“Hah, yakaladım” gazeteciliği size daha çook özür diletir!

Alper Görmüş Hürriyet’in ancak “kafayı bularak” atılabilecek, şimdiden ünlü olmuş manşeti “Bir kadeh rakı artık yasak”, hatırlayacaksınız, Ferda Balancar imzasıyla bu sayfalarda eleştirilmişti (14 Mayıs). Sonraki günlerde iş ortaya çıktı ve genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün özrüne kadar dayandı. Bugün ben bu özrü ele almak, Özkök’ün eski özürlerini hatırlatmak ve artık iyice can sıkıcı bir … Devamını oku

Sporsevere Show TV kazığı

Volkan Ağır Dün akşam Avrupa’nın en büyük ikinci kupası olarak nitelendirilen UEFA Kupası’nın finali, Rusya’nın Zenit ve İskoçya’nın Glasgow Rangers kulüpleri arasında oynandı. Karşılaşmanın Türkiye’deki yayın haklarını Show TV satın aldı ve günlerce bu maçın reklamını yaptı. Ancak karşılaşmanın başlamasına dakikalar kala, ekranda beliren altyazıyla, canlı yayın yapmayacağını ve maçın 23:25’te banttan yayınlanacağını duyurdu. Maçın … Devamını oku

Kanaltürk 30 milyon dolar

Medyakronik Önceki gün satıldığının açıklanmasından bu yana yoğun tartışmalara konu olan Kanaltürk’ün gerçek satış rakamı bugün belli oldu. İpek Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş, Kanaltürk’ün, tüm borçlar dahil 30 milyon dolara devir ve satın alındığını açıkladı. Halka açık şirket konumunda olan İpek Matbaacılık’tan İMKB’ye gönderilen açıklamada, “Bazı basın organlarında çıkan haberlere istinaden 12 Mayıs 2008 … Devamını oku

Hürriyet kafayı buldu!

Ferda Balancar Hürriyet’in dünkü “Bir kadeh rakı artık yasak!” manşetine konu olan haberin kaynağı Yazgan Şarapçılık’ın patronu Nurtekin Yazgan’ın gazetenin Ekonomi Servis Şefi Vahap Munyar’a gönderdiği bir mektuptu. Yazgan, mektubunda bugün yürürlüğe girecek alkollü içki satışını düzenleyen 5752 sayılı yasanın bir maddesine dikkat çekiyor ve bundan böyle içkili yerlerde ancak ve ancak şişeyle satış yapılabileceğini, … Devamını oku

Kanaltürk Koza-İpek Grubu’na satıldı

Medyakronik Gazeteci Tuncay Özkan’ın sahibi ve yöneticisi olduğu Kanaltürk, Bugün Gazetesi’nin yayıncısı ve Fethullah Gülen Cemaati ile yakın olduğu belirtilen Koza/İpek Grubu’na satıldı. Yeni sahiplerinin Kanaltürk’ün vergi borçlarıyla birlikte 5 Milyon YTL’ye ulaşan borçlarını da devraldığı ifade ediliyor. Satın alma işlemine dair Koza Davetiye’den İMKB’ye yapılan açıklamada da şöyle denildi: “Şirketimiz Koza Davetiye Mağaza İşletmeleri … Devamını oku

‘Bazı çevrelerin sırtınızı okşaması başarı değil’

Bugün Kanal D’de yayınlanmaya başlayan “Yol Arkadaşım” adlı dizinin Senaryosu’nu da yazan ünlü yönetmen Çağan Irmak geçtiğimiz günlerde Colors of Bilgi Kulübü’nün davetlisi olarak santralistanbul’daydı.

“Hayatımda taktik ve başarılı olma çabası yok. İşinize taktik ve başarı çabası girerse o zaman kurallara uygun filmler yaparsınız, belirli çevreler de sırtınızı okşar, ama o da gerçek başarı olmaz” diyen Çağan Irmak, televizyonda hiç yerli dizi seyretmiyor…

Çağan Irmak’la özel söyleşimizi izlemek için videoya tıklayın…

Bilgi’deki söyleşiden notlar…

“Ulak’taki karakterlerin yeterince kötü olmadığını söyleyenler var, Kızını satan kadın, ot satan adam yeterince kötü değil mi? Dünya bu noktaya geldiyse korkmamız lazım”

Çağan Irmak kendi deyimiyle, “yüzlerle senaryo yazan” biri… Kendisini en iyi anlatan filmin “Ulak” olduğunu söylüyor. Bu çok sevdiği filminin bir diğer farkı da “Ulak” karakterinin senaryoyu yazarken yüzü olmamasıymış. Yüzüne bir anda kavuşmuş film; dublörlerden birini görür görmez “Ulak sensin” demiş Çağan Irmak. Ömer’in elinde ekmek taşıyarak beyaz sisin arasından gelmesi ise bu filmde en sevdiği sahne.

Ulak filmindeki kötü karakterler için yeterince kötü değil diyenlere ise şaşırıyor: “Kızını satan kadın ve ot satan bir adam yeterince kötü değil mi?.. Dünya bu noktaya geldiyse korkmamız lazım”

Irmak’ın mesleğiyle ilgili tek “keşke”si ilk filmi. Yayınlanmasını istemediği tek filmi, “Bana Şans Dile”. “O acemilik, ergenlik öfkesi, dünyaya ders vermekti belki de” diyor. Filmini DVD’lerin arasında gördüğünde kafasını çevirmiş. Çağan Irmak’a göre o filmin tek faydası İsmail Hacıoğlu gibi, sinemaya başarılı oyuncular kazandırması olmuş.

Türkiye’yi ağlatan filmi “Babam ve Oğlum” için “Televizyon dizisine yakın bir filmdi. Ağlatması da bilinçli bir tercihti” diyor. Aslında dizileri ve filmleri birbirinin devamı gibi. Televizyon dizisi olan ‘Çemberimde Gül Oya’ 80 darbesinde bitiyor. ‘Babam ve Oğlum’ 80 darbesinde başlıyor. Çocuğun da hayalleri bu filmde başlıyor. Ulak’ta ise hayallerin devamı geliyor.

Çağan Irmak, Türkiye’de pek kimsenin görmediği fark etmediği şeyleri, kişileri fark edip göstermeyi seviyor. Ulak’taki ayakkabıların Troya, Harry Potter gibi Hollywood filmlerinin ayakkabılarını yapan Kayserili ayakkabı ustasının elinden çıkması bunun bir örneği.

“Benim filmlerimde insanlar çok konuşuyor. Ama Türkiye’de insanlar çok konuşuyor zaten” diyor. Senaryolarını gündüz enerjisiyle yazan, sokaklardan, yolculuklardan, yüzlerden beslenen bir sinemacı Çağan Irmak. Gelecekteki en önemli projesi Ulak’ın devamını filmlerini çekip bir üçleme yapmak.


Haber: İşvecan Nur Özen

Bir türlü ısınamadık şu küresel ısınmaya

Gökhan Tan Doğa ya da basın jargonuyla “çevre” denilen şey, bu konuda aşırı hassasiyet gösteren azınlığın sorunu mu sadece? Cevap, evet. Türkiye’deki gazetecilerin büyük çoğunluğu böyle düşünüyor. Medyanın çevre sorunlarını ele alış şekline ve bu konudaki haberlerin, tüm haberler içinde tuttuğu hacme bakmak bizi bu sonuca götürüyor. Küresel ısınma Türk basınında çok önemli bir haber … Devamını oku

“Küresel ısınma, gezegenin diğer yarısında sanıyorduk”

Nur Niyaz Bildik Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dün İstanbul’da, “küresel ısınma” konulu bir kurultay düzenledi. TGC’nin konferans salonunda gerçekleşen kurultayda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun konuşmasının ardından “Medyanın küresel ısınmaya yaklaşımı” konulu oturuma geçildi. Bu oturumda kürsüye, gazetelerin yayın yönetmenleri davetliydi. Ancak etkinliğe yayın yönetmeni düzeyinde katılım gösteren tek gazete Milliyet oldu. Küresel ısınma … Devamını oku

Medyada “erkek sorunu” yaşanıyor

Duygu Ertürk Kadınların Medya İzleme Grubu MEDİZ’in İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi’nde düzenlediği “Medyada Cinsiyetçiliğe Son!” Kampanyası kapsamında düzenlenen konferansta medya sektöründe işbölümü ve cinsiyetçilik, yatay ve dikey ayrımcılık, cam tavanlar, karar organlarında kadınların/kadın kotasının yokluğu, cinsel taciz konuları tartışıldı. Konuşmacılar arasında yer alan Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Temuçin Tüzecan dünyaya hakim olan “erkek sorunu” … Devamını oku