoğun olarak plastik mermi ve biber gazı kullanan polis zaman zaman plastik mermilerle gazetecilerin görev yapmasını da engelledi.  

5651 sayısı yasada gerçekleştirilen değişiklikle TİB'in site engellemesi ve kullanıcı verilerinin servis sağlayıcılar tarafından saklanması gibi düzenlemeler ifade özgürlüğü önünde tehdit oluşturduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yapılan tüm çağrılara rağmen yasaya onay vermiş ve onay verdiğini de 18 Şubat'ta Twitter hesabından duyurmuştu.

Düşlerinde özgür dünya…

Polis, Mayıs ayından beri artık kimseyi şaşırtmayan tavrını 15 Şubat 2014 Cumartesi günü de inatla sürdürüyor, kimseyi parka sokmak istemiyordu… Gerekçe “Gezi Parkı’nın güvenliği”ydi!  Oysa her zamanki gibi etrafta park veya parktakiler için “tehlike” oluşturabilecek hiç kimseler yoktu. Amir, çevik kuvvete “Süpür!” emrini verdiğinde yaklaşık 80 kişilik grupla polis arasındaki itiş kakış çoktan başlamıştı. Gelenlerden genç bir kadın “Çocuğu ölmüş bir anneden mi korkuyorsunuz?”  diye bağırırken polis, kalabalığı kazancı yokuşuna kadar süpürmüştü!..

Bu olayın hemen ardından gazeteciler, The Marmara Oteli’nin önünde beliren 6-7 kişiye doğru hareketlendi. Gelenler 2 Haziran 2013 gecesi Gezi protestoları sırasında Eskişehir’de eli sopalı sivil polislerin ve sivillerin saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ailesiydi. Baba Şahap,  ağabey Gürkan ve anne Emel Korkmaz’ın yanında  Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem duruyordu,  Polis te yanlarındaydı ve amirlerden biri, sadece aileden 5-6 kişinin parka girebileceğini söylüyordu. İtiraz edenlere de “Burayı boşaltın, devam edin, beklemeyin” karşılığı veriliyordu.

“Gelmek isteseydi izin vermezdim…”

Sonunda polis amirlerinin istediği gibi sadece aile parka girdi. Parkın dışı ise, “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür”  “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarıyla inliyordu. Cumartesi Anneleri de destek için oradaydı. Bir grup Fenerbahçeli  taraftar tezahüratlarıyla aileye seslerini duyurmaya çalışıyordu.  Gezi’de ortaya çıkan “İstanbul United” ruhunu yansıtırcasına içlerinde Beşiktaş atkılı ve formasının arkasında “Ali İsmail Korkmaz” yazan Galatasaraylılar göze çarpıyordu. Kısa bir süre sonra, aile çıkış için parkın merdivenlerinde göründü ve kalabalığa el salladı. Ancak yanlarındaki amir bu hareketi sakıncalı bularak gözaltı tehdidinde bulunuyordu…

Ali İsmail Korkmaz, 38 gün komada kaldıktan sonra 19 yaşında can vermişti. Anne ve Ağabey Galatasaraylı, baba Trabzonsporlu olmasına rağmen o günden bu yana hepsi Fenerbahçeliydi. Çünkü Ali fanatik Fenerliydi, hatta  takımının yenildiği gün, arkadaşları alay etmesin diye servise bile binmezdi. İstanbul’a maç izlemeye hiç gelmemişti. Anne Emel Korkmaz, “Küçüktü zaten yavrum, gelmek isteseydi izin vermezdim” diyordu.

Maç günü…

Bolu Fenerbahçeliler Derneği, Korkmaz ailesini Fenerbahçe-Kasımpaşa maçına davet etmişti. Maç, Gezi Parkı ziyaretinin ertesi günüydü. Önce Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde bir araya gelindi, ardından Yoğurtçu Parkı’na yüründü. Fenerbahçeli taraftarlar parkın ortasındaki basketbol sahasının tellerine Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan ve Ali İsmail Korkmaz’ın büyük  posterlerini asmışlardı. Aile, kalabalık bir grup eşliğinde pankartların bulunduğu yere geldi. Genç yaşlı çok sayıda insan anne ve babanın ellerini öpmeye çalışıyordu. Ali İsmail’in ağabeyi Gürkan, “Biz bir evlat kaybettik, binlerce milyonlarca evlat kazandık” diyordu.  

Bir diğer mağdur yakını, polisin attığı gaz kapsülü yüzünden 245 gündür uykuda olan 16 yaşındaki Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da aileyi karşılayanlar arasındaydı. Gezi Parkı sürecinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunun ve kısa bir konuşmanın ardından Şükrü Saraçoğlu stadyumuna yüründü. Seyircilerin bir kısmı aileyi tanıyordu, anne babanın elini öpen, sarılan insanların arasından kendilerine ayrılan yere geldiler. Anne Emel Korkmaz’ın önündeki sırada oturan, formasında  Ali İsmail Korkmaz yazan genç kadın gibi anneyi fark eden pek çok kişi ağlamaktan kendini alamıyordu…

Maç başlamıştı, aile  tek eksikle maça gelmişti… İzlemeye çalışıyor gibiydiler. Baba yer yer etrafına bakınıyor, anne çok uzaklara dalıyordu. 34. Dakikaya gelindiğinde önce “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı atıldı ve ardından  Vamos Bien taraftar grubunun bestelediği  ve tüm tribünleri saran o tezahürat başladı…

“Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya,
öptüğü çubuklu forma, yaşayacak anısına,
Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz!..”

Gezi'de tarih yazmak

Yaşarken tarih yazılır mı? Akademisyenler Tahrir Meydanı, Atina'daki ayaklanma ve Gezi direnişi örnekleriyle “Şimdi, tarih olurken” atölyesinde cevapladı.