Akdamar’a haç koyma izni

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ermeni Patrikhanesi’nin Van’ın Akdamar (Ahtamar) Adası’ndaki Surp Haç Kilisesi’ne haç asma talebinin Koruma Kurulu tarafından kabul edildiğini söyledi. Günay bu açıklamayı, kurulma çalışmaları devam eden Efes Vakfı’nın tanıtım etkinliği için geldiği İzmir’de, Atlas dergisine verdiği röportaj sırasında yaptı. Mülkiyeti Turizm ve Kültür Bakanlığı’na ait olan Surp Haç Kilisesi, restore … Devamını oku

İstanbul’da Paskalya

Hıristiyan inancına göre, Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi ile yeniden dirilişini sembolize eden Paskalya Bayramı geçtiğimiz hafta kutlandı.

Tüm dünyadaki Hıristiyanlar gibi istanbul’da yaşayan hıristiyan cemaatler de paskalya çörekleri ve boyalı yumurtalarla başlayan paskalya ritüellerini pazar günü kiliselerinde gerçekleştirdikleri törenlerle noktaladılar.

HaberVs, Paskalya’yı ve İstanbul’daki Hıristiyan cemaatlerin paskalya kutlamalarını araştırdı ve izledi.

İki Hrant, son kez

Video: Garabet Orunöz

Hrant Dink’in son görüntülerinden biri 14 Haziran 2006’da, Garabet Orunöz tarafından kaydedildi. İlk kez HaberVesaire‘de yayınlanan bu amatör kaydın birden fazla anlamı var.

Kaydın yapıldığı yer İstanbul Gedikpaşa’daki Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı. Görüntüde yer alan insanlar ise, bu vakfa ait olan Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’ndan (Kamp Armen) yetişenler ve aileleri. Hrant Dink bu kampın ilk çocuklarındandı. İnşaatın başladığı 1963’ten “azınlık vakıflarının mülk edinemeyeceği” gerekçesiyle arazinin ellerinden alındığı 1983’e kadar Tuzla’daydı. Bu 20 yılda, büyük çoğunluğu öksüz ya da yetim bin 500 çocuk Kamp Armen’in ekmeğini yedi. Video görüntülerini bizimle paylaşan Garabet Orunöz de o bin 500 çocuktan biri.

Kamp Armen’in “çocukları” 14 Haziran 2006’da Gedikpaşa’da, okullarının kurucusu ve müdürü Hrant Küçükgüzelyan’ı görebilmek için toplandı. Küçükgüzelyan (çocuklarının taktığı isimle Baron), 12 Eylül’den sonra “Ermeni militan yetiştirme” gerekçesiyle yargılanmış ve hapis cezası almıştı. Küçükgüzelyan 8,5 ay sonra serbest kaldığında Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldı ve Marsilya’ya yerleşti. Kampı, son üç yılında Hrant Dink idare etti.

İşte Haziran 2006’daki bu buluşma da, Hrant Küçükgüzelyan’ın 25 yıl sonra Türkiye’ye ilk gelişinde nedeniyle gerçekleşti. Küçükgüzelyan gelmeden önce Dink’i aramış ve yetimhanedeki çocukları görmek istediğini söylemişti. Dink’in evinde yapılması düşünülen buluşma, katılımın artması üzerine Gedikpaşa’daki kiliseye alındı. Küçükgüzelyan İstanbul’da 17 gün geçirdi ve bu sürede Dink’in evinde kaldı.

Küçükgüzelyan, Dink’in öldürülmesinden sonra kendisine ulaşan Star gazetesinden İnci Döntaş’a şunları söylemişti: “Hrant bana ‘Her zaman gel’ dedi. Hrant yaşasaydı yine gelirdim, şimdi kime geleceğim?”

Bir daha gelmedi, gelemedi. Dink’in ölümünden dokuz ay sonra 6 Ekim 2007’de, 87 yaşında Marsilya’da hayata gözlerini yumdu ve orada defnedildi.

Görüntüler

Garabet Orunöz’ün kaydettiği ilk video Hrant Dink’in konuşmasıyla başlıyor. Dink, Kamp Armen’e Anadolu’dan getirilen ve tuvalet eğitimi olmayan çocukları eğitebilmek için Küçükgüzelyan’ın icat ettiği “kalem oyunu”nundan bahsediyor.

(Garabet Orunöz’e göre Küçükgüzelyan bu oyunu, Silopi’den kampa getirilen çocukların bir türlü tuvaletin deliğini tutturamamaları ve etrafı kirletmeleri üzerine uydurmuş. Ama sadece onlara değil kamptaki tüm çocuklara günler boyunca oynatmış. Ve gerçek amacın tuvalette deliği tutturmak olduğunu söylememiş. Günler sonra çocuklar oyunda başarı sağlamaya başlayınca “Aynı şeyi tuvalette de yapın” demiş.)

Dink’ten sonra ayağa kalkan Küçükgüzelyan, kampın kendine özgü “dişçi” oyununu anlatıyor. (Hasta rolü oynayan bir çocuk, dişçiyi oynayan bir diğerine muayene oluyor. Ancak hasta, dişçinin elinde kömür olduğunu bilmiyor. Dişçi, hastayı muayene ederken bir taraftan da onun yüzünü boyuyor. Hasta ayağa kalkıp aynaya bakınca durumu anlıyor.)

Küçükgüzelyan oturduktan sonra tekrar konuşan Dink, “O oyunun iki türlüsü vardı” diyerek hastayı oynayan çocuğun da ağzına su doldurarak muayene sonunda dişçinin suratına fışkırttığını anlatıyor.