Taksim Meydanı düzenlemesi ve Gezi parkı, Haliç Metro Köprüsü, İnönü Stadyumu, Emek Sineması, Sirkeci ve Haydarpaşa garları,…
Devam eden ya da kısa süre sonra başlayacak olan tüm bu projelerin ortak bir yönü var: İstanbul’un ortak belleğini oluşturan, tarihi mekanlar. Ancak değişmesi yönünde karar verenler bu mirasın gerçek sahiplerine, İstanbul halkına danışma ihtiyacı duymuyor.
Haydarpaşa Garı, limanı ve çevresini kapsayan değişim projesi 2003’ten beri tartışılıyordu. Bu bölgeyle ilgili koruma amaçlı nazım imar planı 25 Kasım 2011’de İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi tarafından kabul edildi. Bölgenin turizm, kültür ve ticaret alanına çevrilmesini amaçlayan bu plan Kadıköy Meydanı ve Harem Otogarı’nı da kapsıyor. Ve dönüştürülmesi planlanan bölgede sadece Haydarpaşa’nın kapladığı alan yaklaşık 330 bin metrekare. Toplamda 1 milyon metrekareye hükmedecek projenin göz bebeği ise kentin en eski ve en görünür binalarından Haydarpaşa Garı.
Peki Haydarpaşa Garı otel olacak mı? İBB Başkanı Kadir Topbaş bu konudaki endişeleri “yanıtlarken” bile yeterince açık davranmıyor. “Gara belki kısmen bir konaklama fırsatı verebilecek şekilde bir fonksiyon düşünülüyor” diyor, proje kapsamında 30 bin metrekarenin turizm, kültür ve konaklamaya ayrıldığı “bilgisini” verirken.
Haydarpaşa hakkında söyleyecekleri olduğuna inananlar, sorulmayan fikirlerini dile getirmek isteyen İstanbullular, 7 Mart akşamı 18:00’de bir eylem daha gerçekleştirdi; Kadıköy’den gara yürüdü. Gar önünde onları, müzikleriyle seslerine güç veren Bulutsuzluk Özlemi, Algo Ritmo Perküsyon Grubu, Okay Temiz Ritm Atölyesi ve Bandista karşıladı.
Haydarpaşa belki otel mi olacak? Yoksa -bugüne kadar olduğu gibi- halkın rahatlıkla girip çıktığı, faydalandığı bir yer olarak mı kalacak?
HaberVs, mikrofonunu Haydarpaşa’nın “sahiplerine” uzattı.