‘Korona korkusu hayatımı kolaylaştıracak’

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi RGB ekranında HaberVesaire Soruyor programının konuğu olan Psikolog Fazıl Tatar korona virüsünden korkmanın doğru ve sağlıklı bir duygu olduğunu ancak bu duygunun kişi tarafından düzenlenmesi gerektiğini söylüyor:

Korkuyu nasıl kullanabiliriz?

“Korku insanın doğuştan getirdiği temel duygulardan biri ve en temel işlevi insanı hayatta kılmak, yaşamını devam ettirmesini sağlamak. Bizi tehdit eden olaylar karşısında korku duygusuyla kendimizi korumaya çalışırız. Mevcut tehlikenin adı Covid-19 virüsü ve bu tehlikeyi gözümüzle göremiyoruz. Ancak virüsün nereden nasıl bulaşabileceğine dair bilgiler mevcut ve bunlar da insanın önlem almasına imkan veriyor. Bu korkuyu yaşayıp, gerekli önlemleri aldığımız taktirde ötesini çok fazla düşünmemize gerek yok. Ama korku duygusu, psikoloji tabiriyle ‘regüle edilemezse’, yani düzenlenemezse aşırı öfke, kaygılanma gibi farklı durumlarla karşılaşabiliyoruz.”

“Korku yatıştırılamazsa düşüncede dağılmalar başlıyor”

Bu virüsü ben kapar mıyım? Kaptığım taktirde yakınlarıma bulaştırabilir ve onun ölümüne neden olabilir miyim? Bu endişeleri yatıştıramaz ve altında ezilirsek düşüncede dağılmalar, yani doğru düşünce ve davranışlardan uzaklaşma başlıyor.”

Kütahya’da virüsün kendisine ve ailesine bulaşmasından endişe ettiği için intihar girişiminde bulunan kadının “düşünce dağılması” olarak tanımlanan bur duruma örnek teşkil ettiğini söyleyen Fazıl Tatar’a göre korkuyu düzenlemenin, onun iyi bir şey olduğunu düşünmekle başladığını söylüyor:

“Ben bu korkuyu nasıl kullanırım? ‘Bu korku benim hayatımı kolaylaştıracak‘ diye düşünmemiz lazım. Korkuyu kullanabilmemiz için onunla mücadele edecek bilgileri edinmemiz lazım. Korona örneğinde, bu bilgiler son derece yaygın, basit ve uygulanabilir durumda. Terapilerimizde danışanlarımızın, karşılarına çıkan duygu her ne ise, onunla belli ölçüde yüzleşmesini bekleriz. Örneğin bu duygu korku ise, ona biraz tahammül ettiğinizde beyin bunu işlemleyebiliyor. Korkuysa, korkuyla yüzleşmeyi beklememiz gerekiyor.”

Korku ile yüzleşmek nasıl olur?

Fazıl Tatar cevaplıyor:

“Şu an içimde bir korku var. Kendimize soralım, ‘Bu neyin korkusu?’. Korkumuzun ismini koyalım. Beynimiz yaşamaya odaklı işliyor. Korkuyla yüzleşmeyi beklemeliyiz. Beyin bu evrede devreye girecek ve bize ‘ben ne güne duruyorum’ diyecek. Beni tedbir almaya, önlem almaya itecek. Düşünceyi harekete geçirmek için duyguyu kabul etmeli ve bununla yüzleşmeliyiz. Kaçmamalıyız.”

Bir zamanlar domuz gribi…

Domuz gribi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek büyüyen bir korkuya neden olmuştu. Küresel salgın uyarıları ve ardı ardına yaşanan ölümlerin ardından hastalığın tedavisi için aşı üretildiği açıklandı. Hükümeti olası bir salgına karşı gereken tedbiri alarak milyonlarca doz aşı sipariş etse de, bilim insanlarının farklı görüşleri ve ilacın olası riskleri nedeniyle dünyada olduğu gibi … Devamını oku

Domuz gribi rehberi

Yaz aylarında Meksika’da ortaya çıkıp ABD üzerinden tüm dünyaya yayılan domuz gribi, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tahminiyle yaklaşık 400 bin kişiye bulaşan hastalık, bugüne kadar 4 bin 735 kişinin hayatına maloldu. Hastalık Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladı. Henüz can kaybı yaşanmayan ülkemizde bugüne kadar 551 vaka kayıtlara girdi. Özellikle son iki hafta içerisindeki gelişmeler tehlikenin önemli … Devamını oku

MS hastası Pamir’in büyük başarısı

Fransız anne ve Türk babanın kızı Noga Çittone Pamir, uzun süredir savaştığı MS hastalığını anlattığı filmiyle Fransa’da MS Hastalığıyla Mücadele Birliği’nin yarışmasında favori gösteriliyor.

 


Hiperaktif cehalet

Yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, istekleri erteleyememe ve dikkat sorunlarıyla kendini gösteren psikiyatrik rahatsızlık “dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu” olarak isimlendiriliyor. Bu rahatsızlığı yaşayan çocuk, normal ya da normalin üstünde zekaya sahip olmasına rağmen okulda başarısızlıkla karşılaşabiliyor. Aşırı hareketli olduğu için sınıfta oturmakta, sırasını beklemekte zorlanıyor, dikkatleri dağınık olduğu için uzun süre … Devamını oku

Cezaevlerinde onlarca Kuddusi Okkır

Ahmet Şıkahmets@medyakronik.com Ergenekon soruşturmasının zanlılarından Kuddusi Okkır’ın, cezaevinde kansere yakalanıp, hastalığı nedeniyle tahliye edilmesinden kısa süre sonra ölmesi ilgili ilgisiz herkesin tepkisini çekti. İnsan hakları savunucuları, zaten yıllardır uğraştıkları bu sorunu dillendirenlerin başında geliyordu. Gözaltında ya da cezaevinde tutulanların can güvenliğinden, bedensel ve ruhsal sağlığından devletin sorumlu olduğunu Okkır’ın ölümüyle beraber bir kez daha dile … Devamını oku