Cam Silici Gaffar

Osmanbey başta olmak üzere kentin vitrinlerini parlatan Gaffar Akkılıç (68), cam silicilik mesleğinin İstanbul’daki ilk isimlerinden. 38 yıldır bu işi yapan Akkılıç, 200’ün üzerinde cam silicisi yetiştirdi.

Video: Süleyman Evran, Gökhan Tan
Kurgu: Süleyman Evran

Trafiğin canbazları: Motorlu kuryeler

Kuryeler İstanbul trafiğinde 20’nci yıllarını devirdi.. İş dünyasının yükünü taşıyan motorlu kurye hizmetleri, trafik problemi nedeniyle şehrin vazgeçilmez iş kollarından biri haline geldi.

İki teker üzerinde bir adresten diğerine giderken zamanla yarışan kuryeler, yaşama gidonlarıyla tutunuyorlar. Onların en büyük problemi hayatlarının sürekli risk altında olması. Bu büyük riske karşılık çoğu herhangi bir sosyal güvenceye de sahip değil.

Diğer yandan kuryelerle otomobil sürücüleri arasında da sürekli bir gerilim yaşanıyor. Onlar trafikteki sürücülerden şikâyet ederken araç sürücüleri de kuryelerin gereğinden fazla risk aldıklarını ve kuralları hiçe saydıklarını dile getiriyorlar.

Beyoğlu’nda bir cam ustası

Cam işçiliği sınır tanımaz. Bu iş bir gönül işidir. Severek yaparsan karşılığını alırsın.”

Bu sözler bir cam ustasına ait. Emrah Evin, İstiklal Caddesi Örs Pasajı’ndaki küçük dükkânında ateş ile cam işleyen ve cama verebilecek her şekli üretebilen bir sanatçı.

Siz onu izlediğinizde ortaya çıkacak şeyi merakla tahmin ederken, o ise beyninden o anda ne geçiyorsa cama yansıtıyor, hayallerini cama işliyor. Yaptığı şeylerin hiçbiri birbirine benzemiyor çünkü her defasında farklı hareketlerle farklı şekiller ortaya çıkabiliyor.

Dedelerinden kalma bu mesleği hala devam ettiren Emrah, yaptığı işin hiçbir zaman bir doyum noktasının olmadığını şöyle açıklıyor: “Cam sınır tanımadıkça benim yaptığım işin bir sınırı olmaz. Camla uğraşmak, ona şekil vermek her an bana yeni şeyler katıyor. Ona ne kadar severek yaklaşırsam o kadar güzel şeyler ortaya çıkıyor. Ondaki özgürlük bana yansıdığı zaman bende sınır tanımıyorum…”

Haber-Kamera: Selahattin Altunkılıç

 

“Yazı yazmak kutsal bir şey değil”

Haber: İşvecan Nur Özeninozen@medyakronik.comKameraman: Erdem Özüer Ahmet Ümit kimdir? Polisiye romanın tanınan isimlerinden Ahmet Ümit, 1960 yılında yedi kardeşin en küçüğü olarak Gaziantep’te dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra 1978 yılında İstanbul’a gelerek Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi’nden mezun oldu. 1985–1986 yıllarında Moskova’da Sosyal Bilimler Akademisi’nde eğitim aldı. Ahmet Ümit’in yayımlanan ilk kitabı … Devamını oku

Bu elemanları arayan çok, işi yapacak kimse yok

Medyakronik Hangi meslekler gözde olacak? Yıldızı parlayan sektörler hangileri? Hangi mesleklerin sonu geliyor? Bu ve benzeri konular işsizliğin yüksek olduğu Türkiye’de en çok ilgi çeken haberlerdir. Peki hangi alanlarda istihdam açığı bulunuyor? İşin kapanın elinde kaldığı günümüzde bazı pozisyonlara da aday bulunamıyor. Personel seçme ve yerleştirme firması Select KRM, 2008 yılı başından bu yana firmaların … Devamını oku

“Gerekirse yerden iğne toplayacaksın”

Haber: Erdem Özüereozuer@medyakronik.comKameraman: İşvecan Özeniozen@medyakronik.com Ünlü moda tasarımcısı Dilek Hanif hakkında, “Oh ne şahane bir hayatı var, rahatlık ve lüks içinde…” diye düşünmek mümkün. Nişantaşı’nda çok güzel bir ofisi var. Yaptığı defileler Türkiye ve yurtdışında olay yaratıyor. Tasarımları dudak ısırtıyor. Ama o bugünlere “hop” diye gelmemiş. Çok zorluklar çekmiş, uzun yollardan geçmiş, çalışmaktan geceleri gündüzleriyle … Devamını oku

Ustalarının dilinden gözde meslekler

Erdem Özüer eozuer@medyakronik.comKamera: İşvecan Nur Özeniozen@medyakronik.com Hepimizin aklında ideal bir meslek vardır. Ömrümüzün neredeyse bir çeyreği hedefimiz doğrultusunda okul yollarında gidip gelmekle geçer. Şimdi gözlerinizi kapatın ve yıllardır istediğiniz o ideal mesleği yaptığınızı düşünün. Aklınızdan acaba başka bir meslek seçseydim nasıl olurdu diye geçiyor mu? Diğer meslekleri merak ediyor musunuz? İşte her mesleğin ünlüsünden o … Devamını oku

Hobisi işi oldu

Ceren İnançcinanc@medyakronik.com İşe 14 yaşında ailesinin eskilerini toplayarak başlamış. O zaman bu bir iş değil, hobiymiş. Muattar Hanım’dan (anneannesi) şık bir elbise, Züftiye Hanım’dan (halası) bir şapka derken, yavaş yavaş eski kıyafetler, gözlükler ve aksesuarlar birikmeye başlamış. 16 yaşına geldiğinde sergi açsan açılacak kadar sıkı bir şapka koleksiyonu oluşmuş. Zaten anneannesi bile kendi anneannesinin eski … Devamını oku