İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü Öğretim Görevlisi Haluk Üçel’in “Bosna’da Savaş Sonrası Televizyon” belgeselinin uzun versiyonu ilk kez 3 Kasım 2008’de üniversitenin Kuştepe yerleşkesinde gösterildi.
haber, bilgi, arşiv
“Senden gezmeni, yemeni, içmeni, sonra bunları yazmanı ya da çekmeni istiyoruz.” Televizyonda, gazetelerde çalışan ve işi gezmek olan insanların yukarıdaki iş teklifiyle nasıl bir alâkası var? Doğrudan bir alâkası yok belki ama yaptıkları işe karşı oluşan genel algıyı yansıttığı doğru. Bizi çatlatan, özendiren, “Neden ben değil de o” isyanına sürükleyen meslek gruplarının başında kuşkusuz işi … Devamını oku
Hemen her kesimin izlediği yerli – yabancı bir dizi var. Özellikle yerli diziler, ulusal kanalların gün içerisindeki büyük bir bölümünü kaplıyor ve böylelikle hayatımızı da büyük ölçüde etkiliyor. Bir dönemin çok izlenen “ağa” ya da “mafya” dizileri artık demode olsa gerek, çünkü dizilerin şimdiki moda akımı, edebiyat uyarlamaları. Halit Ziya Uşaklıgil’den Aşk-ı Memnu, Reşat Nuri … Devamını oku
İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü Öğretim Görevlisi Haluk Üçel’in “Bosna’da Savaş Sonrası Televizyon” belgeselinin uzun versiyonu ilk kez 3 Kasım 2008’de üniversitenin Kuştepe yerleşkesinde gösterildi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü Öğretim Görevlisi Haluk Üçel’in “Bosna’da Savaş Sonrası Televizyon” belgeselinin uzun versiyonu ilk kez 3 Kasım 2008’de üniversitenin Kuştepe yerleşkesinde gösterildi. Yugoslavya Federal Cumhuriyeti 1980’de Devlet Başkanı Josip Broz Tito’nun ölümünün ardından 1991 yılı itabariyle dağılmaya başladı. Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya’nın ardından 1992’de ülkede düzenlediği referandum sonucu Bosna-Hersek … Devamını oku
Duygu Ertürk Televizyon izleyicilerinin dikkatini çekmiştir; reklam kuşağı girdiğinde televizyonun sesi bir anda yükselir; ekran başındakiler neye uğradığını şaşırır, rahatsız olur. İngiltere’de reklam yayınlarını kontrol eden Reklamcılık Yayın Komisyonu (BCAP) da televizyon reklamlarının bu rahatsız edici ses seviyesinin düşürülmesi yönünde yeni düzenlemelere başladı. Yayın komisyonuna göre, reklamlarda kullanılan ‘işitsel sıkıştırma’ yöntemi reklamların ses seviyesini azaltacağı … Devamını oku
Bugün Kanal D’de yayınlanmaya başlayan “Yol Arkadaşım” adlı dizinin Senaryosu’nu da yazan ünlü yönetmen Çağan Irmak geçtiğimiz günlerde Colors of Bilgi Kulübü’nün davetlisi olarak santralistanbul’daydı.
“Hayatımda taktik ve başarılı olma çabası yok. İşinize taktik ve başarı çabası girerse o zaman kurallara uygun filmler yaparsınız, belirli çevreler de sırtınızı okşar, ama o da gerçek başarı olmaz” diyen Çağan Irmak, televizyonda hiç yerli dizi seyretmiyor…
Çağan Irmak’la özel söyleşimizi izlemek için videoya tıklayın…
Çağan Irmak kendi deyimiyle, “yüzlerle senaryo yazan” biri… Kendisini en iyi anlatan filmin “Ulak” olduğunu söylüyor. Bu çok sevdiği filminin bir diğer farkı da “Ulak” karakterinin senaryoyu yazarken yüzü olmamasıymış. Yüzüne bir anda kavuşmuş film; dublörlerden birini görür görmez “Ulak sensin” demiş Çağan Irmak. Ömer’in elinde ekmek taşıyarak beyaz sisin arasından gelmesi ise bu filmde en sevdiği sahne.
Ulak filmindeki kötü karakterler için yeterince kötü değil diyenlere ise şaşırıyor: “Kızını satan kadın ve ot satan bir adam yeterince kötü değil mi?.. Dünya bu noktaya geldiyse korkmamız lazım”
Irmak’ın mesleğiyle ilgili tek “keşke”si ilk filmi. Yayınlanmasını istemediği tek filmi, “Bana Şans Dile”. “O acemilik, ergenlik öfkesi, dünyaya ders vermekti belki de” diyor. Filmini DVD’lerin arasında gördüğünde kafasını çevirmiş. Çağan Irmak’a göre o filmin tek faydası İsmail Hacıoğlu gibi, sinemaya başarılı oyuncular kazandırması olmuş.
Türkiye’yi ağlatan filmi “Babam ve Oğlum” için “Televizyon dizisine yakın bir filmdi. Ağlatması da bilinçli bir tercihti” diyor. Aslında dizileri ve filmleri birbirinin devamı gibi. Televizyon dizisi olan ‘Çemberimde Gül Oya’ 80 darbesinde bitiyor. ‘Babam ve Oğlum’ 80 darbesinde başlıyor. Çocuğun da hayalleri bu filmde başlıyor. Ulak’ta ise hayallerin devamı geliyor.
Çağan Irmak, Türkiye’de pek kimsenin görmediği fark etmediği şeyleri, kişileri fark edip göstermeyi seviyor. Ulak’taki ayakkabıların Troya, Harry Potter gibi Hollywood filmlerinin ayakkabılarını yapan Kayserili ayakkabı ustasının elinden çıkması bunun bir örneği.
“Benim filmlerimde insanlar çok konuşuyor. Ama Türkiye’de insanlar çok konuşuyor zaten” diyor. Senaryolarını gündüz enerjisiyle yazan, sokaklardan, yolculuklardan, yüzlerden beslenen bir sinemacı Çağan Irmak. Gelecekteki en önemli projesi Ulak’ın devamını filmlerini çekip bir üçleme yapmak.
Haber: İşvecan Nur Özen
İlknur Aydoğaniaydogan@medyakronik.com Neredeyse her televizyonda kanalında gördüğümüz yarışma programlarından birine katıldınız ve çok başarılı bir yarışma çıkarıp 250 bin YTL’lik ödüle hak kazandınız… Ama bu, hak kazandığınız ödülü alacağınız anlamına gelmiyor. Aynı, Makbule Dinçer ve babası Naci Gülel’in hak kazandıkları ödülü alamamaları gibi. Makbule Dinçer ve babası Naci Gülel’in katıldığı yarışma programı, ATV’de geçen sezon … Devamını oku
Övgü AKGÜRGENovgu@medyakronik.comMedium: Zeliha’nın gözleriAllison DuBois’nın gerçek yaşam öyküsünden uyarlanarak çekilen NBC’nin “Medium” isimli dizisi Türkiye’de “Zeliha’nın Gözleri” adlı Türkçe formatıyla STAR TV’de karşımıza çıktı. Her iki dizinin başkarakteri de işlenmiş cinayetleri ve insanların geleceklerini görebiliyor ve cinayetlerin çözümünde polise ve insanlara yardım ediyor. Lost: GölTüm dünyada olduğu kadar Türkiye’de de geniş bir izleyici kitlesine sahip … Devamını oku
İlknur Aydoğan En istikrarlı yarışma Bir yarışma endüstrisi haberi yaptığımıza göre, selam göndermemiz gereken bir yer var aslında. Yıllardır değişmeden devam eden “Bir Kelime Bir İşlem”, TRT’nin imaj tazeleme gereği duymadığı bir yapımı. Sunucusu, yarışmacısı değişiyor ama kullanılan dil ve moda hep aynı bu programda. Kravatlı, ‘sayın’lı konuşmalar arasında hiç “biraz yardım etseniz” gibi mağdurluk … Devamını oku
Övgü Akgürgenovgu@medyakronik.com MTV Türkiye 23 Ekim 2006’dan beri faaliyette… Acaba kanal, vermek istediği mesajı seyirciye iletebildi mi? Kanalın Sanatçı İlişkileri Direktörü Hakan Aldemir bu soruya olumlu cevap veriyor. Dünyanın her yerinde MTV’nin bir müzik çizgisi olduğunu söyleyen Aldemir, Türkiye’de de bu kuralı uyguladıklarının altını çiziyor: “Bir kanalın başarılı olabilmesi için öncelikle seyirciyle arasındaki iletişim problemini … Devamını oku