İstanbul’un ikinci modası


İstanbul Tekstil Konfeksiyon ve İhracatçılar Birliği (İTKİB) ve Moda Tasarımcıları Derneği tarafından ikincisi düzenlenen İstanbul Fashion Week (IFW) bugün santralistanbul’da başladı. Dünya Moda Haftaları takvimi ve anlayışı paralelinde gerçekleştirilecek etkinlik, Türk tekstil ve moda sektörünü biraraya getiriyor.

İlki Ağustos 2009 yapılan İFW, gördüğü yoğun ilgi üzerine aradan bir yıl bile geçmeden tekrar düzenlendi. Dört gün boyunca devam edecek olan İFW’nin açılışını Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve Hollywood’un ünlü aktristi Meg Ryan gerçekleştirdi. Basının yoğun ilgisine maruz kalan Meg Ryan, İstanbul’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek Zafer Çağlayan’la birlikte açılış kurdelesini kesti.

“Türk modasının ve tekstilinin dünyada yaratacağı farkındalık sayesinde ülkemizin tanıtımına, dolayısı ile ekonomisine de büyük katkı sağlayan Istanbul Fashion Week’e desteğimi sürdüreceğim” diyen Çağlayan, İstanbul’un çok önemli bir etkinliğe sahne olduğunu belirtti. Bu yıl da IFW ile tüm dünyanın dikkatini çekmek istediklerini ve bir hafta boyunca sürecek etkinliklerle koymuş oldukları hedefe kısa sürede ulaşacaklarını söyledi.

Türk hazır giyim markaları ve moda tasarımcıları 2010-2011 Sanbahar-Kış koleksiyonlarını ünlü mankenler eşliğinde dört gün boyunca santralistanbul’da sergilemeye devam edecek.

Haber:
Kamera: Niso Esim, Mert Oynargül

Devlet kapısında şahitli silikozis ispatı

Kot taşlama atölyelerinde çalışan, akciğerlerine dolan kum nedeniyle tedavisi olmayan slikozis hastalığına yakalanan işçilerin haklı mücadelesi bir yıla yakın bir süredir devam ediyor. Merdiven altı atölyelerde, havalandırması bile olmayan küçücük odalarda, gerekli maskeleri olmadan, eskimiş görüntüsü vermek için basınçlı kumla çalışan kot taşlama işçileri, yakalandıkları hastalık nedeniyle çalışma hayatına son vermek zorunda kalıyor. Çoğu sigortasız … Devamını oku

Bu ölümlerde bir “jean”lik var!

Değişmeyen bir kader halini almış yoksulluklarının değil ama en azından açlıklarının çaresiydi. İki göz odadan ibaret evlerinin kirasıydı. Ele geçen para üç otuz bir şeydi ama köyde bıraktıkları ailelerinin ekmek parasıydı. Yüzlerce kilometre ötedeki köylerden gelen binlerce işçi gelip geçti aynı tezgâhtan. Ne kadar işçisi olduysa o kadar da hastası oldu bu işin. Hemen hepimizin … Devamını oku