Türkmenistan ve Kuzey Kore’de gerçekten koronavirüs yok mu?

Resmî bildirimlere göre Türkmenistan ve Kuzey Kore’de hâlâ Covid-19 vakasına rastlanmadı. Gerçeği yansıtmayan bu durumu her iki ülkenin totaliter yapısına bağlayan bağımsız kaynaklar, vakaların gizlendiğini savunuyor.

İngiltere’de mahsur kalan Türkiye vatandaşları yardım bekliyor


Covid-19 pandemisi nedeniyle Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki uçuşların 17 Mart’ta durdurulmasıyla bazı Türkiye vatandaşları İngiltere‘de mahsur kaldı. Seslerini duyurmak amacıyla bir video kaydeden vatandaşlar, Dışişleri Bakanlığı’ndan, ülkelerine dönmek için haber bekliyor.

İngiltere’de öğrenci statüsünde bulunup dönmek isteyen Türkiye vatandaşları, 23 ve 24 Mart günlerinde düzenlenen özel izinli uçuşlarla İstanbul’a getirilmişti.

Annesiyle beraber İngiltere’ye, ablasını ziyarete giden Yağmur Şenol‘un dönüş uçağı 20 Mart’taydı. Biletinin iptal olması üzerine Türkiye’nin Londra Başkonsolosluğu‘na başvuran Şenol, süreci şöyle anlatıyor:

“THY seferleri adeta yağmalandı”

“Biletler iptal olduktan sonra konsoloslukla iletişime geçtik ve bizden dönüş talebimiz için bir form doldurmamızı istediler. Turist ve öğrencilere öncelik verileceği, merak etmememiz, burada kalmayacağımız, onlardan haber beklememiz bize söylendi. Bu noktada bizim de bir hatamız oldu. Haber bekleyip hiç harekete geçmedik. Konsolosluğun düzenlediği sefere sadece Erasmus öğrencileri alındı. Sonra Türk Hava Yolları da kendi insiyatifinde dört sefer düzenlemiş ve bunları sosyal medya hesaplarından paylaşmış ama biletler adeta yağmalandı ve anında bitti. Konsolosluk da form dolduranlara bu seferleri haber vermedi.”

Konsoloslukla daha sonra iletişim kurduklarında sert yanıtlar aldıklarını belirten Yağmur Şenol, olayın bazı basın-yayın organlarına yansıdıktan sonra konsolosluğun tavrının değiştiğinin altını çizdi.

“Parası bittiği için parkta kalan biri bile var” 

Bir Türk dayanışma grubu bulduğunu söyleyen Şenol, bu grubun bir charter sefer için Dışişleri Bakanlığı’na bir liste hazırladığını söyledi. Diğer herkese ulaşamadıklarını belirten Şenol, konsolosluğun verilerine göre onlarla aynı durumda olan binlerce kişi olduğunu ifade etti.

“Bakanlığa iletmek adına bir liste oluşturduk, bu listede bile 25 turist ve 10 öğrenci var. Diğer kalanlar da çifte vatandaşlar, Ankara Antlaşması ile buraya gelip iş kuranlar, ama geçinemeyip dönmek isteyenler vs… Parası bittiği için Londra’da parkta kalan biri bile var.”

Yağmur Şenol gibi Türkiye’ye dönmek için talepte bulunan birçok Türkiye vatandaşının tek problemleri ise bu zor günleri evlerinde geçirmek değil. İngiltere’nin ulusal sağlık sistemi NHS (National Health System) ülkede turist olarak bulunanlara belli oranda yardımcı olabiliyor. NHS kuruluşlarında yabancılara test yaptırmak ücretsiz olsa da, tedavinin ilerleyen süreçlerinde kuruluş para talep edebiliyor.

Şu an kaldığı evde de yedi kişi olduklarını söyleyen Şenol, kimsenin dışarıya çıkmadığını ve evdeki bir kişinin sağlık çalışanı olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği ise resmi sayfasında, yeni bir uçuş düzenlemesi olduğu takdirde kamuoyuna duyurulacağını duyuruyor ve büyükelçilik, ile Londra ve Edinburg başkonsolosluklarının sosyal medya hesaplarının takip edilmesini rica ediyor.

Korona günlerinde nikâh

İstanbul’da nikâh törenleri davetliler olmadan devam ediyor. Yeni başvuru kabul etmeyen belediyeler, evlilik için koronavirüs salgını öncesinde tarih alan ve töreni ertelemek istemeyen çiftleri davetsiz evlendiriyor. Yeni başvuru kabul eden tek belediye Ümraniye.

‘Korona korkusu hayatımı kolaylaştıracak’

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi RGB ekranında HaberVesaire Soruyor programının konuğu olan Psikolog Fazıl Tatar korona virüsünden korkmanın doğru ve sağlıklı bir duygu olduğunu ancak bu duygunun kişi tarafından düzenlenmesi gerektiğini söylüyor:

Korkuyu nasıl kullanabiliriz?

“Korku insanın doğuştan getirdiği temel duygulardan biri ve en temel işlevi insanı hayatta kılmak, yaşamını devam ettirmesini sağlamak. Bizi tehdit eden olaylar karşısında korku duygusuyla kendimizi korumaya çalışırız. Mevcut tehlikenin adı Covid-19 virüsü ve bu tehlikeyi gözümüzle göremiyoruz. Ancak virüsün nereden nasıl bulaşabileceğine dair bilgiler mevcut ve bunlar da insanın önlem almasına imkan veriyor. Bu korkuyu yaşayıp, gerekli önlemleri aldığımız taktirde ötesini çok fazla düşünmemize gerek yok. Ama korku duygusu, psikoloji tabiriyle ‘regüle edilemezse’, yani düzenlenemezse aşırı öfke, kaygılanma gibi farklı durumlarla karşılaşabiliyoruz.”

“Korku yatıştırılamazsa düşüncede dağılmalar başlıyor”

Bu virüsü ben kapar mıyım? Kaptığım taktirde yakınlarıma bulaştırabilir ve onun ölümüne neden olabilir miyim? Bu endişeleri yatıştıramaz ve altında ezilirsek düşüncede dağılmalar, yani doğru düşünce ve davranışlardan uzaklaşma başlıyor.”

Kütahya’da virüsün kendisine ve ailesine bulaşmasından endişe ettiği için intihar girişiminde bulunan kadının “düşünce dağılması” olarak tanımlanan bur duruma örnek teşkil ettiğini söyleyen Fazıl Tatar’a göre korkuyu düzenlemenin, onun iyi bir şey olduğunu düşünmekle başladığını söylüyor:

“Ben bu korkuyu nasıl kullanırım? ‘Bu korku benim hayatımı kolaylaştıracak‘ diye düşünmemiz lazım. Korkuyu kullanabilmemiz için onunla mücadele edecek bilgileri edinmemiz lazım. Korona örneğinde, bu bilgiler son derece yaygın, basit ve uygulanabilir durumda. Terapilerimizde danışanlarımızın, karşılarına çıkan duygu her ne ise, onunla belli ölçüde yüzleşmesini bekleriz. Örneğin bu duygu korku ise, ona biraz tahammül ettiğinizde beyin bunu işlemleyebiliyor. Korkuysa, korkuyla yüzleşmeyi beklememiz gerekiyor.”

Korku ile yüzleşmek nasıl olur?

Fazıl Tatar cevaplıyor:

“Şu an içimde bir korku var. Kendimize soralım, ‘Bu neyin korkusu?’. Korkumuzun ismini koyalım. Beynimiz yaşamaya odaklı işliyor. Korkuyla yüzleşmeyi beklemeliyiz. Beyin bu evrede devreye girecek ve bize ‘ben ne güne duruyorum’ diyecek. Beni tedbir almaya, önlem almaya itecek. Düşünceyi harekete geçirmek için duyguyu kabul etmeli ve bununla yüzleşmeliyiz. Kaçmamalıyız.”

‘Sosyal mesafe dönemi ne zaman biter’ sorusu sorulabilir mi?

Çin’de kovid-19 salgınından kaynaklanan yasaklar kısmen kalkmaya başlasa da uzmanlara göre sosyal mesafe ve karantina gibi kavramların hayatımızdan ne zaman çıkacağını sormak için henüz çok erken.